Ali Eralp - Eğitimci-Araştırmacı-Yazar
Köşe Yazarı
Ali Eralp - Eğitimci-Araştırmacı-Yazar
 

MİLLİ EĞİTİMİ YAPBOZ TAHTASINA ÇEVİRDİNİZ…

İktidarın gerçek oyu yüzde 25-30 civarında… Yani halkın yüzde 70-75 kendisini istemiyor, yaptıklarını onaylamıyor. Gerçek bu. Ama o kimseyi takmıyor, dinlemiyor. Araştırmıyor. “Ben dilediğimi, istediğimi yaparım. Kimse bana karışamaz” diyor. Nitekim yapıyor da… Çünkü ona direnen, karşı koyan, onu engelleyen kimse yok… Köpeksiz köy bulmuş, eli değneksiz geziyor. Yıllardan beri atama bekleyen öğretmenlerin yerine okullara imam gönderiyor. Yüzde “75’lik çoğunluk bu yapılandırmayı onaylar mı onaylamaz mı” diye sormuyor… Cemaat, tarikat görevlileri, 7-8 yaşındaki çocukları okullarından alıp, namaz kılmaya götürüyor… Bakan, Milli Eğitimin adını “Maarif Vekâleti” olarak değiştiriyor. Yasalarımızda yasak olan tarikatlarla, cemaatlerle protokol anlaşmaları imzalıyor. Hem de gözümüzün içine baka baka… Hedef öğrencileri ve eğitimi bilimsellikten uzaklaştırıp, Ortaçağ kafalı, yobaz insanlara teslim etmek, şeriat düzenini kurmaktır… Hedef, halkı cahilleştirip, her dediklerine, her yaptıklarına boyun eğen bir nesil yetiştirmek, iktidarlarının devamını sağlamaktır… Ama ailelerde, velilerde çıt yok. Ses, seda yok. Oysa bu türden uygulamalar ve değişikliler karşısında yer yerinden oynamalıydı. Onlar bilmiyorlar ki bu adam çocuklarının geleceği ile oynuyor. Geleceklerini karartıyor. Çünkü eğitim bir ulusun ışığı, bilinçlenmesi aydınlanması demektir. Eğitim bir ulusun geleceği demektir. Şimdi başta milli eğitim bakanı olmak üzere, tüm iktidar bir ulusun geleceğini karartmak için çaba göstermektedir. Milli eğitimi mollalara teslim etmek için ellerinden geleni artlarına koymamaktadırlar. Bu politikacıların çoğu, ilkokul diploması bile olmayan bu mollaların yönettiği tarikatlara üyedirler. Hem de aralarında cumhurbaşkanları, bakanlar, milletvekilleri bile var. Ama kendi çocuklarını Avrupalarda, Amerikalarda okutmaktadırlar. Bugün ülkemizde milyonlarca çocuk bu tarikat okullarında eğitim görmekte; sorgulamayan, yargılamayan robotlar olarak yetiştirilmektedirler. Bazı çevreler, mollalar, şeyhler, şıhlar için din, ticarete, ticaret kaynağına dönüştü. Ondan para kazanmaya, mal mülk edinmeye, servet yapmaya başladılar… İşte bizim karşı çıktığımız nokta burasıdır. Yani “Dinin bir geçim aracı, bir gelir kapısı” olarak kullanılması ve iktidarın da bu din tüccarlarına destek vermesidir. Bu nedenle, ülkemize laikliği, demokrasiyi, bilimsel düşünceyi getiren Atatürk’e ders kitaplarında artık yer yoktur. Atatürk bu konuda şöyle diyordu: “Dinden menfaat temin eden kimseler iğrenç kimselerdir. İşte biz bu vaziyete karşıyız ve buna müsaade etmiyoruz. Bu gibi din ticareti yapan insanlar saf ve masum halkımızı aldatmışlardır. Bizim ve sizlerin asıl mücadele ettiğimiz bu kimselerdir…”    
Ekleme Tarihi: 31 Mayıs 2024 - Cuma

MİLLİ EĞİTİMİ YAPBOZ TAHTASINA ÇEVİRDİNİZ…

İktidarın gerçek oyu yüzde 25-30 civarında… Yani halkın yüzde 70-75 kendisini istemiyor, yaptıklarını onaylamıyor. Gerçek bu.

