Prof. Dr. Bilal SAMBUR - Akademisyen - Araştırmacı - Yazar
Köşe Yazarı
Prof. Dr. Bilal SAMBUR - Akademisyen - Araştırmacı - Yazar
 

BEDEVİ OLANLAR, MEDENİ OLAMAZ!

Bedevilik, bir inanç, kültür ve kimlik durumudur. Bir zihniyet olarak bedeviliğe duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını   teslim edenler,  bedeviliğin bütün  değersizliklerini, kabalıklarını, hoyratlıklarını ve  kirliliklerini hayatlarında yaşarlar. Bedevilik ve  medeniliğin biraraya gelmesi mümkün değildir. Bedevi kültür, kendisine  şeksiz şüphesiz iman etmiş  bir kesin inançlılar güruhu yaratır. Kesin inançlılar güruhunun, medeni  bireylere dönüşmesi  mümkün değildir. Kesin inançlılardan oluşan bir köleler ve kullar   güruhu yaratan bedevi vahşete karşılık modern medeniyet,  özgür ve akıllı bireylerin  oluşumunu hedefler. Bedevi biat kültüründe  kişinin  düşünme ve akletmesi tamamen ortadan kaldırılmaktadır. Bedevi kültür, kişinin,  bir tarikata, cemaate,  hilafete, veya değişik adlar altında kurgulanan kolektif bir otoriteye ve yapıya kayıtsız şartsız biçimde  bağımlı  ve köle olmasını  gerekli  kılar. Bedevi bağımlılık, bütün bağımlılıkların ve köleliklerin temelini oluşturmaktadır. Medeniyet, insanın özgür ve akılllı birey olması için  hiçbir otoriteye bağımlı olmamasını, aklını ve düşüncesini  hiçbir otoritenin kontrolüne ve yönetimine  koymamasını şart koşar.Tanrı, din ve  kutsallık adına kendilerine  mutlak olarak  biat  ve itaat edilmesini dayatan  bütün otoritelerin medeniyetle hiçbir ilişkisi ve ilgisi bulunmamaktadır. İtaat ve biat, medeniyetin değil, bedevi vahşetin  başını,  ortasını ve  sonunu oluşturmaktadır. Bedevi vahşetin her tarafında  itaat ve biat denilen  kölelik kültürü vardır. Bedevi kültür, itaat ve biati  kutsallaştırmaktadır.  İtaat ve biatin hiçbir kutsallığının ve erdeminin olmadığını  ortaya koyan  modern medeniyet ise, değerli ve erdemli olanın akletmek, düşünmek ve seçim  yapmak olduğunu   esas almaktır. İtaat ve biatin Tanrı’nın katında çok değerli olduğunu, Tanrı’nın biat ve  itaat edenleri muhatab alacağı yalanını söyleyen bedevi zihniyet, aslında  itaat ve biat adı altındaki cehaleti yüceltmekte ve kutsallaştırmaktadır. Hiçbir insani tutum ve davranış kutsal olmadığı gibi, biat ve itaat içinde düşünülebilecek   hareketler ve pozisyonlar da kutsal değildir. İnsani  tutumlar, düşünceler ve hareketler de ölçü insani olup olmadıklarıdır.   Kişinin akıl, özgürlük, düşünme , yaratıcılık ve katılım özelliklerini ve yeteneklerini körelten, kısırlaştıran ve  kadükleştiren    biat ve itaatin kontrol ettiği kitleler, demokrat, özgür ve açık toplumlar haline gelememektedirler. Demokrat, açık ve özgür topluma  en büyük düşmanlık ve tehdit, biat ve itaat zihniyetinden ve kültüründen kaynaklanmaktadır. Bedevilik, bilimden, akıldan, eğitimden  ve pedagojiden  nefret eder. İnsanın  gelişim özellikleri, bedeviliğin umurunda değildir. Bedevilik, insanın, insana rağmen  insanı köleleştirmesidir. Bedevilikte, eğitim bir özgürleşme, olgunlaşma, aydınlanma ve ilerleme süreci ve tecrübesi değildir. Bedevi kültürde  eğitim, yüzyıllar öncesinin  kalıplarını ve alışkanlıklarını değer ve kimlik diye  kişilerin  çok erken yaşlardan itibaren  taklit etmelerini sağlamaktır.  Başka bir ifadeyle eğitim,  kişilerin  gelecekle, akılla ve insanlıkla ilişkisi olmayan köhnemiş   kalıplara ve kimliklere teslim olmalarını  sağlamaktan öte bir  anlam ve işleve sahip değildir.Bedevilik, bilim ve felsefe ışığında oluşturulan modern eğitime  tamamen karşıdır. Bedevilik, taklite ve teslimiyete dayanan  bir talimi modern eğitimin yerine geçirmektedir. Bedevilik,  çevreye, doğaya, hayata, hayvanlara, kadınlara, çocuklara,  sulara,  kuşlara, canlılara karşı hiçbir şekilde duyarlı ve düşünceli  diyebileceğimiz hiçbir değere sahip  değildir. Bedevilik, duyarsızlık, düşüncesizlik ve değersizliktir. Bedevilik, felsefi, sanatsal, ahlaki, tıbbi, edebi, yaratıcı, teknoılojik ve  rasyonel olarak niteleyebileceğimiz hiçbir sahici değere sahip değildir. Bedevi  zihniyeti empoze ederek bilime ve kültüre aşık ve meraklı bireylerin   yetişeceğini  söylemek, bir aldatmaca, sahtekarlık ve yalandır. Şarlatanlar ve soytarılar,   insanlara medeniyet değerlerinin eğitimini veremezler. Bedevi zihniyetin misyonerleri,  medeni olmadıkları gibi,  medeniyet değerlerini  sinsi, sürekli ve sistematik bir  şekilde eğitim  başta olmak üzere her türlü  imkanı kullanarak yok ederler.  
Ekleme Tarihi: 20 Ağustos 2024 - Salı

