Muhalefetin ve adaletin yokluğunu fırsat bilen mollalar konuşmaya başladılar: “Birinci Cumhuriyet yıkıldı. Osmanlı devletini yeniden kuracağız.”
Bunu kimler söylüyor? 6 – 12 yaşındaki çocuklara tecavüz eden mollalar.
Diyanet işleri başkanı Ali Erbaş da Düzce’nin Akçakoca ilçesinde verdiği Cuma fetvasında şunları dedi:
"Her insanın beden mahrumiyeti vardır. Bizim dinimiz İslam Bu mahrumiyetin zarar görmemesi için bedenimizin örtülmesi gereken yerlerde örtülmelidir, başkalarına teşhir etmemelidir. Tesettür Allah’ın bir emridir. Kişisel bir tercih değildir.”
Ama bu adam, tanesi 9 TL’ye çıkan limondan, ayda 10 bin TL maaş alan emekliden, üzerinden geçmediğiz köprülere ödediğimiz paradan hiç söz etmiyor…
Diyanetin günlük harcaması 259 bin TL’yi geçmiş. Dakikada 180 bin TL harcıyor. Ali Erbaş bu harcamalardan hiç anlatmıyor…
Aslında“Hiçbir ayette “Kadınlar tesettürlü olmalıdır” diye bir emir yoktur.
Diyanet, bu sözleri söylemekle suç işlemektedir. Yasalarımıza, medeni kanunumuza, laikliğe ve Anayasaya aykırı hareket etmektedir.
Yukarıdaki sözlerle diyanet, cumhuriyet, demokrasi ve eşitlik yasalarını çiğnemektedir.
30 Ağustos 1925’te Kastamonu Türk Ocağı’nda Mustafa Kemal Atatürk şunları vurgulamıştı:
Ey millet! İyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek tarikat medeniyet (uygarlık) tarikatıdır.”
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş Düzce’nin Akçakoca ilçesinde birde “Evlilik” konusunda konuştu, dedi ki:
“Evlilik yaşı 25’lere, 30’la çıktı. Kızlarımızı, oğlanlarımızı bir an önce evlenmeye teşvik etmeliyiz. Bu konuda gençlerimizi uyarmalıyız…”
Ülkenin hiç sorunu kalmamış gibi, emekli sorunu ve asgari ücret çözümlenmiş gibi, şimdi sıra geldi gençleri erken yaşta evlendirmeye…
Ama o düşünmüyor ki bu işsiz çocuklar hangi parayla evlenecek, hangi parayla ev eşyası alacak, hangi parayla ailesinin karnını doyuracak?
Millet kan ağlıyor. Çocuklar, dedeler, nineler etin, kıymanın adını ve tadını unuttular. Bir de kalkmışlar Güney Afrika’ya, Mezopotamya’ya, Sibirya’ya, bilmem nerelere kurban gönderiyorlar, para topluyorlar…
Şu anda sevgili yurdumuzda kurulmaya çalışılan düzen cemaat, tarikat düzenidir.
Ama kimse yanlış hesaplar peşinde koşmasın.
Kimse Kemalist cumhuriyeti yıkıp, yerine padişahlık düzenini getirmeye kalkmasın.
KİMSENİN GÜCÜ YETMEZ BUNA…
Çünkü Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet öyle kolay kazanılmadı, kolay da teslim edilmez. Edilemez. Çünkü Mustafa Kemal Atatürk hâlâ aramızda… Hâlâ Bizimle birlikte yaşıyor…
Pisliklere karşı bizimle birlikte mücadele ediyor…