Mustafa Kemal’in askeri öğrencilik yıllarından itibaren Osmanlı Devleti’ndeki kötü gidişten
ne kadar rahatsız ve bunun için ne yoğun çare arayışları içerisinde olduğunu o yıllarda okuduğu
kitaplardan ve bu kitaplar üzerine yazdığı notlardan net bir şekilde görebiliyoruz. Bunlardan
sadece bir tek örneği çok çarpıcı olması bakımından burada belirtmek isterim.
Mustafa Kemal, küçük yaştan itibaren çok derin okuma ve okurken de kitaplar üzerine
notlar düşme, itirazlarını ve kendi fikirlerini oraya yazma alışkanlığı olan bir insan. Şimdi 1894
yılında yani henüz 13 yaşında iken okuduğu bir kitaba ve onun bir sayfasına düştüğü nota hep
birlikte bakalım.
Yazar M. A. Thiers’in 1880 yılında Paris’te basılan Histoire De La Révolution Française /
“Fransız İhtilali Tarihi” adlı 4 ciltlik kitabının 2. Cildinin 408. Sayfası...
Henüz 13 yaşındaki askeri öğrenci Mustafa Kemal 1894 yılında Yazar M. A. Thiers’in
Histoire De La Révolution Française “Fransız İhtilali Tarihi” adlı kitabını orijinal Fransızca
nüshasından okuyor. 1880 yılında Paris’te basılan 4 ciltlik bu Fransızca kitabın 2. Cildinin 408.
Sayfasında, 1789 İhtilalinden önce Saray ve halk arasındaki bağın kopukluğunu gösteren bir
olay, Fransız İhtilalinin zeminini oluşturan örneklerden birisi olarak anlatılmış ve Küçük Mustafa
bunu okuduktan sonra sayfa altındaki boşluğa yine Fransızca olarak; “Juste nötr tùt aktuel 1894”
Yani Türkçesini yazacak olursak “Bugün bizim içinde bulunduğumuz durumun ta kendisi 1894”
notunu yazmış.
O dönemin genel kısıtlayıcı şartlarında ve vasat bir aile ortamında yaşayan 13 yaşındaki
bir çocuğun Fransız İhtilaline dair kitapları orijinal Fransızca metninden okuyup, orada anlatılan
özgürlük ve demokrasi arayışları ile bizim içinde bulunduğumuz durumu kıyaslayarak birbirine
benzetmesi ve bunu da kitap üzerine Fransızca olarak not etmesi, bu çocuğun daha o
zamandan beri Osmanlı’da yaşanan sıkıntıyı bilip, bu sıkıntının çözümü için kafa yorduğunu ve
bu konuda çıkış yolları aradığını göstermiyor mu? Bahsettiğim belge bu durumu çok açık bir
şekilde gösteriyor. Zaten ayrıca yakın arkadaşı Ali Fuat Cebesoy'un anlatımlarından da Mustafa
Kemal'in daha 1900'lü yılların başlarında henüz üsteğmen ve yüzbaşı rütbelerinde iken
kendisine "Osmanlı devletinin artık geri dönülemez bir çöküş sürecine girdiği, dolayısıyla vatanı
ve milleti kurtarmak için çağın şartlarına uygun yeni ve modern bir Türk devleti kurmanın
kaçınılmaz olduğu" şeklinde görüşler ifade ettiğini biliyoruz.
İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin 39 maddelik tüzüğünün 1. Maddesinde kuruluş amacı şöyle
ifade ediliyor; “Hükumet-i haziranın adalet, müsavat, hürriyet gibi hukuk-u beşeriyeyi ihlal eden
ve bütün Osmanlıları Terakkiden men ile vatanı ecnebi yedd-i tasallut ve itizabına düşüren usuli
idaresinin İslam ve Hristiyan vatandaşlarımızı ikaz maksadıyla kadın ve erkek bircümle
Osmalılardan mürekkep, Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti teşekkül etmiştir."
Bu metnin de iyi anlaşılması için bugünkü Türkçeye aktarılmasında yarar var; “Mevcut
Hükümetin adalet, eşitlik, özgürlük gibi insan haklarını ihlal eden, bütün Osmanlıları ilerlemeden
alıkoyan ve vatanı yabancı tasallutu altına düşüren yönetimine karşı, İslam ve Hristiyan
yurttaşlarını uyarmak amacıyla, kadın ve erkek tüm Osmanlılardan oluşan, Osmanlı İttihat
(Birlik) ve Terakki (Gelişme) Cemiyeti kurulmuştur."
