İsrail'in çağrı cihazı operasyonunun düşündürdükleri
İsrail'in çağrı cihazı operasyonunun düşündürdükleri
Genelkurmay İstihbarat Eski Başkanı İsmail Hakkı Pekin, İsrail'in çağrı cihazları ve el telsizleri kullanarak gerçekleştirdiği operasyon hakkında konuştu:
Dün ve evvelki gün İsrai’in Hizbullah’ın kullandığı bazı çağrı cihazlarını ve el telsizlerini bomba gibi patlatarak çok sayıda kişinin ölmesi ve yaralanmasına yol açtığını haberlerden izledik.
Bu elem verici olayı incelediğimizde eylemin çatışma boyutunun dışında çok farklı noktalara doğru gittiğini görmekteyiz. Öncelikle şunu söylemem gerekli, bu bir siber saldırı değildir. Bu devletlerin ABD, Rusya, Çin vb. ülkelerin uzun yıllardan beri üzerinde çalıştığı bir EMP “Elektromanyetik Puls (darbe)” bombasının kullanımıdır. Bu konuda 1951 yılında başlayan çalışmalar uzun süredir devam etmektedir ve 1980 yılından sonra bu konudaki çalışmalar maalesef açıklanmamıştır. Bu haliyle yapılan bir elektronik savaştır. EMP bombası tabir ettiğimiz çok güçlü elektromanyetik darbeler (dalgalar) belli bir mesafede ya da kapsadığı alan içerisinde bulunan bütün elektrikli cihazları kısa devre yaptırarak bir enerji ve ısının ortaya çıkmasına, cihaz içinde yerleştirilmiş patlayıcı maddenin patlamasına neden olmaktadır. EMP bombası aslında elektronik savaşın saldırı silahıdır. Düşmanın hava savunma radarları sistemini tahrip etmek için geliştirilmiştir.
İkinci husus ve belki de en önemli konu ise istihbarattır. Çünkü söz konusu patlayıcıları çağrı cihazları ve el telsizlerine yerleştirme üretim ve teslimat safhasında yapılabilir. Bunun için istihbarat örgütlerinin söz konusu cihazların siparişlerinden teslimatına kadar bütün tedarik safhalarını tespit etmesi ve takibini gerektirir.
İstihbarat örgütünün hem bunu yapması hem de patlayıcıları söz konusu çağrı cihazları ve telsizlerin içine yerleştirilmesi ayrı bir operasyon gerektirmektedir. Tabi ki bunları sipariş edenlerin bir şekilde tedarik safhalarında çok titiz bir güvenlik sistemi tesis etmeleri gerekir.
Üçüncü konuya gelince sivil kullanım amacıyla üretilen bu malzemelere (hatta cep telefonu gibi benzer cihazlara) olan güvenin kaybolması, insanlarda güvenlik konusundaki tereddütlerin oluşmasıdır. Bu haliyle üretici şirketler çok büyük zarara uğrayabilirler. Bu da işin ticari boyutudur.
Dördüncü olarak söyleyebileceğim konu ise böyle kirli bir savaşın (sivilleri hedef alan) insan haklarına, harp hukukuna aykırı olmasıdır. Bu konuda BM dahil bütün uluslararası kuruluşlar devreye sokulmalıdır. Yeni yaptırımlar ve koruyucu çözümler ortaya konmalıdır.
Söyleyebileceğim bir diğer husus da bu tür kullanımın akıllı cihazlar konusundaki ARGE Faaliyetlerinin kesintiye uğrayabileceğinin dikkate alınmasıdır.
İsrail’in yaptığı savaş falan değil bilerek, isteyerek, planlayarak cinayet işlemektir. Eğer gereken tedbirler alınmazsa bu tür kullanım yaygınlaşır (sadece devletler değil, devlet dışı silahlı aktörler ve teröristler dahil) ve dünya kan gölüne döner.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.