Yeni Vahdettinler, Damat Feritler el ele vermiş yurdumuzu Sevr’e sürüklüyorlar.
Ülke uçurumun kenarında…
Ülke parçalanmak üzere… Atatürkçüler uyanın… Sevr düzeni kuruluyor…
Muhalefet ise “YUMUŞAMA”, “NORMALLEŞME” işleriyle meşgul. Atatürk’ü, Cumhuriyeti, laikliği yok edenler nasıl yumuşar, nasıl normalleşirse!!!...
Adam çıkmış, “Suriyelilere ve onların dükkân tabelalarına dokunmayın, çünkü o tabelalar kutsal Arap harfleri ile yazılmış, halkı incitmeyelim” diyor.
Ama Türk esnafı ne hallere düşmüş, ondan hiç söz etmiyor.
Türkiye’miz lime lime; mezheplere, ırklara, tarikatlara bölünmüş… Ulusallık yok ediliyor.
Ben bu konulara Cumhuriyet gazetesinde, tam sayfa yayınlanan bir makalemde dikkat çekmiştim. Şunları söylüyordum:
“Yıllardır bu ulusun başına bir "küreselleşme", bir "Yeni Dünya Düzeni, bir BOP" belâsı sardırıldı. Cumhuriyet devrimleri unutuldu.
Amerika'nın öncülük ettiği bu "Uluslararası soygun" projesi, tüm insanlığı tutsak almayı hedefleyen bir “Köleleştirme ideolojisi" ön plâna çıkarıldı.
Bütün bu oluşumların sonucunda ırkçı, dinci dalgalar yükselirken, devrimci rüzgârlar yavaşladı.
Hatta bazı solcular bile, "Artık tarihsel koşullar değişti" gerekçesiyle bu küreselleşme akımına omuz verdiler. (Küreselleşme, Eğitim Ve Duyarsızlık, Cumhuriyet, 22 Kasım 1999)
1923 Devrimi ve Kemalist Cumhuriyet yoğun bir saldırı ile karşı karşıyadır bugün. Ülkemiz ABD, AB ve yerli uşakları tarafından kuşatılmıştır. Birliğimiz, bütünlüğümüz, ulusal yapımız yok edilmek istenmektedir.
Sevr gündemdedir. Ordu, yargı, tüm ulusumuz ateş altındadır. Vatanımız ateş altındadır.
Bütün bu baskıcı uygulamalar, programlar Amerika’nın yeryüzüne egemen olma ve ülkelerin enerji kaynaklarını talan etme planının bir parçasıdır.
Ortadoğu haritası ve Türkiye yeniden biçimlendirilmeye çalışılmaktadır. İşte bunun için AJAN mülteciler, akın akın sınırlarımızdan içeri sokulmaktadır.
ABD’nin hedefinde ulus devletleri yok etmek vardır. Çünkü ulus devlet demek bağımsızlık demektir. Ülke çıkarlarını korumak demektir.
Ulus devletlerin parçalanıp, devletçiklere dönüşmesi Amerika’nın dış politikasını oluşturmaktadır. Uluslar parçalanmalı, etnik, dinsel, cemaatler temelinde yeniden düzenlenmelidir.
Bu bir dünya egemenliği savaşımıdır. BOP planı hayata geçirilmeye çalışılmaktadır
Amerika ve yerli uşaklarının ülkemizde istedikleri gibi at koşturup, saltanatlarını sürdürebilmeleri için Türkiye’nin parçalanması gerekmektedir.
Bu bir “Böl, Yönet” oyunudur.
Yoksul ülkelerin bazı işbirlikçi başkanları da bu oyunda figüran rolündedirler. Görevlerini büyük bir çaba ve bağlılıkla yerine getirmeye çalışmaktadırlar…
Çünkü onlar da bu planın bir parçasıdırlar. Bu savaşım, ABD ile birlikte onların da “var olma” ya da “yok olma” savaşımıdır. Gelecekleri buna bağlıdır.
Bu küresel projeyi görelim lütfen. Türkiye şu anda bir bataklığın içinde çırpınmaktadır.
Kurtuluşun tek yolu öncelikle vatanı yobazların, din satıcılarının elinden kurtarmaktır. Onlara MHP gibi koltuk değnekliği yapmamaktır ve asla AKP genel başkanının bir BOP EŞBAŞKANI olduğunu unutmamaktır.
SONUÇ: BOP EŞBAŞKANLARI ile yumuşama, normalleşme çalışmalarını bırakıp, Atatürk yolunda yürüyün. Atatürk’ün şanlı CHP’sini C AK P’ye dönüştürmeyin diyorum…