Atatürk, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin bu amacına tamamen katılmakta ve
onaylamaktadır. Bunu hayatının çeşitli evrelerinde, Kurtuluş Savaşı’ndan önce de sonra da
defalarca dile getirmiştir. Zaten böyle düşündüğü için aynı amaçla kurulan “Vatan Komitesi”ne
girmiş ve onun liderliğini ele aldıktan sonra dönüştürdüğü “Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’ni de aynı
amaçları gerçekleştirmek için kurmuştur. Ama bu cemiyetin sıkı takibata uğrayıp dağılması ve
üyelerinin İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne dahil olması üzerine kendisi de İttihat ve Terakki
Cemiyeti’ne girmiştir.
Ancak İttihat ve Terakki Cemiyeti yöneticilerinin amaca ulaşacak yoldaki üslup, yöntem
ve ilkelerini yanlış bulduğu ve bu suretle doğru amaca ulaşılamayacağına inandığı için
Cemiyet’in merkez yönetim kadrolarına şiddetle muhalefet etmiş, sonuçta gereken düzelmenin
elde edilememesi üzerine İttihat ve Terakki Hareketi ile fiili bağlarını kesmiştir ama onların halis
niyet ve vatanseverlik duygularını hep teslim etmiştir.
İngiliz Muhipler Cemiyeti'nin gizli organizatörü Rahip Frew anılarında, Mustafa Kemal'e
İstanbul'daki bir görüşmelerinde: "İttihat ve Terakki'nin cinayetlerini tasdik etmelisiniz" şeklinde
baskı yaptığını ama buna cevaben Mustafa Kemal’in, "Ben İttihat ve Terakki'nin mümessili
değilim! Fakat müsaadenizle söylemeliyim ki İttihat ve Terakki vatanperver bir cemiyet idi.
Başlangıcından çok zaman sonrasına kadar ben de bu cemiyet içinde bulundum. Cemiyet hiçbir
vakit sizin bu ithamlarınıza hak verecek bir mahiyet almamıştır. Çok kusurları ve yanlışları
olabilir. Ama, vatanseverliği münakaşaların üstündedir." dediğini anlatıyor... Atatürk’ün İttihat ve
Terakki Hareketi ile olan alakasını bundan daha iyi ne anlatabilir ki?
KAYNAKÇA
Bilâl N. Şimşir, İngiliz Belgelerinde Atatürk, Nisan 1919 – Mart 1920, Ankara 1973
Cemal Paşa, Hatıralar, Selek Yayınevi
Erik Jan Zürcher, The Unionist Factor, The Role of the Committee of Union of Progress in the Turkish
National Movement 1905-1926, Leiden 1984,
Falih Rıfkı Atay, Çankaya, İstanbul 1969,
Feroz Ahmad, İttihat ve Terakki 1908,
Fethî Tevetoğlu, İttihat ve Terakki Cemiyeti, Türk Ansiklopedisi, Ankara 1972, Cilt; 20,
Fethî Tevetoğlu, Millî Mücadele Yıllarındaki Kuruluşlar, Türk Tarih Kurumu Yayını, Ankara 1988
Fethî Tevetoğlu - Ömer Maçı, Türk Büyükleri Dizisi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları 45, 2. Baskı,
Ankara 1987
Feyzullah Budak, Atatürk Gücünü Nereden Alıyordu?, İleri Yayınları, İstanbul 2014
Hikmet Çiçek - Dr. Bahattin Şakir, İttihat ve Terakki’den Teşkilat-ı Mahsusa’ya Bir Türk Jakobeni, Kaynak
Yayınları, 2004
Osman Öndeş, Vahdettin’in Sırdaşı Avni Paşa Anlatıyor, Timaş Yayınları – 2012
Dr. Rıza Nur, Hürriyet ve İtilâf Nasıl Doğdu, Nasıl Öldü?, İstanbul 1335 (1919),
Uluğ İğdemir, Sivas Kongresi Tutanakları, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1969,
Yusuf Hikmet Bayur, Türk İnkılâbı Tarihi, C.I, Kısım I, Ankara 1963,