Bölüşüm, ulusal gelirin bireyler arasındaki paylaşımıdır.
Diyalektik Ekonomi Kuramına göre, DEĞER, BÜTÜNÜYLE EMEĞİN VERİMİDİR.
Emek, kapitalizmde “mal” durumuna dönüşmüştür.
Çevremizde, içeride, dışarıda gördüğümüz her şey aslında “cisimleşmiş emektir.”
Şu masa, sandalye, bardak sadece masa vs değil, “şekillenmiş” emektir.
Planlı ve toplumcu bir ekonomide herkesin ihtiyaçları karşılanabilecektir.
Herkesten çalışmasına göre sağlanan verim, bölüşümün ölçütü olmalıdır.
Üretkenlik ve ücret:
Ülkemizde emek üretkenliği ile reel ücretler arasındaki fark giderek açılmaktadır.
2000 yılında 200 olan emek üretkenliği endeksi 2022’de 550’ye çıkmıştır.
Aynı tarihte 200 olan reel ücretler endeksi ise 150’ye düşmütür. (t24.com.tr erişim tarihi 15.11.2024)
2022 yılındaki reel ücretlerin alım gücü 1996 yılındaki ile aynıdır.
2000 yılından 2022 yılına emek üretkenliği 200’den 550’ye çıkarken, reel ücretler 200’den 150’ye düşmüştür.
2001 krizinden sonraki dönemde “ücret-verim” makası iyice açılmış, ortaya bir “timsah ağzı” modeli çıkmıştır.
Emeğin milli gelirden aldığı pay 2016 yılında yüzde 38 iken, 2022’de yüzde 26’ya düşmüştür.
Sermayenin payı ise, yüzde 65’ten 74’e yükselmiştir. (Kaynak; https://www.evrensel.net/haber/508742/2024-yili-daha-iyi-mi-daha-kotu-mu)
Emeklilik/Yaşlılık aylığı ödemeleri:
GSYH içinde 2010’da yüzde 6,1 iken, 2022’de 3,8’e inmiştir.
Kişi başına ortalama emeklilik aylığı ödemeleri Dolar olarak 2010’da 538 dolar iken, 2022’de, 274 dolara inmiştir.
Yüzde 49 düşüş vardır.
“2002-2022 dönemindeyse (AKP Dönemi) emek verimliliğindeki artış yıllık ortalama yüzde 4,3’e çıkarken, çalışan başına reel ücretler (bırakın artmayı), yıllık ortalama yüzde 0,9 geriledi. Bir başka ifadeyle 2022’de çalışan başına reel ücretler 2002’deki seviyesinin yüzde 10,5 altında kaldı.”(adı geçen kaynak)
Gini Katsayısı:
Ekonomide gelir dağılımının adil olup olmadığı nüfusun %20'lik dilimlerinin gelirden aldıkları payları gösteren GİNİ katsayısı ile ölçülür. Katsayının Bir'e yaklaşması gelir dağılımının adil olmaktan uzaklaştığını ifade etmektedir.
TÜİK 'in rakamlarına göre gelir dağılımı 2006'dan 2014'e kadar iyileşme eğiliminde iken, 2014'den sonra bozulma eğilimine girmiş ve giderek bozulmuştur.
2014’te 0.38 olan katsayı 2023’te 0.44’e gelerek gelir eşitsizliğinin daha da arttığını göstermektedir.
Bu göstergeler Türkiye’de emekçi sınıfların durumunu açıkça ortaya koymaktadır.
Halkçı-devletçi yeni bir ekonomik modelle çalışan sınıfların yaşam ve geçim durumu düzeltilmelidir.
Yeni büyüme ve kalkınma modelinin ana çizgilerini gelecek yazılarımızda vereceğiz.