Arzu Kök - Şair ve Yazar
Köşe Yazarı
Arzu Kök - Şair ve Yazar
 

Elime Ulaşan Kitaplardan – 4-

Sevgili dostlar söz verdiğim gibi elime geçen kitapları tanıtmaya devam ediyorum. Kitaplar elime geçtikçe ve okudukça kitaplarınızı tanıtmaya çalışacağım. Sizler de kitaplarınızın tanıtılmasını isterseniz gazetemize gönderebilirsiniz eserlerinizi. İç Kalem Ankara, ulusal varlığın ve bağımsızlığın gücünü dünyaya göstermiştir. Bu yönüyle Ankara devrimcidir, devrimciliktir. Ankara, çağın yakalanabileceğini göstermiştir ve Ankara, çağdaşlık demektir. Ankara, bilim demektir, sanat demektir; kalkınma demektir… Ankara, halktan yana olmak demektir; kadının özgürlüğü demektir, gencin gücü, çocuğun geleceği demektir. İşte bu kitapta İrfan Akalp Ankara’yı anlatıyor bizlere. Glaskow edebiyatının güzel bir örneğini sergileyerek zamansız zamanları ve olayları anlatıyor bizlere. Konudan konuya, olaydan olaya öyle bir ustalıkla geçiyor ki yazar içerisinde Ankara yaşamını, insanlarını, kabadayılarını, bir dönemde yaşanılan sağ-sol çatışmasını ve aşkı en saf haliyle anlatıyor bizlere. Gerçek anlamda okunması gerektiğine inandığım roman İrfan Akalp imzalı, İzan Yayıncılık’tan çıkmış ve 155 sayfadan oluşuyor. Keyifli okumalar… Aklım Defter mi? Çoğu insan günce tutar. Çünkü günce insanın hayata bakışını geliştirir, duyarlılığını arttırır, içtenliği gelişir. Ancak çoğu kişiye de zor gelir yaşadığı anların ayrıntılarını yakalamak ve unutmadan kayda geçirmek. Bu nedenle de belirli kuşakların defterleri olurdu tam olarak günce olmasa da kısa notların alındığı. Eğer bu da yoksa kişide geriye sadece aklında kalanlar olur. İşte Mehdi Bektaş da günce tutmamış, bir defteri olmamış. Ancak yıllar sonra aklında kalanları, anılarından kesitleri kaleme almış ve bu kitap çıkmış ortaya. Anıları yazarken kullandığı içten dili, samimiyeti insanı alıp götürüyor her seferinde anlatılan dönemlere. Mehdi Bektaş imzalı “Aklım Defter mi?”, İzan Yayıncılık’tan çıktı ve 218 sayfadan oluşuyor. Keyifli okumalar… Âzat Ramazan Kahriman tarafından kaleme alınan Âzat elinize aldığınızda bırakamayacağınız bir roman. Ağrı’lı bir çoban romanın kahramanı, adı Âzat. Ancak öyle bir çoban ki Ahmed-i Xani, Ahmed Arif, Nazım Hikmet hayranı. Üstelik kendisi de şiir yazıyor. Yazar bizlere Âzat’ın gözlerinden yaşamı, doğayı, insanları, insanlığı sorgulatıyor bizlere. Ağrı insanını, gelenek ve göreneklerini öğreniyoruz romanı okurken hem de yaşamın kendisini. Sade, güzel, akıcı bir dil kullanılmış eserde. Sole Kitap’tan çıkan eser 239 sayfadır. Keyifli okumalar… 29 Lipogram, alfabedeki belli bir harfi kullanmadan yazma tekniğidir. Tarihteki ilk lipogram örneği Yunanlı şair Lasus'un MÖ 538 yılında içinde hiç S harfi olmadan yazdığı şiirdir. En meşhur lipogram metni ise George Perec'in hiç E harfi kullanmadan yazdığı Kayboluş romanıdır. Şimdi karşımızda Türkiye’den bir eser var. 29 edebiyat insanı biraraya gelmiş ve 29’u oluşturmuşlar. Her biri bir harfi kullanmadan yazmış eserlerini. Olmaz, yazılamaz denilen ‘a’ ve ‘e’ harflerini bile o kadar incelikle kaleme almışlar ki gerçekten hayran kaldım. Ve işin güzel yanı bir harf kullanılmadığı halde gerçekten dolu dolu eserlerin oluşmuş olması.  Kitapta yer alan isimleri tek tek yazmayacağım ama hepsinin de birbirinden değerli olduğunu söylemeliyim. Keyifle okuyacağınızı, aynı zamanda lipogomi ile tanışmanızı sağlayacak bu eseri mutlaka edinip okumalısınız. Kitap Poesis Yayıncılık’tan çıkmış ve 80 sayfadan oluşuyor. Keyifli okumalar… Adını Sen Koy(1) Cesur Demirali Gürsu imzasını taşıyan bu kitap bizlere ciddi bir beyin fırtınası yaşatıyor. Bugünlere gelirken; Hangi aşamalardan geçildi? Gözümüzden neler kaçtı? Nasıl kandırıldık? Neden bu kadar kör olduk? Neler kaybettik? Daha neleri kaybetmemiz isteniyor? Nasıl sevgi duygumuzu kaybettik? Neden yeteneksizler işbaşı yaptı, yaptırıldı?...vb… gibi yüzlerce soruya yanıtlar bulabileceğiniz bir eserle karşı karşıyayız. Cesur Demirali Gürsu tüm bunları anlatırken çok da güzel bir Türkçe kullanıyor. İkinci Adam Yayınları’ndan çıkan kitap 384 sayfadan oluşuyor. Keyifli okumalar…  Hadi Canım Haziran Ali Yılmaz imzalı güzel bir roman. Bir yaz aşkı ve sonrasında gelişen olaylar zinciri etrafında gelişen olaylar dizgisi. Ancak okurken çoğu kişinin kendini göreceği olaylar örgüsü sizi sizden alacak. Duygudan duyguya geçiş mest edecek sizi. Bir hayat var, bizimkilerin içinden geçen ve gündelik olan. Oldukça yalın ve güzel bir dil kullanılmış. Nitelik Kitap’tan çıkan bu kitap 125 sayfadan oluşuyor. Keyifli okumalar… Sevgi Güneşi Daha önce öykü ve romanlarıyla tanıdığım, kalemini sevdiğim bir yazar olan Songül Dündar’ın şiir de yazdığını bu kitap ile öğrenmiş oldum. Hece vezni ile yazdığı şiirlerde “Gülüm Ana” mahlasını kullanıyor. Şiirlerinde sevgiden, barıştan ve özellikle insandan, insanlıktan yana bir tavır takınıyor. Şiir orijinal ise değerlidir derler ki Songül Dündar’ın şiirleri öylesi şiirler. Genelde 8’li ve 11’li hece ölçüsü kullanılmış. Songül Hanım’ı bu eserinden ötürü kutluyorum. Aşıkça Yayınevi’nden çıkan bu kitap 162 sayfadan oluşuyor. Keyifli okumalar…
Ekleme Tarihi: 25 Aralık 2024 - Çarşamba