BEDEVİ OLANLAR, MEDENİ OLAMAZ!

Bedevilik, bir inanç, kültür ve kimlik durumudur. Bir zihniyet olarak bedeviliğe duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını   teslim edenler,  bedeviliğin bütün  değersizliklerini, kabalıklarını, hoyratlıklarını ve  kirliliklerini hayatlarında yaşarlar. Bedevilik ve  medeniliğin biraraya gelmesi mümkün değildir. Bedevi kültür, kendisine  şeksiz şüphesiz iman etmiş  bir kesin inançlılar güruhu yaratır. Kesin inançlılar güruhunun, medeni  bireylere dönüşmesi  mümkün değildir. Kesin inançlılardan oluşan bir köleler ve kullar   güruhu yaratan bedevi vahşete karşılık modern medeniyet,  özgür ve akıllı bireylerin  oluşumunu hedefler.

Bedevi biat kültüründe  kişinin  düşünme ve akletmesi tamamen ortadan kaldırılmaktadır. Bedevi kültür, kişinin,  bir tarikata, cemaate,  hilafete, veya değişik adlar altında kurgulanan kolektif bir otoriteye ve yapıya kayıtsız şartsız biçimde  bağımlı  ve köle olmasını  gerekli  kılar. Bedevi bağımlılık, bütün bağımlılıkların ve köleliklerin temelini oluşturmaktadır. Medeniyet, insanın özgür ve akılllı birey olması için  hiçbir otoriteye bağımlı olmamasını, aklını ve düşüncesini  hiçbir otoritenin kontrolüne ve yönetimine  koymamasını şart koşar.Tanrı, din ve  kutsallık adına kendilerine  mutlak olarak  biat  ve itaat edilmesini dayatan  bütün otoritelerin medeniyetle hiçbir ilişkisi ve ilgisi bulunmamaktadır. İtaat ve biat, medeniyetin değil, bedevi vahşetin  başını,  ortasını ve  sonunu oluşturmaktadır. Bedevi vahşetin her tarafında  itaat ve biat denilen  kölelik kültürü vardır.

