Atiye Keskin (Kubanlı) - Yazar
Köşe Yazarı
Atiye Keskin (Kubanlı) - Yazar
 

DİN AFYON MUDUR?

Eğitim Enstitüsü'nden bir gurup öğrencinin imzası ile gelen mektupta «Din afyon gibidir.» Deniliyor. Bunda hakikat payı var mıdır, ne demek isteniyor?Diye soruyorlar. CEZAYİRLİLER1947'de Fransızlardan kendilerini medeni seviyeye ulaştıracak bir takım haklar isterler. Fransızlar ise en basit hakları bile vermemekte inad ederlerken halka iyi görünmek gayretkeşliği içinde yobazlığı silâh gibi kullanırlar. Nitekim Fransızların açtıkları okullara  yerli çocukları "Kadrolar doldu.." Diye almazlar. Yobaz hocaların ve en ilkel mahalle okullarını idare eden softaların maaşlarını Fransızlar öder. Bunlar halka "Kaderinize râzı olun.", «Bir lokma bir hırka yeter» , «Cennet öte dünyada, buraya bakmayın.», «Kızlarınızı okutmayın» ,«Kâfir dilini öğretmeyin» gibi islamiyetle asla ilgisi olmayan fikirleri aşıladıkça Fransızlardan bahşiş alırlar. İşte dini afyon gibi kullanmak aslında bu mânâdadır...  Ilme, yeni bir dil öğrenmeye, tıp'ta, sanʼat'ta her türlü meslekle ilerlemeye karşı dururlar. Zamanla bir koyun sürüsü haline gelen bu türlü topluluğu sömürmek, şüphesiz daha kolay olur. Fransızlar islâm dinini gerçek yüzü ile bilen din adamlarının «İlim Çin de de olsa öğren» «Cennet ve cehennem kılınçların altındadır», «ölünceye kadar vatanınız ve hürriyetiniz, imanınız için çalışınız»  «İlim öğrenmek erkek ve kadına farzdır», «Herkes hür olarak doğar» gibi fikirlerini halka açıklamalarına derhal mâni olurlar. Böylelerini Cezayir'den sürerler... Herhangi ileri bir hareketi önlemek için Fransızlar şeytanca bir taktik kullanıp, «Sizin geleneklerinizi korumak bizim görevimiz işte mahalle hocalarını bir maaşa bağladık, siz Cezayirli değil, her şeyden önce müslümansınız!» derler... Ama, ocak 1955 te Fransız parlamento heyeti ANKARA'yı ziyaret ettikleri zaman yaptıkları basın toplantısında kendilerine "Neden kuzey Afrika'da baskı yaptıkları, hürriyet ihtilâlinin öncüsü bir millet oldukları halde, hürriyeti Cezayir'de yok etmek için neden çalıştıklar?"Sorulur...  Derler ki: Fransa millet özelliklerini göstermeyen geri bir topluluğa hürriyet verirse ve bunun sonucu bazı hâdiseler olursa dünyaya karşı mahçup düşer... Neticede Cezayir İslâm dininin reformist, ilim anlayışından, medeniyet yolunda bir din olduğunu açıklayan bu yolda halkı uyarmak için çalışan Ben Bella'nın ve arkadaşlarının liderliğinde kanlı savaşlardan sonra hürriyetine kavuşabilmiştir... Bu gün Cezayir'de modern okullar, hastaneler ve modern sanayi tesisleri gün geçtikçe çoğalmaktadır. Sinsi düşmanların memleketimizde de islâm dininin aydınlık ve gerçek yüzünü ilim ve dünya anlayışını örtecek yobazları basamak yapmak istemeleri âşikârdır. Tarih bir tekrardan ibârettir. Cezayiri Cezayir yapan silâh değil şuurlu bir imanla uyanan düşünce gücüdür. Yoksa bir avuç Cezayiri koca Fransa daha asırlar boyu sömürürdü. Çoğu yazımda Kur'anı Kerim'den bir ayet koymakla onun dünyevi hayatımızla ne kadar ilgili ve sosyal bünyeyi ne derece etkileyici bir ışık olduğunu açıklamak istiyorum. Onu cemiyetin içinden alıp duvara asılacak bir süs ve mezarlıkta okunacak bir dua haline getirenler gerçek hainlerdir ki dini afyon hapları haline sokanlar da bu cahillerdir. Ama Yusuf süresinde «Allah hainlerin düzenlerini başarı ile sonuçlandırmaz» denilmiştir. Yobazlığı basamak olarak kullanmak, bir milleti eritmek isteyenlerin, sömürgecilerin eskiden beri tuttukları yoldur. Ülkemizin aşırı ceryanlarla mücadele etmesi kadar, islam dininin daha yirminci asır medeniyetinin ulaşamadığı, ilmi ve aydınlık, insanlık sevgisi ile yoğurulmuş hakikatini halka kapatmak isteyen yanlış bilgi veren ve uyku hapı haline sokanlarla uğraşmamızda zarurettir. Onun için ATATÜRK «Hangi şey ki akla mantığa milletin menfaatine, dinin menfaatine uygunsa O şey dindir. Eğer bizim dinimiz akla mantığa uygun olmasaydı mükemmel olmazdı. Dinlerin sonuncusu olmazdı» demiştir...      
Ekleme Tarihi: 18 Şubat 2025 - Salı

DİN AFYON MUDUR?

