Nevzat SELVİ
Köşe Yazarı
Nevzat SELVİ
 

İsrail katliamının düşündürdükleri

Kadim Yunan’da Kinik filozof Anthisthenes, insanların birbirleriyle ilişkileri üzerine şöyle der:  “Yağcılardansa kargalarla arkadaşlık etmek yeğdir, çünkü kargalar sizi yemek için en azından ölmenizi bekler, ötekiler onu da beklemez” M.Ö. 300 yıllarından bu yana, bunca zamandır insanoğlu hiç değişmemiş, bugün de aynı. Bunca sözüm ona medeniyete, bunca maddi manevi gelişmelere rağmen insanoğlu aynı vahşeti sergiliyor. İsrail-Gazze savaşında insanoğlu en büyük vahşetini ortaya koydu. O güzelim topraklar Yahudisine de Filistinlisine de, Müslümanına da Hristiyanına da yetmezmiş gibi toprak uğruna insanlar ölüyor. Öldürmek ne demek birbirlerinin etlerini yiyorlarcasına. Haberlere göre Yahudiler bir yandan katle devam ediyor, öte yandan ele geçirecekleri topraklarda yerleşim yerleri kurmak için planları şimdiden hazırlıyorlarmış. İşte sana leş kargası örneği. Maşallah hem sağlığında insanları yiyorlar hem de öldürdükten sonra leş kargası gibi yemeye devam ediyorlar. Gel de Anthistenes’e hak verme. Kusura bakmayın söylediklerim belki de biraz mide kaldırıyor ama, insan vahşetini de anlatmak lazım bir yerde. Bakar mısınız cereyan eden vahşete, her şey menfaat, çıkar, hırs için. Adam Gazze’de bu kadar adam katlediyor, daha bu katliamı durdurmadan ekonomik çıkarını hesaplıyor. Bütün bu vahşetin maksadı silah tüccarlarının ekmeğine yağ sürmek sanırım. Hamas’ın İsrail’e saldırısı, İsrail’in bunun üzerine katliama girişmesi pekala silah tüccarlarının kışkırtması da olabilir. Anthisthenes’in bu kadim tespiti insanın aklına bunu da getirmiyor değil. Bu yalnız silah üretimi alanında değil, ilaç sanayiinde de bu böyle. İlaç sanayii patronlarınca, uğursuz faaliyetlerinin devamı için insanlar kobay olarak kullanılıyor, yapay salgınlar çıkartılıyor. Örnekler çoğaltılabilir. Gıda sanayiinden, teknolojik bütün sanayinin esas gayesi insanı sömürmek. Bu vahşet yalnız yukarıda zikredilen sahalarda değil. Bu siyasette de böyle, ticarette de. Dünyanın bütün toplumlarında siyaset biraz çıkar işidir ama bu bizim ülkede biraz aşırıya kaçıyor gibi. Merhum Ali Fuat Başgil 70 sene önce, “Siyaset insan ihtiraslarının en çok kabardığı sahadır” demiş. İhtirası kabaran siyasi de aklına gelen veya gelmeyen her türlü melaneti yaparak hedefine ulaşmak ister. İnsan iyiyi ve kötüyü birlikte taşır. İyi ve kötü başkasıyla olan ilişkide ortaya çıkar. Başkasıyla nasıl bir ilişki kurulmalıdır ki iyi ortaya çıksın? İşte burada ahlak, hukuk ve din devreye girer. Burada toplumumuzun ahlak, hukuk ve din değerleri ortaya çıkıyor. Bir toplumda ahlak çürümüşse, hukuk yozlaştırıldıysa, çarpık ve  safsata din değerleri söz konusu olursa, kötüye esasen meyilli olan insan, ihtirası yüzünden bu kötü değer işine daha elverişli ise kötülüğünü ön plana çıkarır. Özellikle din iyiyi elde etmede en büyük rolü oynar ve kötülükle mücadele edilmesi fikrini işler. Kur’an’da insanın halife olarak nitelendirilmesi, yaşadığı evrenin/varlığın ona emanet edilmesi, imtihan hatırlatması, insanın varlık sahnesindeki sorumluluğunu ortaya koyar. Bu sorumluluk çerçevesinde kendi elleriyle evreni dönüştüren insan, kültürel, ahlaki ve sanatsal değerlerin yaratıcısı haline gelir. Fakat dünyayı cehenneme çeviren de yine aynı insandır. Kur’an, ayetlerinde bu emaneti insana teslim ettiğini belirtir, ancak iyi ve kötü vasıfları uhdesinde bulunan insana güvenmez ve “insan hem cahildir hem zalimdir” der. Hele bir de ihtirası kabaran insan cahil ve zalimlik vasfını açıkça ortaya koyar, icraatlarında da hiçbir engel tanımaz. Ne ahlak, ne hukuk, ne de din gözünde yoktur artık. Dünya üzerindeki bütün toplumlarda bu durumun örneklerini bol bol görüyoruz. Yeter ki insanın ihtirası bir kere kabarmasın. Burada Cengiz Aytamatov’un bir tespitini hatırlamakta yarar var. "Mide beyinden akıllıdır çünkü mide kusmayı bilir, beyin her pisliği yutar." -  
Ekleme Tarihi: 18 Aralık 2023 - Pazartesi

İsrail katliamının düşündürdükleri

Kadim Yunan’da Kinik filozof Anthisthenes, insanların birbirleriyle ilişkileri üzerine şöyle der:  “Yağcılardansa kargalarla arkadaşlık etmek yeğdir, çünkü kargalar sizi yemek için en azından ölmenizi bekler, ötekiler onu da beklemez”

M.Ö. 300 yıllarından bu yana, bunca zamandır insanoğlu hiç değişmemiş, bugün de aynı. Bunca sözüm ona medeniyete, bunca maddi manevi gelişmelere rağmen insanoğlu aynı vahşeti sergiliyor.