Ama o kimseyi takmıyor, dinlemiyor. Araştırmıyor.

“Ben dilediğimi, istediğimi yaparım. Kimse bana karışamaz” diyor.

Nitekim yapıyor da…

Çünkü ona direnen, karşı koyan, onu engelleyen kimse yok… Köpeksiz köy bulmuş, eli değneksiz geziyor.

Yıllardan beri atama bekleyen öğretmenlerin yerine okullara imam gönderiyor. Yüzde “75’lik çoğunluk bu yapılandırmayı onaylar mı onaylamaz mı” diye sormuyor…

Cemaat, tarikat görevlileri, 7-8 yaşındaki çocukları okullarından alıp, namaz kılmaya götürüyor…

Bakan, Milli Eğitimin adını “Maarif Vekâleti” olarak değiştiriyor. Yasalarımızda yasak olan tarikatlarla, cemaatlerle protokol anlaşmaları imzalıyor.

Hem de gözümüzün içine baka baka…

Hedef öğrencileri ve eğitimi bilimsellikten uzaklaştırıp, Ortaçağ kafalı, yobaz insanlara teslim etmek, şeriat düzenini kurmaktır…

Hedef, halkı cahilleştirip, her dediklerine, her yaptıklarına boyun eğen bir nesil yetiştirmek, iktidarlarının devamını sağlamaktır…

Ama ailelerde, velilerde çıt yok. Ses, seda yok. Oysa bu türden uygulamalar ve değişikliler karşısında yer yerinden oynamalıydı.

Onlar bilmiyorlar ki bu adam çocuklarının geleceği ile oynuyor. Geleceklerini karartıyor. Çünkü eğitim bir ulusun ışığı, bilinçlenmesi aydınlanması demektir.

Eğitim bir ulusun geleceği demektir.

Şimdi başta milli eğitim bakanı olmak üzere, tüm iktidar bir ulusun geleceğini karartmak için çaba göstermektedir.

Milli eğitimi mollalara teslim etmek için ellerinden geleni artlarına koymamaktadırlar.

Bu politikacıların çoğu, ilkokul diploması bile olmayan bu mollaların yönettiği tarikatlara üyedirler. Hem de aralarında cumhurbaşkanları, bakanlar, milletvekilleri bile var.

Ama kendi çocuklarını Avrupalarda, Amerikalarda okutmaktadırlar.

Bugün ülkemizde milyonlarca çocuk bu tarikat okullarında eğitim görmekte; sorgulamayan, yargılamayan robotlar olarak yetiştirilmektedirler.

Bazı çevreler, mollalar, şeyhler, şıhlar için din, ticarete, ticaret kaynağına dönüştü.

Ondan para kazanmaya, mal mülk edinmeye, servet yapmaya başladılar…

İşte bizim karşı çıktığımız nokta burasıdır. Yani “Dinin bir geçim aracı, bir gelir kapısı” olarak kullanılması ve iktidarın da bu din tüccarlarına destek vermesidir.

Bu nedenle, ülkemize laikliği, demokrasiyi, bilimsel düşünceyi getiren Atatürk’e ders kitaplarında artık yer yoktur.

Atatürk bu konuda şöyle diyordu:

“Dinden menfaat temin eden kimseler iğrenç kimselerdir. İşte biz bu vaziyete karşıyız ve buna müsaade etmiyoruz. Bu gibi din ticareti yapan insanlar saf ve masum halkımızı aldatmışlardır. Bizim ve sizlerin asıl mücadele ettiğimiz bu kimselerdir…”
 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.