Kadın milletvekilleri "seçme ve seçilme hakkı kazanmalarını" değerlendirdi
Kadın milletvekilleri "seçme ve seçilme hakkı kazanmalarını" değerlendirdi
Meclis'teki kadın milletvekilleri, 5 Aralık 1934'te Anayasa ve Seçim Kanunu'nda yapılan değişiklikle kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasının 90. yıl dönümünde, kadının siyasetteki temsiline ilişkin Anadolu Ajansına değerlendirmelerde bulundu.
TBMM (AA) - TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, kadınların özgürlüğü ve hayatın her alanında var oluşlarının yolunu açtığı için Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e minnet ve şükran duyduğunu söyledi.
"Aslında 5 Aralık, kadına seçme seçilme hakkı verilişinin yıl dönümü değil, kadınların mücadeleyle bu hakkı elde edişinin yıl dönümü" ifadesini kullanan Karaca, 90 yıl önceki Meclis tutanaklarına bakıldığında, bugünkü durumun aksine, kadınların sadece temsiliyet noktasında değil, karar mekanizmasında daha fazla yer alması gerektiğine işaret edildiğini belirtti.
TBMM Başkanvekili olarak, siyasi, idari ve yerel olmak üzere tüm karar mekanizmalarında kadınların eşit temsiliyetini çok önemsediğine işaret eden Karaca, şöyle konuştu:
"Cinsiyet kotasının fermuar sistemiyle kadınlar lehine pozitif düzenlenerek Siyasi Partiler Kanunu'nda amir hüküm haline getirilmesini ve böylelikle TBMM'deki milletvekillerinin en azından yarısının kadınlardan oluşmasını temenni ve talep ediyorum. Meclis'te grubu bulunan 6 siyasi partinin hayata geçirebileceği en kıymetli, en özgürlükçü ve en medeni düzenleme, kadınların temsiliyetini büyük oranda arttırmaktır. Kadınların toplumsal karar alma mekanizmalarında yer alabilmeleri için cam tavan sendromunu kırmalarını ve her türlü temsiliyet makamında daha güçlü kadın temsilinde bir arada olmayı diliyorum."
"Büyük devrimleri güçlendirmek için çalışmaya kararlılıkla devam edeceğiz"AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, insan onurunu esas alarak kişilerin eşit muamele görme hakkının güvence altına alınması, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada ayrımcılığın önlenmesi açısından 5 Aralık 1934'ün önemli bir tarih olduğunu vurguladı.
Ayrımcılığın önlenmesinde 5 Aralık 1934'ün yeterli olmadığını belirten Usta, "2015 yılına kadar başörtülü kadınlara seçilme hakkı verilmemiş ve çok ciddi bir ayrımcılığa maruz bırakılmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın kadınların siyasette, ekonomide, sosyal ve toplumsal hayatta hiçbir ayrıma tabi tutulmaksızın varlıklarını güçlendirmek amacıyla ortaya koyduğu cesur politikalar sayesinde 2015 yılından itibaren kadınlar eşit muamele görme hakkını tam anlamıyla elde etmiştir." değerlendirmesinde bulundu.
Usta, kadın hakları konusunda gerçekleştirdikleri büyük devrimleri güçlendirmek için çalışmaya kararlılıkla devam edeceklerini kaydetti.
"Kadınlarımızın başarıları, genç Cumhuriyet'ten bugüne uzanan en değerli kazanımlarımızdandır"TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Osmaniye Milletvekili Derya Yanık, kadınların seçme ve seçilme hakkı kazanmasıyla, bir dönüm noktasına tanıklık edildiğini vurguladı.
Kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesinin sadece yasal bir hak olmadığına, kadınların toplumsal hayatın merkezinde yer almasının yolunu açan tarihi bir adım olduğuna işaret eden Yanık, şunları ifade etti:
"Sayın Cumhurbaşkanı'mızın öncülüğünde, AK Parti iktidarları döneminde kadınların siyaset alanındaki temsili genişlerken, yıllarca görmezden gelinen başörtülü kadınlarımızın seçilme hakkına dair tüm engellerin aşılmış olması, demokrasi tarihimiz adına bir başka dönüm noktası olmuştur. Kadınlarımızın siyasetten bilime, sanattan spora her alandaki başarıları, genç Cumhuriyet'ten bugüne uzanan en değerli kazanımlarımızdandır."
Yanık, kadın haklarını savunmanın, toplumsal adaleti ve eşitliği sağlama mücadelesi olduğuna da dikkati çekti.
