Hamdi Özdemir
Köşe Yazarı
Hamdi Özdemir
 

Dün Gibi Herşey

Yıllar ne çabuk geçti/geçiyor, insanın havsalası almıyor? Daha dün gibi her şey? Biz de gençtik bir zamanlar. Alnımız güzel terler, ergenlik sivilceleriyle çok savaşırdık. Saçlarımız uzun ve yeleliydi. Bayrak gibi savrulurdu rüzgârda. İspanyol paça pantolonlarımız, bacaklarımıza dolaşır, nerdeyse asfaltı süpürürdü. Biz de gençtik. Bir maraton koşucusuyduk adeta uzun yolların. Sokakların tozunu az yutmadık bir zamanlar? Dere/tepe, yokuş/bayır demeden. Nefes bile almadan koşuyorduk, mahallenin sokaklarında. Koşarken düştüğümüzde, aldırış bile etmiyorduk acılara. Zamanın hızına yetişmek, onu yakalamak istiyorduk adeta! İleride zamanın ne getireceğinden, ne götüreceğinden bile habersizdik? Sevdik, belki sevilmedik? Sevgi dolu, aşk dolu, ilahi mevsimlerin içinden usul usul geçtik. Gelecek mi dediniz? İrili ufaklı dertleriyle hep önümüzde dururdu hayat. Ama biz umursamıyorduk... Güneşin doğmasını, baharın gelmesini bekler, bir adımımızda aşacağımızı sanırdık engelleri. Bazılarına takılsak da çoğunu aşıyorduk! Kim ne derse desin, hissederdik sevdiklerimizin bizi sevdiğini. Çok ama çok özel bir sevgi koruması altında olduğumuzu hissederdik. Öyleydi de! Aksi bir durum asla. Yeşilçam filmleri izliyorduk. Belki basit konuluydular. Varsın olsun en azından samimiydiler, sıcaktılar bir kere. İçinde insan vardı, sevgi vardı. Dayanışma, üleşme vardı. Çok ağlardık belki izlerken, ama sonunda illaki gülerdik. Kötüleri pata küte döven Cüneyt abimiz, saf ve temiz yeşil gözlü Ferit’imiz vardı. Adile Naşit'in kahkahasıyla, Kel Mahmut'un nutuklarıyla, Hulusi Kentmen'in babacan fırçalarıyla, Tarık Akan'ın mahcup gülümseyişiyle, Türkan Şoray'ın edalı, yürek hoplatan bakışlarıyla, Kemal Sunal'ın toplumsal uyarılarıyla büyüdük. Onlarla sevinir, onlarla mutlu olurduk. Sonra yokuş aşağı sular gibi akmaya başladı yıllar. Geçmez dediğimiz, hızla kendimize çekmeye çalıştığımız yıllar. Hayatın daha süratle akmaya başlamasıyla işin rengi değişmeye başladığını anladık. Hep kendimize çekiyorduk zamanı. Okul bitse, askerlik bitse, işe girsek, evlensek, çocuklarımız olsa, bir ev alabilsek, emekli olabilsek. Sonra, emekli de olduk. Birde baktık ki! Yaş kemale ermiş bile. Biz de gençtik; biz de geçtik o yollardan. Gençlik bir dağdır; aşk ise bir bahardır deyiminin özünü yıllar sonra böylece öğrenmiş olduk. Baharı gençlik dağının tepesinden seyretmek bambaşkadır. Bahar; mavi bulutları önüne katmış, sürer götürür kışı. Bahar, kendine yer arar, yol açar. Gençlik bir dağdır; aşk ise bir bahardır! Kollarını açmıştı bahar; kanatlarında beyaz bulutlar. Ümit dolu, sevinç doluydu içimiz. O zamana kadar hiç tatmadığımız bir bahardı bu. Biz de gençtik; Biz de geçtik o yollardan…  
Ekleme Tarihi: 15 Ocak 2024 - Pazartesi

Dün Gibi Herşey

Yıllar ne çabuk geçti/geçiyor, insanın havsalası almıyor?

Daha dün gibi her şey?

Biz de gençtik bir zamanlar. Alnımız güzel terler, ergenlik sivilceleriyle çok savaşırdık. Saçlarımız uzun ve yeleliydi. Bayrak gibi savrulurdu rüzgârda.

İspanyol paça pantolonlarımız, bacaklarımıza dolaşır, nerdeyse asfaltı süpürürdü.

Biz de gençtik. Bir maraton koşucusuyduk adeta uzun yolların.

Sokakların tozunu az yutmadık bir zamanlar? Dere/tepe, yokuş/bayır demeden.

Nefes bile almadan koşuyorduk, mahallenin sokaklarında.

Koşarken düştüğümüzde, aldırış bile etmiyorduk acılara.

Zamanın hızına yetişmek, onu yakalamak istiyorduk adeta!

İleride zamanın ne getireceğinden, ne götüreceğinden bile habersizdik?

Sevdik, belki sevilmedik?

Sevgi dolu, aşk dolu, ilahi mevsimlerin içinden usul usul geçtik. Gelecek mi dediniz? İrili ufaklı dertleriyle hep önümüzde dururdu hayat. Ama biz umursamıyorduk...

Güneşin doğmasını, baharın gelmesini bekler, bir adımımızda aşacağımızı sanırdık engelleri.

Bazılarına takılsak da çoğunu aşıyorduk!

