Atiye Keskin (Kubanlı) - Yazar
Köşe Yazarı
Atiye Keskin (Kubanlı) - Yazar
 

HAVA KARARMADAN

Hayatım çileler içinde geçti. Vaktiyle doğru düşünmediğim için kaderde de aşkta da kaybettim.. Şimdi kimseyi sevmiyorum. İnsanın çalışmasının emeklerinin yobaz ellerde savrulup kıymetinin bilinmediği bir cemiyette yaşaması ne kadar zor? "İlim ilim " denilip duruyor. İlmin bu asırda ne kıymeti var. Cahillerin firavunların safâ devri... Artık neyin arkasında koşacağımı bilemiyorum... Şiir şeklinde yazılmış bu mektubun son dört misrasıda şöyle bitiyor. İnsanlıktan sevgiden koptum ben artık Hiç bir dileğime ulaşamadım Yokluktan varlıktan biktım ben artık Arzumca gençliği yaşayamadım. Şimdi moralim bozuk. Üzgün olarak Libya'da çalışmaya gidiyorum. Daha ana vatanda bir ay kadar vaktim var. Bana vereceğiniz cevabı gurbet ellere kadar "Bir nükte bir Işık kitapları ile beraber götüreceğimp" İnsanlar her yaşta her devirde teselli arayacak hallere düşerler. Bir halden bir hale geçiş doğanın kanunlarının özüdür. Ben de bu sayın okuyucumun cevabını her zaman hatırlanabilecek gibi mısralar halinde veriyorum. Her şey akıcı, geçicidir. Bu akan zaman nehri içinde hakikat incisini bulmak için herkes kimbilir kaç dalış yapmış, başını kimbilir kaç kere taşlara vurmuştur. Ümit sevgi sabır çalışma ve dualar aydınlığa giden yoldur. Allah’ın “Benim yerim kırık kalplerdir." Demesinin sırlarını çözenler bütün sıkıntıların birer aşama olduğunu bilirler. Yoksa hayatı bir eğlence, bir hoplama zıplama çayırı gibi görenler koyunlar misali yaşar giderler. Gerçek akıl mücadelecidir. Gerçek iman hadiselerin akışında sabırlıdır. Gerçek insanın sevgi hayat felsefesidir. Hava kararmadan yağmurlar yağmaz, yıldızlar solmadan sabah olmaz öyle değil mi efendim?... Kader aşk düşünce kördüğüm gibi Bu ince sırları çözebilseydin. İnsanlık yoluna yağmur olurdun Gerçek nedir bilebilseydin. Deryaya ulaşan yolu bulurdun Her yaratılmışı sevebilseydin Emirlere kul köle olurdun Sultan kimdir görebilseydin Buğdayın vaktinde başak olurdu Tarlanı ilimle sürebilseydin Ömrünün tartısı ağır olurdu Harmanı yerine serebilseydin Bu kadar yoruldun üzüldün ama Sonunda sabahı görebilseydin Aşk ile yığılan savrulur sanma Varını bu yola verebilseydin   Koş... Koş... Sevgiye koş İnsanlık yolunda aşkta geç kalma Uçan zamanla akşam olmadan Mutluluk yolunda sakın geç kalma.  
Ekleme Tarihi: 09 Ekim 2024 - Çarşamba

HAVA KARARMADAN

Hayatım çileler içinde geçti. Vaktiyle doğru düşünmediğim için kaderde de aşkta da kaybettim..

Şimdi kimseyi sevmiyorum. İnsanın çalışmasının emeklerinin yobaz ellerde savrulup kıymetinin bilinmediği bir cemiyette yaşaması ne kadar zor?

"İlim ilim " denilip duruyor. İlmin bu asırda ne kıymeti var. Cahillerin firavunların safâ devri... Artık neyin arkasında koşacağımı bilemiyorum...

Şiir şeklinde yazılmış bu mektubun son dört misrasıda şöyle bitiyor.

İnsanlıktan sevgiden koptum ben artık Hiç bir dileğime ulaşamadım

Yokluktan varlıktan biktım ben artık Arzumca gençliği yaşayamadım.

Şimdi moralim bozuk. Üzgün olarak Libya'da çalışmaya gidiyorum. Daha ana vatanda bir ay kadar vaktim var. Bana vereceğiniz cevabı gurbet ellere kadar "Bir nükte bir Işık kitapları ile beraber götüreceğimp"

İnsanlar her yaşta her devirde teselli arayacak hallere düşerler. Bir halden bir hale geçiş doğanın kanunlarının özüdür. Ben de bu sayın okuyucumun cevabını her zaman hatırlanabilecek gibi mısralar halinde veriyorum.

Her şey akıcı, geçicidir. Bu akan zaman nehri içinde hakikat incisini bulmak için herkes kimbilir kaç dalış yapmış, başını kimbilir kaç kere taşlara vurmuştur. Ümit sevgi sabır çalışma ve dualar aydınlığa giden yoldur. Allah’ın “Benim yerim kırık kalplerdir." Demesinin sırlarını çözenler bütün sıkıntıların birer aşama olduğunu bilirler. Yoksa hayatı bir eğlence, bir hoplama zıplama çayırı gibi görenler koyunlar misali yaşar giderler.

Gerçek akıl mücadelecidir. Gerçek iman hadiselerin akışında sabırlıdır. Gerçek insanın sevgi hayat felsefesidir. Hava kararmadan yağmurlar yağmaz, yıldızlar solmadan sabah olmaz öyle değil mi efendim?...

Kader aşk düşünce kördüğüm gibi Bu ince sırları çözebilseydin.

İnsanlık yoluna yağmur olurdun

Gerçek nedir bilebilseydin.

Deryaya ulaşan yolu bulurdun Her yaratılmışı sevebilseydin

Emirlere kul köle olurdun

Sultan kimdir görebilseydin

Buğdayın vaktinde başak olurdu Tarlanı ilimle sürebilseydin

Ömrünün tartısı ağır olurdu

Harmanı yerine serebilseydin

Bu kadar yoruldun üzüldün ama Sonunda sabahı görebilseydin

Aşk ile yığılan savrulur sanma

Varını bu yola verebilseydin

 

Koş... Koş... Sevgiye koş

İnsanlık yolunda aşkta geç kalma Uçan zamanla akşam olmadan Mutluluk yolunda sakın geç kalma.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.