Düşünmeyen, sorgulamayan, mantıksız bir toplum yarattılar. Eğitimsiz, cahil insanların söyledikleri sözler karşısında şaşırıp kalıyoruz…
Çiftçiler masrafları ve emeklerinin karşılığını alamadıkları için karpuzları, domatesleri yollara döküyorlar. Adam onları görmüyor bile… O merdivenlerden inen kıza “Sen cehennemliksin, cehennem ateşinde yanacaksın…” diyor.
Onun tek derdi cennet, cehennem; sokaktaki kadınlara, kızlara bekçilik yapmak…
Sokak muhabiri soruyor: “12 bin 500 TL ile geçinebiliyor musun?” diye soruyor. Adam cevap veriyor: “Gül gibi geçiniyorum.” Sokak gazetecisi tekrar soruyor: “Ama ev kiraları en düşük 15 bin TL oldu…”
Adam cevap veriyor: “Büyük kentlerde ne işleri var fakirlerin? Doğuya, Siirt’e, Van’a, Tatvan’a, köylere gitsinler…”
AKP ve çevresindeki cemaatler, tarikatlar Cumhuriyet döneminde kapatılan şeriat yuvalarının ve asılan Cumhuriyet düşmanı mollaların öcünü almak için çabalıyorlar…
Ailesinin gıdasını karşılayabilmek için çöplerden “Atık” toplayanlar ve kiraların maaşları geçmesi onların umurunda değil.
Onların tek derdi; Atatürk’ün yaptıklarını bile bile, göz göre göre yok etmek, Türkiye’yi bitirmek...
Bu iktidar Cumhuriyet, demokrasi, laiklik ve halkla kavgalı bir iktidardır… Bu iktidardan her şey beklenebilir.
Ülkenin altından girip, üstünden çıkabilir. Ormanları, toprakları, adaları satabilir…
Onun için önemli olan halk, millet değil; bir avuç mutlu azınlık ve ABD emperyalizminin emirlerini ve isteklerini yerine getirilebilmektir…
BOP projesidir. BOP projesinin ülkemizde hayata geçirilmesidir.
Bunun için ülkemiz sığınmacılarla doldurulmuştur… Bunun için ülkemizde tarım, sanayi, çiftçi bitirilmektedir. Üretim engellenmektedir. İğneden ipliğe her şey dışarıdan ithal edilmektedir.
Bunun için topraklarımız, konutlarımız haraç mezat satılmakta, ulufe dağıtılır gibi sığınmacılara TC vatandaşlığı verilmektedir.
ABD emperyalizminin BOP hedefine ulaşabilmesi için bu gerici iktidar ilk olarak, yüzyıllık fabrikaları satmakla işe başladı.
Milli eğitimi yozlaştırdı. Köy okullarını kapattı. Bacak kadar çocukları çağ dışı mollalara teslim etti.
Yüz binlerce öğretmen tayin için sırada beklerken, marketlerde tezgâhtarlık, inşaatlarda işçilik yaparken, okullara cami imamlarını öğretmen olarak atadı…
Harp akademilerini, kara harp okulunu, askeri tıp kurumlarını kapattı.
Sonra sıra ormanlara ve yer altı zenginliklerini talan etmeye geldi.
Son yirmi yılda 186 bin maden ruhsatı verildi. Bu maden şirketlerinin büyük bir çoğunluğu orman bölgelerinde başta altın olmak üzere çeşitli madenler çıkarmaktadırlar.
Maden alanları açmak için o güzelim, zümrüt ormanlar kese kese kelaynaklara çevirdiler.
Oysa Cumhuriyetin kurulmasından bu yana, yani 1923’ten 2003 yılına kadar sadece 1168 ruhsat verilmişti.
Gördünüz mü; ormanlarımız, vatanımız nasıl yağmalanıyor, yerli ve yabancı sömürgecilere nasıl peşkeş çekiliyor.
Ama az kaldı. Kimsenin cezası mahşere kalmayacaktır…