Bedevi kültür, itaat ve biati  kutsallaştırmaktadır.  İtaat ve biatin hiçbir kutsallığının ve erdeminin olmadığını  ortaya koyan  modern medeniyet ise, değerli ve erdemli olanın akletmek, düşünmek ve seçim  yapmak olduğunu   esas almaktır. İtaat ve biatin Tanrı’nın katında çok değerli olduğunu, Tanrı’nın biat ve  itaat edenleri muhatab alacağı yalanını söyleyen bedevi zihniyet, aslında  itaat ve biat adı altındaki cehaleti yüceltmekte ve kutsallaştırmaktadır. Hiçbir insani tutum ve davranış kutsal olmadığı gibi, biat ve itaat içinde düşünülebilecek   hareketler ve pozisyonlar da kutsal değildir. İnsani  tutumlar, düşünceler ve hareketler de ölçü insani olup olmadıklarıdır.   Kişinin akıl, özgürlük, düşünme , yaratıcılık ve katılım özelliklerini ve yeteneklerini körelten, kısırlaştıran ve  kadükleştiren    biat ve itaatin kontrol ettiği kitleler, demokrat, özgür ve açık toplumlar haline gelememektedirler. Demokrat, açık ve özgür topluma  en büyük düşmanlık ve tehdit, biat ve itaat zihniyetinden ve kültüründen kaynaklanmaktadır.

Bedevilik, bilimden, akıldan, eğitimden  ve pedagojiden  nefret eder. İnsanın  gelişim özellikleri, bedeviliğin umurunda değildir. Bedevilik, insanın, insana rağmen  insanı köleleştirmesidir. Bedevilikte, eğitim bir özgürleşme, olgunlaşma, aydınlanma ve ilerleme süreci ve tecrübesi değildir. Bedevi kültürde  eğitim, yüzyıllar öncesinin  kalıplarını ve alışkanlıklarını değer ve kimlik diye  kişilerin  çok erken yaşlardan itibaren  taklit etmelerini sağlamaktır.  Başka bir ifadeyle eğitim,  kişilerin  gelecekle, akılla ve insanlıkla ilişkisi olmayan köhnemiş   kalıplara ve kimliklere teslim olmalarını  sağlamaktan öte bir  anlam ve işleve sahip değildir.Bedevilik, bilim ve felsefe ışığında oluşturulan modern eğitime  tamamen karşıdır. Bedevilik, taklite ve teslimiyete dayanan  bir talimi modern eğitimin yerine geçirmektedir.

Bedevilik,  çevreye, doğaya, hayata, hayvanlara, kadınlara, çocuklara,  sulara,  kuşlara, canlılara karşı hiçbir şekilde duyarlı ve düşünceli  diyebileceğimiz hiçbir değere sahip  değildir. Bedevilik, duyarsızlık, düşüncesizlik ve değersizliktir. Bedevilik, felsefi, sanatsal, ahlaki, tıbbi, edebi, yaratıcı, teknoılojik ve  rasyonel olarak niteleyebileceğimiz hiçbir sahici değere sahip değildir. Bedevi  zihniyeti empoze ederek bilime ve kültüre aşık ve meraklı bireylerin   yetişeceğini  söylemek, bir aldatmaca, sahtekarlık ve yalandır. Şarlatanlar ve soytarılar,   insanlara medeniyet değerlerinin eğitimini veremezler. Bedevi zihniyetin misyonerleri,  medeni olmadıkları gibi,  medeniyet değerlerini  sinsi, sürekli ve sistematik bir  şekilde eğitim  başta olmak üzere her türlü  imkanı kullanarak yok ederler.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.