Hindistan'da ve Birmanya'da bir Buda heykelinin altında klişe halinde: «Varmak istediğin yeri söyle, seni oraya doğru koşturayım.» Yazıyormuş... Doğrusu çok derin bir fikir.. Insan hayatta istediğini bilirse, oraya doğru bütün gayretile koşar. İnsanların çoğu gittiği yollarda bocalıyor ve ummadığı neticelerle karşılaşıyorsa ne yapmak istediğini bilmediğindendir. Varılacak hedefin önceden tâyin edilmesi küçük yaştan itibaren telkin edilecek ne mühim bir ruh terbiyesidir... Kız erkek lise talebelerinin bir arkadaşlarının yaş gününü kutlamak için tertipledikleri eğlencede tesadüfen kısa bir an seyrettim. Amerikan filmlerinde gördüğümüz gençlik guruplarına pes dedirtecek şekilde eğleniyorlardı.
Sonra, bir sükûnet oldu, ev sahibi kızın ihtiyar büyük babası gelmiş ve kızmış... Çocuklardan biri de ellerini açarak dert yanıyordu:
-Sırası geldikçe gençliğinizin kıymetini bilin der, dururlar, ondan sonra da hiç bir eğlencemizi çekemezler!Dedi. -
Burada söylemek isterim ki, "Gençliğinizin kıymetini bilin!" Demek onu istediğiniz gibi kullanın, onu nasıl isterseniz öyle harcayın demek değildir ki.. Varılacak birer gayesi olana , gençlik yıllarında bu gayeye varmak için sunulan imkânlar , insanın bir daha eline ne zaman geçer? Her şeyde kıymet bilmek medenî insan olmak için ilk şarttır ama, gençliğin kıymetini bilin demek, zamanın kıymetini bilin demektir. Zira akan zamanı asla hiçbir şey geriye getiremiyecektir. Gençlikte, bütün hayat boyunca
devam decek kıymetler kazanmak gerektir. Hafızanın taptaze oluşu, öğrenme kabiliyetinin cıvıl cıvıl olduğu, sıhhat ve cesaretin bulunduğu gençlik devrinde, varılacak hedefe bütün imkânlarla koşmak lazımdır. Ne yazık ki insanların bilgisizlik ve tecrübesizlikleri de , bu çağdadır. Gençler kaybolmuş zamanlarının acılarını hâlâ yaşıyan büyüklerin tecrübelerini ve bilgilerini emin bir liman saymalıdırlar, gerçi "Akıl yaşta değil baştadır." Derler, ne olgun gençler , ne de tecrübesiz ve hayattan nasibini alamamış yaşlılar vardır ama istisnalar kaideyi bozmaz. Yaşlandıkça bilgi ve tecrübe insanı çevreler fakat kaybolmuş zamanı ve bu zaman içinde elinden uçurduğu harikûlâde fırsatları tekrar elde etmek için , sonradan edindiği tecrübe ve bilgi bir işe yaramaz.
Hayatta rahat yaşamak, eğlenmek, her istediğine elini uzatacak kadar parası olmasını isteyenler çoktur ama, bu bir hedef değil, çalışmalarının ve gayretlerinin birer neticesidir. Gençliğin; enerjisini, sıhhatini eğlenmek için bir vasıta gibi görüp aman " Bu fırsat kaçmadan kıymetini bilelim . " Diye düşünenler sıcak memleketlerinden vaktinde dönemeyip eski çınar ağacındaki yuvasını başkasına kaptıran leylekler gibi, o daldan o dala gezer dururlarken, rahat bir yer bulamadan kış gelir, gençlik biter.