Elime Ulaşan Kitaplardan – 4-

Sevgili dostlar söz verdiğim gibi elime geçen kitapları tanıtmaya devam ediyorum. Kitaplar elime geçtikçe ve okudukça kitaplarınızı tanıtmaya çalışacağım. Sizler de kitaplarınızın tanıtılmasını isterseniz gazetemize gönderebilirsiniz eserlerinizi.

İç Kalem

Ankara, ulusal varlığın ve bağımsızlığın gücünü dünyaya göstermiştir. Bu yönüyle Ankara devrimcidir, devrimciliktir. Ankara, çağın yakalanabileceğini göstermiştir ve Ankara, çağdaşlık demektir. Ankara, bilim demektir, sanat demektir; kalkınma demektir… Ankara, halktan yana olmak demektir; kadının özgürlüğü demektir, gencin gücü, çocuğun geleceği demektir. İşte bu kitapta İrfan Akalp Ankara’yı anlatıyor bizlere. Glaskow edebiyatının güzel bir örneğini sergileyerek zamansız zamanları ve olayları anlatıyor bizlere. Konudan konuya, olaydan olaya öyle bir ustalıkla geçiyor ki yazar içerisinde Ankara yaşamını, insanlarını, kabadayılarını, bir dönemde yaşanılan sağ-sol çatışmasını ve aşkı en saf haliyle anlatıyor bizlere. Gerçek anlamda okunması gerektiğine inandığım roman İrfan Akalp imzalı, İzan Yayıncılık’tan çıkmış ve 155 sayfadan oluşuyor. Keyifli okumalar…

Aklım Defter mi?

Çoğu insan günce tutar. Çünkü günce insanın hayata bakışını geliştirir, duyarlılığını arttırır, içtenliği gelişir. Ancak çoğu kişiye de zor gelir yaşadığı anların ayrıntılarını yakalamak ve unutmadan kayda geçirmek. Bu nedenle de belirli kuşakların defterleri olurdu tam olarak günce olmasa da kısa notların alındığı. Eğer bu da yoksa kişide geriye sadece aklında kalanlar olur. İşte Mehdi Bektaş da günce tutmamış, bir defteri olmamış. Ancak yıllar sonra aklında kalanları, anılarından kesitleri kaleme almış ve bu kitap çıkmış ortaya. Anıları yazarken kullandığı içten dili, samimiyeti insanı alıp götürüyor her seferinde anlatılan dönemlere. Mehdi Bektaş imzalı “Aklım Defter mi?”, İzan Yayıncılık’tan çıktı ve 218 sayfadan oluşuyor. Keyifli okumalar…

