Rahmetli Bekir Coşkun ustamız, bizzat okuduğum kadarıyla en az yirmi kez; "Bu seçim Türkiye Cumhuriyeti'nin son şansıdır" anlamında ifadeler kullandı köşe yazılarında. Benim Bekir Coşkun'dan daha zeki, daha bilgili olacak halim yoktur tabi. Daha kıvrak bi kalem erbabı deseniz, hiç değilim. Öyle biri geldi mi sanki, basın camiamıza yüz senedir? Ama her defasında "Bizim için asla son şans diye bişey olamaz" gibisinden yanıtlar yazdığımı bilirim, kendi gariban sütunlarımda. Ata'mızın "Toroslar'da dumanı tüten tek bi yörük çadırı kalmışsa" benzetisindeki umudu anımsatırım hep. Veya... Sanırım Kurtuluş Savaşı sırasında kullandığı, "Tek başıma bile kalsam, son kurşunum bitene kadar vatanım için direnirim" anlamındaki sözlerini... Hem, Anadolu'da bu anlamda milyon tane Atatürk'ün evladı, bu anlamda milyon tane "kale" vardır. Hangi birimizi yok edecekler? Ne son şansı yahu? Der, dururum. **** Ustamız nur içinde yatsın, yazdıkları ile bizi çok ağlattığı da oldu, çok güldürdüğü de. Çok şeyler öğrendim O'ndan. Hakkım herdaim helal olsun.. **** Şimdilerde ise başta Emin Çölaşan ağabeyim, pekçok köşe yazarı aynı uyarıyı yapıp duruyor okurlarına. Aman, bu seçim son şans! Aman, rejim değişikliği yapacaklar! Aman, bi daha oy vermeye sandık bulamayabiliriz! Hayır, asla! Ne oluyoruz kardeşim? Neyin telaşındasınız? Bu tür yazı ve sözlerin, bende, acaba'lar oluşturduğunu itiraf etmeliyim. Rica edilip, yazdırılıyor mu? **** tespit 1) Recep Tayyip Bey, hiç kuşku yok ki Cumhuriyetimizi bi daha tedavi edilemez halde yıpratmak ve nihayetinde  başka rejime dönüştürmek amaçlı bi "kin davası" gütmek üzre başımıza geldi. tespit 2) Kimse arkasındaki o sinsi güç, tez zamanda anladı ki, bu işler ülkemizde öyle kolay değildir. Hilafet falan asla geri getirilemez. Asırlık hilafetçiler-cumhuriyetçiler mücadelesini Atatürk'ün evlatlarının yitirme olasılığı yoktur. tespit 3) Yakın coğrafyada benzer planlarla mahvedilmiş onlarca ülke örneği zaten varken, sonuç sıfıra sıfır elde var sıfırken, böylesi güçsüz bi Türkiye, hiçbi senaryo sahibinin çıkarına değildir. Hiçbi devlet aptal değildir. tespit 4) Aslında Recep Tayyip Bey'e Devlet Övünç Madalyası verilmelidir. Bilerek / bilmeyerek yaptığı icraat ile siyasal islamın bizim buralarda bi daha asla iktidar olamayacağı sonucunu oluşturan biri olup çıkmıştır, asrın liderimiz!! Sade vatandaşta beliren dinden imandan soğuma duygusunu ben biliyorum, duyuyorum, görüyorum, sokakta olan benim, dolmuşta-çay ocağında-parklarda-sahil banklarında ömür tüketen benim. Başka bilgi kaynağına gereğim yoktur. **** Uzun uzun yazmak istemiyorum vallahi. Ben zaten bıkmışım, bi de sizlere bulaşmasın bu yorgunluğum. Diyeceğim şudur, uyanık olmak zorundayız. Şu noktaya gelmedik mi hepbir; Recep Tayyip Bey'in götüreceği din devletini gördünüz bakkkk!!! Onu boşverin... En iyisi Bay Kemal ile sizi başka bi mecraya götürelim. Hem analar ağlamasın, hem barış güvercileri uçsun, hem silahlar sussun falan filan. Hilafet tehlikesinden kurtulalım da gerekirse Anadolu topraklarının bi bölümünün adı değişsin. İki devlet olsun. Halklar zaten kardeş? Ne var ki bunda canım? Sonu; Kürdistan, Ermenistan, Lazistan'a varacak olan bu gidişatı göremeyecek kadar kör olmamanızı dilerim. Amedspor futbol takımına nasıl alıştıysa kulaklar, Diyarbakır özerk bölgesine pasaportla gitmeye de yüreğimiz alışacaktır di mi? Avuçlarını yalayacaklar, avuçlarını. **** O büyük adam hiç yanılmadı. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. Daha nice seçimler göreceğiz. Hiçbi durum bizim için son şans değildir.  Vatanımızı fabrika ayarlarına geri döndürmeden, Kuvva-i Milliye ruhunu, Cumhuriyet Halk Fırkası'nın ilkelerini ve tam bağımsızlığı yaşama geçirmeden ölmek bize haramdır. Tüm Ulus Gazetesi camiasının Şeker Bayramını ve 23 Nisan'larını bütün kalbimle kutluyorum.