Kadınların önündeki engelleri kaldırmak ve hayatın her alanında daha güçlü bir şekilde var olmalarını sağlamak için çalışmaya devam edeceklerini kaydeden Derya Yanık, "Güçlü kadın, güçlü aile; güçlü aile ise güçlü Türkiye demektir. Kadınlarımızın emeği ve azmi, Türkiye'nin yarınlarını daha parlak hale getirecek en büyük hazinedir." dedi.
"Kadınların siyasete katılımlarını arttıracak her adıma destek vereceğiz"CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve Osmaniye Milletvekili Asu Kaya, kadına seçme ve seçilme hakkı verilmesini sağlayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile emeği geçenleri saygıyla andı.
"O günlerde, ülkemizin ancak kadınların eşit haklara ulaşmasıyla kalkınacağına, güçleneceğine inanarak geleceği şekillendirenler, TBMM'de seçme ve seçilme hakkını yasalarla hayata geçirdiler" diyen Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün ise gerçek bir demokrasinin ancak kadın-erkek eşitliğinin her alanda sağlanmasıyla mümkün olacağını biliyoruz. Ülkemizin, dünyada kadınların siyasete katılımı endekslerinde çok geri sıralarda yer alması, bu konuda daha somut adımların atılması ve sonuç alıcı politikaların uygulanması gerektiğini ortaya koymaktadır. Kadınların karar alma mekanizmalarında yer almalarının önündeki engelleri kaldırmak için en önemli adımlardan birini atmış olan siyasi partilerin başında CHP gelmektedir. Eylül 2024'teki Tüzük Kurultayı ile değişen tüzüğümüzde, yüzde 50 eşit temsili sağlayacağına dair iradesini ortaya koyan partimiz, yerel seçimlerde de kadın temsil oranını ciddi ölçüde arttırmıştır."
Partisinin, büyükşehir, il, ilçe ve beldelerde toplam 34 kadın belediye başkanına sahip olduğunu, kadın belediye meclis üyelerinin sayısında da ciddi artış yaşandığının altını çizen Kaya, "CHP olarak dün olduğu gibi bugün de kadınların siyasete katılımlarını arttıracak her adıma destek vereceğiz." diye konuştu.
"Seçme ve seçilme hakkını koruyarak, daha güçlü bir toplum inşa edeceğiz"MHP Grup Başkanvekili Filiz Kılıç, kahraman Türk kadınının Gazi Mustafa Kemal Atatürk sayesinde dünyadaki pek çok milletin kadınından önce siyasi haklarını elde ettiğini söyledi. Türk kadınına seslenen Kılıç, "Kahraman Türk kadınlarına diyoruz ki; senin karakterin Türk milletini muasır medeniyetler seviyesine çıkarmaya muktedirdir. Birlikte büyüyecek, birlikte yükseleceğiz." dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Türk kadını milli şerefimizin abidesidir. Türk kadını milli bekamızın beşiğini sallayan güvencesidir" sözlerini anımsatan Kılıç, şöyle konuştu:
"Nevşehir'in ilk kadın milletvekili olarak 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü'nü ve Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin 90'ıncı yıl dönümünü kutluyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve Gazi Meclisimizde görev yapmış rahmet-i rahmana kavuşan kadın milletvekillerimizi de rahmet ve minnetle anıyorum."
MHP Adana Milletvekili Ayşe Sibel Ersoy da seçme ve seçilme hakkının tanınmasıyla kadınların toplumun her alanında söz sahibi olduğunu, bu sayede sosyal, ekonomik ve kültürel gelişim için önemli adımların atıldığını söyledi.
"Bugün geldiğimiz noktada, kadınlarımızın daha güçlü bir şekilde siyasette, iş dünyasında ve toplumsal yaşamda yer alması, toplumumuzun daha adil ve eşit bir şekilde gelişmesini sağlamaktadır" diyen Ersoy, hep birlikte seçme ve seçilme hakkını koruyarak, daha güçlü bir toplum inşa edeceklerini dile getirdi.
Ersoy, "Kadınlara seçme ve seçilme hakkını tanıyarak kadınların sosyal ve kültürel alanlarda, toplumsal yaşamda ve siyasette erkeklerle eşit haklara sahip olmasının önünü açan Cumhuriyet'imizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü saygı ve minnetle anıyorum." değerlendirmelerinde bulundu.
