Özel-İmamoğlu arasındaki "kardeşlik hukuku" işleyecek. Bu hukuk yerel seçimlerde de kuşkusuz sürecek. Çünkü bu kardeşlik hukukunun asıl getirisinin ve hedefinin bir sonraki genel milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimi olduğu açık.
Yerel seçimlere şurada sadece 125 gün kaldı. Haliyle trafik hızlandı. CHP'de ne gibi gelişmeler olduğunu ve neler olabileceğini mercek altına alacağım bu yazıda.
Yerel seçimde önseçim yok ama…
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bir dahaki genel seçimlerde kontenjan dışında milletvekili adaylarının önseçim ile belirleneceğini fakat zaman darlığı nedeniyle yerel seçimlerde önseçim yapılmasının mümkün olmadığını; kamuoyu yoklaması, yerel örgütlerden gelen yöntem önerileri ve örgüt denetiminde eğilim yoklaması ile başkan adaylarının belirleneceğini ifade etti. Özel'in bu meyandaki açıklaması şöyleydi:
"Değişimi destekledi diye kimseye partide bir ayrıcalık gösterilmeyecek. Değişimin karşısında oldu diye de kimseye haksızlık yapılmayacak. Aday belirleme süreçlerinde örgüt denetiminde önseçim, memnuniyet anketleri ve kamuoyu araştırmaları etkili olacak. Süreç şeffaf ve objektif işleyecek. Bölgeye göre yöntem belirlemesi örgütün fikri alınarak yapılacak”
Belediye meclis üyesi adayları nasıl belirlenecek
Bu arada, belediye meclis üyesi adaylarının nasıl belirleneceği hakkında bir açıklama söz konusu değil. CHP'nin arzuladığı başarıyı yerel seçimlerde gösterebilmesi için optimal adaylar kadar sonuca olumlu katkısı olacak bir belediye meclis üyesi aday listesi oluşturması da gerekiyor. Meclis listesi, aday kazandığında doğru düzgün bir işleyiş için de gerekiyor.
Elde olan ve olmayan belediyelerde farklı zamanlama
CHP kulislerinden edindiğim izlenimler, partili olmayan belediyeler için en geç yıl sonunda belediye başkan adaylarının açıklanacağı yönünde. Partili belediyeler için takvim ileriye sarkacak. Çünkü onlar için kamuoyu yoklamasıyla memnuniyet ölçümü söz konusu olacak. Partinin oyunu aşan mevcut başkanlar yeniden aday gösterilecek, tersi halinde farklı yöntemlerle aday belirleme çalışması sürecek. O yüzden CHP'nin elinde bulunan belediyelerdeki adaylarının şubattan önce belirlenmesini kimse beklemesin. Hatta bu süreç bazı yerlerde şubatın ikinci haftasına kadar uzarsa şaşırmamak gerek. Zaten eldeki belediyelerde adayların erken açıklanması (Kendisi devam etmek istemeyen başkanların olduğu yerler dışında) sakıncalı. Çünkü erken açıklanırsa değişecek mevcut belediye başkanlarının performansları düşer.
Memnunyet ortamında kerteriz ne olacak?
Peki bu noktada bir önceki yerel seçimde ittifakla seçilen CHP'li belediye başkanlarının aldığı oy ile şimdiki durumdaki (ittifak olmaksızın) desteği nasıl kıyaslanacak? Son milletvekili genel seçimindeki parti oyu mu kıstas olarak alınacak? Yaşadığım İzmir'den örnek vermek gerekirse... Tunç Soyer’in 31 Mart 2019'da İzmir tarihinin en yüksek oranıyla seçilirken aldığı oy yüzde 58,1. Fakat o seçimde İYİ Parti Soyer’i desteklemiş, HDP de aday çıkarmamıştı. Son genel milletvekili seçiminde CHP'nin oyu ise yüzde 42 idi. Bu durumda Soyer için yapılacak kamuoyu yoklamasında memnuniyet oranının kaç olması gerekiyor? (Soyer’in geçen Temmuz ayında yaptırdığı ankette memnuniyet oranının yüzde 57 olduğunu kendisinden işitmiştim. Tabiî parti tarafından da Aralık 2023-Ocak 2024'te ölçüm yapılacaktır)
İşbirliği olabilir
Bir şey daha var: CHP Genel Başkanı Özel, haklı olarak "ittifak" kavramının yıprandığını, onun yerine "işbirliği" kavramını yeğlediğini ifade etti. Buna katılıyorum. Demek istediğim ise şu o bağlamda; yerel seçim hamuru daha su kaldırır. İşbirliği olabilir. En azından ülke genelinde yapılamasa da lokal işbirlikleri söz konusu olabilir. İyi de olur.
Ya işbirliği olmazsa..
Seçmen CHP'deki değişimi olumlu karşılıyor. Doğru başkan adayları ve meclis listeleriyle seçime girecek CHP'nin başarıyı yakalaması için işbirliği olanakları ortaya çıkmazsa bir "B Planı" yapması da şart. O da başka partilere oy veren veya sandığa uzak duran seçmenden "ödünç oy" talebidir. CHP'nin bir avantajı da özellikle büyükşehirlerde; hayat pahalılığı, geçim zorluğu yanında eriyen ücretler ile emekli maaşları ve fahiş konut kira artışlarının, sığınmacıların faturasının iktidar partilerine çıkacak olması. Şu da bir avantaj; CHP’nin yerel seçimlerde genel seçimlere göre 3-4 puan fazla aldığı görülüyor önceki seçimlerde. Eş zamanlı yapılan 1999 seçimlerinde de böyle olduğunu görüyoruz; genelde 8,7 ile barajın altında kalan CHP, yerelde yüzde 11 küsur oy almıştı.
İmamoğlu faktörü
Şunu da herhalde belirtmeye gerek yoktur; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve 2024'ün İstanbul Büyükşehir Adayı Ekrem İmamoğlu aday belirleme süreçlerinde ister istemez aktif olacaktır. Zaten Özel de Uğur Dündar'a Sözcü TV'de önceki akşam verdiği mülakatta İmamoğlu ile gereken durumlarda ve konularda istişare halinde olmasının doğal olduğunu çok net bir şekilde ifade etti. 25 yıl sonra İstanbul'u R. Tayyip Erdoğan'ın elinden kanırta kanırta alan İmamoğlu'nun yerel seçimde CHP'nin görünmeyen kaptanı olmasına da kimse şaşırmamalı.
“En önemli iş…”
Özel-İmamoğlu arasındaki "kardeşlik hukuku" işleyecek. Bu hukuk yerel seçimlerde de kuşkusuz sürecek. Çünkü bu kardeşlik hukukunun asıl getirisinin ve hedefinin bir sonraki genel milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimi olduğu açık. Yerel seçimlerdeki başarı daha ilerideki hedefe ulaşılmasını kolaylaştıracaktır. Ne demişti İsmet İnönü; "En önemli iş, acil iştir."