İsrail-Gazze savaşında insanoğlu en büyük vahşetini ortaya koydu. O güzelim topraklar Yahudisine de Filistinlisine de, Müslümanına da Hristiyanına da yetmezmiş gibi toprak uğruna insanlar ölüyor. Öldürmek ne demek birbirlerinin etlerini yiyorlarcasına.

Haberlere göre Yahudiler bir yandan katle devam ediyor, öte yandan ele geçirecekleri topraklarda yerleşim yerleri kurmak için planları şimdiden hazırlıyorlarmış. İşte sana leş kargası örneği. Maşallah hem sağlığında insanları yiyorlar hem de öldürdükten sonra leş kargası gibi yemeye devam ediyorlar. Gel de Anthistenes’e hak verme.

Kusura bakmayın söylediklerim belki de biraz mide kaldırıyor ama, insan vahşetini de anlatmak lazım bir yerde.

Bakar mısınız cereyan eden vahşete, her şey menfaat, çıkar, hırs için. Adam Gazze’de bu kadar adam katlediyor, daha bu katliamı durdurmadan ekonomik çıkarını hesaplıyor.

Bütün bu vahşetin maksadı silah tüccarlarının ekmeğine yağ sürmek sanırım. Hamas’ın İsrail’e saldırısı, İsrail’in bunun üzerine katliama girişmesi pekala silah tüccarlarının kışkırtması da olabilir. Anthisthenes’in bu kadim tespiti insanın aklına bunu da getirmiyor değil. Bu yalnız silah üretimi alanında değil, ilaç sanayiinde de bu böyle. İlaç sanayii patronlarınca, uğursuz faaliyetlerinin devamı için insanlar kobay olarak kullanılıyor, yapay salgınlar çıkartılıyor.

Örnekler çoğaltılabilir. Gıda sanayiinden, teknolojik bütün sanayinin esas gayesi insanı sömürmek.

Bu vahşet yalnız yukarıda zikredilen sahalarda değil. Bu siyasette de böyle, ticarette de. Dünyanın bütün toplumlarında siyaset biraz çıkar işidir ama bu bizim ülkede biraz aşırıya kaçıyor gibi. Merhum Ali Fuat Başgil 70 sene önce, “Siyaset insan ihtiraslarının en çok kabardığı sahadır” demiş.

İhtirası kabaran siyasi de aklına gelen veya gelmeyen her türlü melaneti yaparak hedefine ulaşmak ister.

İnsan iyiyi ve kötüyü birlikte taşır. İyi ve kötü başkasıyla olan ilişkide ortaya çıkar. Başkasıyla nasıl bir ilişki kurulmalıdır ki iyi ortaya çıksın? İşte burada ahlak, hukuk ve din devreye girer.

Burada toplumumuzun ahlak, hukuk ve din değerleri ortaya çıkıyor. Bir toplumda ahlak çürümüşse, hukuk yozlaştırıldıysa, çarpık ve  safsata din değerleri söz konusu olursa, kötüye esasen meyilli olan insan, ihtirası yüzünden bu kötü değer işine daha elverişli ise kötülüğünü ön plana çıkarır.

Özellikle din iyiyi elde etmede en büyük rolü oynar ve kötülükle mücadele edilmesi fikrini işler. Kur’an’da insanın halife olarak nitelendirilmesi, yaşadığı evrenin/varlığın ona emanet edilmesi, imtihan hatırlatması, insanın varlık sahnesindeki sorumluluğunu ortaya koyar. Bu sorumluluk çerçevesinde kendi elleriyle evreni dönüştüren insan, kültürel, ahlaki ve sanatsal değerlerin yaratıcısı haline gelir.

Fakat dünyayı cehenneme çeviren de yine aynı insandır. Kur’an, ayetlerinde bu emaneti insana teslim ettiğini belirtir, ancak iyi ve kötü vasıfları uhdesinde bulunan insana güvenmez ve “insan hem cahildir hem zalimdir” der.

Hele bir de ihtirası kabaran insan cahil ve zalimlik vasfını açıkça ortaya koyar, icraatlarında da hiçbir engel tanımaz. Ne ahlak, ne hukuk, ne de din gözünde yoktur artık.

Dünya üzerindeki bütün toplumlarda bu durumun örneklerini bol bol görüyoruz.

Yeter ki insanın ihtirası bir kere kabarmasın.

Burada Cengiz Aytamatov’un bir tespitini hatırlamakta yarar var.

"Mide beyinden akıllıdır çünkü mide kusmayı bilir, beyin her pisliği yutar." -

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.