Kim ne derse desin, hissederdik sevdiklerimizin bizi sevdiğini. Çok ama çok özel bir sevgi koruması altında olduğumuzu hissederdik. Öyleydi de! Aksi bir durum asla.

Yeşilçam filmleri izliyorduk. Belki basit konuluydular. Varsın olsun en azından samimiydiler, sıcaktılar bir kere. İçinde insan vardı, sevgi vardı. Dayanışma, üleşme vardı.

Çok ağlardık belki izlerken, ama sonunda illaki gülerdik. Kötüleri pata küte döven Cüneyt abimiz, saf ve temiz yeşil gözlü Ferit’imiz vardı.

Adile Naşit'in kahkahasıyla, Kel Mahmut'un nutuklarıyla, Hulusi Kentmen'in babacan fırçalarıyla, Tarık Akan'ın mahcup gülümseyişiyle, Türkan Şoray'ın edalı, yürek hoplatan bakışlarıyla, Kemal Sunal'ın toplumsal uyarılarıyla büyüdük. Onlarla sevinir, onlarla mutlu olurduk.

Sonra yokuş aşağı sular gibi akmaya başladı yıllar.

Geçmez dediğimiz, hızla kendimize çekmeye çalıştığımız yıllar.

Hayatın daha süratle akmaya başlamasıyla işin rengi değişmeye başladığını anladık.

Hep kendimize çekiyorduk zamanı. Okul bitse, askerlik bitse, işe girsek, evlensek, çocuklarımız olsa, bir ev alabilsek, emekli olabilsek.

Sonra, emekli de olduk. Birde baktık ki! Yaş kemale ermiş bile.

Biz de gençtik; biz de geçtik o yollardan.

Gençlik bir dağdır; aşk ise bir bahardır deyiminin özünü yıllar sonra böylece öğrenmiş olduk.

Baharı gençlik dağının tepesinden seyretmek bambaşkadır. Bahar; mavi bulutları önüne katmış, sürer götürür kışı. Bahar, kendine yer arar, yol açar.

Gençlik bir dağdır; aşk ise bir bahardır!

Kollarını açmıştı bahar; kanatlarında beyaz bulutlar. Ümit dolu, sevinç doluydu içimiz. O zamana kadar hiç tatmadığımız bir bahardı bu.

Biz de gençtik;

Biz de geçtik o yollardan…

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (13)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Alirıza
(15.01.2024 12:47 - #559)
Yüreğine sağlık başkan, bizde gençtik, vayki vay
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Gazi çağlar
(15.01.2024 13:02 - #561)
Yıllar o kadar hızlı geçmişki koşuşturmalardan farkına bile varamamışız.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Çiğdem Karaarslan
(15.01.2024 13:09 - #563)
Çok güzel anlatmışsınız. Emeğinize sağlık. Olsun güzel günler gördük. Anılarda kalsada.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Erman Fen10men
(15.01.2024 15:28 - #564)
Herşey dün gibi abi ama zaman geçtikçe geçiyor ve biz bunun farkında değiliz.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Bekir Kahraman.
(15.01.2024 16:51 - #565)
Hamdi kardeşim, yazi mi okudum, şiir mi okudum, öyle akici yazmişsın ki anlayamadim. Tebrikler, selamlar.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Alagöz
(15.01.2024 17:34 - #567)
Devam sevgili kardeşim heryazdın bir öncekinden daha kıymetli vede daha güzel oluyor . Anılarımız canlı canlı gözümüzün önüne geliyor . Sevgiyle kal dostum.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Kemalbaris53@hotmail.com
(16.01.2024 08:04 - #569)
Hamdi, tebrikler, her yazın gibi bu da güzel, konusu da üslubun da.....
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Hasan Kara
(17.01.2024 13:23 - #573)
Sevgili Hamdi abi, Sözlerinle beni geçmişin güzelliklerine taşıdın. Makaleyi okurken gençlik yıllarını hatırlamanın ne kadar özel bir duygu olduğunu hissettim. Bu anıları benim dünyamda paylaşarak, sıcak bir his bıraktın. Teşekkür ederim. Saygılarımla, Hasan Kara
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Nursel Bilgin
(22.01.2024 16:45 - #590)
Yine güzel bir yazı olmuş. Kaleminize yüreğinize sağlık.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ferda
(22.01.2024 23:49 - #604)
O kadar güzel yazmışsınız ki okuyunca bende keşke o yıllardan geçseydim dedim kendime sevgiler.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Nevzat DİNÇAL
(23.01.2024 22:31 - #618)
Ömür dediğimiz zamanın, fırsat verilse en çok yeniden yaşanmak istenecek bölümüdür herhalde Gençlik...! Evet, yaşı kemale ermiş insanlar için; "Bizde geçtik o yollardan.." deyip te bu güzellikte hatırlanabilecek ne çok anı vardır... Emeğine ve bilincine sağlık Sevgili Dost; bizleri yeniden Gençliğimize götürdüğün için... Bilincinin hep diri ve genç kalması dileğiyle...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
MINE Dağlı
(24.01.2024 11:50 - #619)
Bıkmadan,usanmadan gencligimizi yazmaniz,unuttuklarimizi hatirlayarak,hatirlatmaniz,bana cok degerli geliyor.Elinize saglik.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
a.serhat yamaç
(22.02.2024 14:06 - #803)
yine eskilere götürdün hocam sağol...kalemine sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.