Âzat

Ramazan Kahriman tarafından kaleme alınan Âzat elinize aldığınızda bırakamayacağınız bir roman. Ağrı’lı bir çoban romanın kahramanı, adı Âzat. Ancak öyle bir çoban ki Ahmed-i Xani, Ahmed Arif, Nazım Hikmet hayranı. Üstelik kendisi de şiir yazıyor. Yazar bizlere Âzat’ın gözlerinden yaşamı, doğayı, insanları, insanlığı sorgulatıyor bizlere. Ağrı insanını, gelenek ve göreneklerini öğreniyoruz romanı okurken hem de yaşamın kendisini. Sade, güzel, akıcı bir dil kullanılmış eserde. Sole Kitap’tan çıkan eser 239 sayfadır. Keyifli okumalar…

29

Lipogram, alfabedeki belli bir harfi kullanmadan yazma tekniğidir. Tarihteki ilk lipogram örneği Yunanlı şair Lasus'un MÖ 538 yılında içinde hiç S harfi olmadan yazdığı şiirdir. En meşhur lipogram metni ise George Perec'in hiç E harfi kullanmadan yazdığı Kayboluş romanıdır. Şimdi karşımızda Türkiye’den bir eser var. 29 edebiyat insanı biraraya gelmiş ve 29’u oluşturmuşlar. Her biri bir harfi kullanmadan yazmış eserlerini. Olmaz, yazılamaz denilen ‘a’ ve ‘e’ harflerini bile o kadar incelikle kaleme almışlar ki gerçekten hayran kaldım. Ve işin güzel yanı bir harf kullanılmadığı halde gerçekten dolu dolu eserlerin oluşmuş olması.  Kitapta yer alan isimleri tek tek yazmayacağım ama hepsinin de birbirinden değerli olduğunu söylemeliyim. Keyifle okuyacağınızı, aynı zamanda lipogomi ile tanışmanızı sağlayacak bu eseri mutlaka edinip okumalısınız. Kitap Poesis Yayıncılık’tan çıkmış ve 80 sayfadan oluşuyor. Keyifli okumalar…

Adını Sen Koy(1)

Cesur Demirali Gürsu imzasını taşıyan bu kitap bizlere ciddi bir beyin fırtınası yaşatıyor. Bugünlere gelirken; Hangi aşamalardan geçildi? Gözümüzden neler kaçtı? Nasıl kandırıldık? Neden bu kadar kör olduk? Neler kaybettik? Daha neleri kaybetmemiz isteniyor? Nasıl sevgi duygumuzu kaybettik? Neden yeteneksizler işbaşı yaptı, yaptırıldı?...vb… gibi yüzlerce soruya yanıtlar bulabileceğiniz bir eserle karşı karşıyayız. Cesur Demirali Gürsu tüm bunları anlatırken çok da güzel bir Türkçe kullanıyor. İkinci Adam Yayınları’ndan çıkan kitap 384 sayfadan oluşuyor. Keyifli okumalar… 

Hadi Canım Haziran

Ali Yılmaz imzalı güzel bir roman. Bir yaz aşkı ve sonrasında gelişen olaylar zinciri etrafında gelişen olaylar dizgisi. Ancak okurken çoğu kişinin kendini göreceği olaylar örgüsü sizi sizden alacak. Duygudan duyguya geçiş mest edecek sizi. Bir hayat var, bizimkilerin içinden geçen ve gündelik olan. Oldukça yalın ve güzel bir dil kullanılmış. Nitelik Kitap’tan çıkan bu kitap 125 sayfadan oluşuyor. Keyifli okumalar…

Sevgi Güneşi

Daha önce öykü ve romanlarıyla tanıdığım, kalemini sevdiğim bir yazar olan Songül Dündar’ın şiir de yazdığını bu kitap ile öğrenmiş oldum. Hece vezni ile yazdığı şiirlerde “Gülüm Ana” mahlasını kullanıyor. Şiirlerinde sevgiden, barıştan ve özellikle insandan, insanlıktan yana bir tavır takınıyor. Şiir orijinal ise değerlidir derler ki Songül Dündar’ın şiirleri öylesi şiirler. Genelde 8’li ve 11’li hece ölçüsü kullanılmış. Songül Hanım’ı bu eserinden ötürü kutluyorum. Aşıkça Yayınevi’nden çıkan bu kitap 162 sayfadan oluşuyor. Keyifli okumalar…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Ali Yılmaz, Medya.
(25.12.2024 10:21 - #2254)
Çok teşekkür ediyorum, iyiki varsınız Arzu hocam. Yüreğinize sağlık.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Songül Dündar
(26.12.2024 11:49 - #2259)
Çok teşekkür ederim sevgili Arzu hanım. İyi ki varsın. Emeğine, yüreğine sağlık. Sevgilerimle...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.