Eğitim Enstitüsü'nden bir gurup öğrencinin imzası ile gelen mektupta «Din afyon gibidir.» Deniliyor. Bunda hakikat payı var mıdır, ne demek isteniyor?Diye soruyorlar.

CEZAYİRLİLER1947'de

Fransızlardan kendilerini medeni seviyeye ulaştıracak bir takım haklar isterler. Fransızlar ise en basit hakları bile vermemekte inad ederlerken halka iyi görünmek gayretkeşliği içinde yobazlığı silâh gibi kullanırlar. Nitekim Fransızların açtıkları okullara  yerli çocukları "Kadrolar doldu.." Diye almazlar. Yobaz hocaların ve en ilkel mahalle okullarını idare eden softaların maaşlarını Fransızlar öder. Bunlar halka "Kaderinize râzı olun.", «Bir lokma bir hırka yeter» , «Cennet öte dünyada, buraya bakmayın.», «Kızlarınızı okutmayın» ,«Kâfir dilini öğretmeyin» gibi islamiyetle asla ilgisi olmayan fikirleri aşıladıkça Fransızlardan bahşiş alırlar. İşte dini afyon gibi kullanmak aslında bu mânâdadır... 

Ilme, yeni bir dil öğrenmeye, tıp'ta, sanʼat'ta her türlü meslekle ilerlemeye karşı dururlar. Zamanla bir koyun sürüsü haline gelen bu türlü topluluğu sömürmek, şüphesiz daha kolay olur.

Fransızlar islâm dinini gerçek yüzü ile bilen din adamlarının «İlim Çin de de olsa öğren» «Cennet ve cehennem kılınçların altındadır», «ölünceye kadar vatanınız ve hürriyetiniz, imanınız için çalışınız»  «İlim öğrenmek erkek ve kadına farzdır», «Herkes hür olarak doğar» gibi fikirlerini halka açıklamalarına derhal mâni olurlar. Böylelerini Cezayir'den sürerler... Herhangi ileri bir hareketi önlemek için Fransızlar şeytanca bir taktik kullanıp, «Sizin geleneklerinizi korumak bizim görevimiz işte mahalle hocalarını bir maaşa bağladık, siz Cezayirli değil, her şeyden önce müslümansınız!» derler...

Ama, ocak 1955 te Fransız parlamento heyeti ANKARA'yı ziyaret ettikleri zaman yaptıkları basın toplantısında kendilerine "Neden kuzey Afrika'da baskı yaptıkları, hürriyet ihtilâlinin öncüsü bir millet oldukları halde, hürriyeti Cezayir'de yok etmek için neden çalıştıklar?"Sorulur... 

Derler ki: Fransa millet özelliklerini göstermeyen geri bir topluluğa hürriyet verirse ve bunun sonucu bazı hâdiseler olursa dünyaya karşı mahçup düşer...

Neticede Cezayir İslâm dininin reformist, ilim anlayışından, medeniyet yolunda bir din olduğunu açıklayan bu yolda halkı uyarmak için çalışan Ben Bella'nın ve arkadaşlarının liderliğinde kanlı savaşlardan sonra hürriyetine kavuşabilmiştir...

Bu gün Cezayir'de modern okullar, hastaneler ve modern sanayi tesisleri gün geçtikçe çoğalmaktadır.

Sinsi düşmanların memleketimizde de islâm dininin aydınlık ve gerçek yüzünü ilim ve dünya anlayışını örtecek yobazları basamak yapmak istemeleri âşikârdır. Tarih bir tekrardan ibârettir. Cezayiri Cezayir yapan silâh değil şuurlu bir imanla uyanan düşünce gücüdür. Yoksa bir avuç Cezayiri koca Fransa daha asırlar boyu sömürürdü. Çoğu yazımda Kur'anı Kerim'den bir ayet koymakla onun dünyevi hayatımızla ne kadar ilgili ve sosyal bünyeyi ne derece etkileyici bir ışık olduğunu açıklamak istiyorum. Onu cemiyetin içinden alıp duvara asılacak bir süs ve mezarlıkta okunacak bir dua haline getirenler gerçek hainlerdir ki dini afyon hapları haline sokanlar da bu cahillerdir. Ama Yusuf süresinde «Allah hainlerin düzenlerini başarı ile sonuçlandırmaz» denilmiştir. Yobazlığı basamak olarak kullanmak, bir milleti eritmek isteyenlerin, sömürgecilerin eskiden beri tuttukları yoldur.

Ülkemizin aşırı ceryanlarla mücadele etmesi kadar, islam dininin daha yirminci asır medeniyetinin ulaşamadığı, ilmi ve aydınlık, insanlık sevgisi ile yoğurulmuş hakikatini halka kapatmak isteyen yanlış bilgi veren ve uyku hapı haline sokanlarla uğraşmamızda zarurettir. Onun için ATATÜRK «Hangi şey ki akla mantığa milletin menfaatine, dinin menfaatine uygunsa O şey dindir. Eğer bizim dinimiz akla mantığa uygun olmasaydı mükemmel olmazdı. Dinlerin sonuncusu olmazdı» demiştir...

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.