"Türkiye'de sadece aileden sorumlu olan bakan, kadın"Saadet Partisi Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun, dünyada kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınmasının kronolojisine bakıldığında Türkiye yönünden iftihar edilecek bir tablo olduğunu söyledi. Kadınlara seçme ve seçilme hakkının ilk kez İngiltere'de verildiğini, bu ülkeyi Türkiye'nin takip ettiğini anlatan Özbudun, hukuk alanında atılan bu adımın, sosyolojik ve siyasal açıdan beklenen sonucu doğurmadığını dile getirdi.
Özbudun, "Avrupa ülkelerine baktığımız zaman kadının parlamento, hükümet ve yerel yönetimlerdeki temsil oranı Türkiye'ye kıyasla daha yüksek. Türkiye'de sadece aileden sorumlu olan bakan, kadın. Benim bu uygulamaya bir muhalefetim yok. Türkiye'de diğer bakanlıklarda da bakanlık görevi yapacak çok kaliteli, meslek alanlarında başarılı olan kadınlar var. Kadını, sadece aileyi temsil eden bir figür olarak tasarlamak ona sadece aileden sorumlu bakanlığı uygun görmek, eleştirilmesi gereken bir durum." ifadesini kullandı.
Türkiye'de, kadın haklarının korunabilmesi için daha yapılması gereken çok iş olduğunu söyleyen Özbudun, sadece mevzuatı değiştirmenin, kadınlara temsil imkanlarını sunmanın yeterli olmadığını ifade etti. Özbudun, "Mevzuat değişikliklerini uygulayacak planlamaları yapmak, onları uygulamaya almak çok önemli." dedi.
"Kadınlarımız halen eşitsizliğin ve toplumsal baskının gölgesinde yaşamaya devam etmektedir"İYİ Parti Manisa Milletvekili Şenol Sunat, Türkiye'nin, kadın haklarının tanınması konusunda çağının çok ötesinde bir vizyon sergilediğini vurguladı.
Sunat, Türkiye'nin, dönemin Avrupa ülkelerinden yıllar önce, kadınına seçme ve seçilme hakkını tanıyarak, toplumsal dönüşümün öncüsü olduğunu belirtti.
Atatürk'ü rahmet ve minnetle anan Sunat, "O dönemde Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde gerçekleşen bu devrim niteliğindeki adım, kadınlarımızın toplumsal ve siyasal yaşamdaki yerini güçlendirmiştir." dedi. Sunat, şöyle devam etti:
"Aradan geçen yıllar içerisinde kadınların siyasette ve karar alma mekanizmalarında temsiliyetleri aynı ivmeyle devam edememiştir. Ayrıca kadına yönelik şiddet, taciz, istismar ve ayrımcılık, ülkemizde kabul edilemez boyutlara ulaşmıştır. Oysa Türk kadını, her alanda gösterdiği başarı, özverili çalışma ve toplumsal kalkınmaya sunduğu katkılarla her türlü saygıyı hak etmektedir. Eğitimde, bilimde, sanatta, siyasette ve iş dünyasında Türk kadını, yalnızca potansiyelini değil, aynı zamanda ülkemizin geleceğini inşa etme gücünü ortaya koymuştur. Buna rağmen kadınlarımız halen eşitsizliğin ve toplumsal baskının gölgesinde yaşamaya devam etmektedir. Bir taraftan 5 Aralık’ı kutlarken, diğer yandan mevcut durumun verdiği derin üzüntüyü paylaşıyoruz. Kadınlarımızın haklarını korumak, onların güvenli ve eşit bir ortamda yaşamasını sağlamak, hepimizin ortak sorumluluğudur.
"Toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleyen politikalar ve eşit temsiliyet ilkesine de ihtiyaç var"DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, 5 Aralık'ın, Türkiye'de kadınların siyasal temsili için tarihi bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.
Kadınların siyasette daha fazla yer alabilmesi için sadece yasal düzenlemeler değil, toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleyen politikalar ve eşit temsiliyet ilkesine de ihtiyaç olduğunu söyleyen Koçyiğit, "Bu ilkeler, kadınların karar alma süreçlerine eşit katılım sağlamalarını ve cinsiyet eşitsizliğinin azaltılmasını mümkün kılmaktadır. Türkiye'de kadınların siyasi alandaki temsili güçlendikçe, sadece kadınlar için değil, tüm toplumsal kesimler için daha eşit, adil ve barışçıl bir toplum mümkün olacaktır. Eşit temsiliyet, kadınların siyasal alandaki görünürlüğünü artırmakla kalmaz aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliğinin yaygınlaşmasına da katkı sağlar." değerlendirmelerinde bulundu.
Muhabir: Ekip
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.