Ertuğrul Mat-Günün Getirdikleri-E.Milletvekili
Köşe Yazarı
Ertuğrul Mat-Günün Getirdikleri-E.Milletvekili
 

Mavi Baba’nın Hakikat Yolculuğu (*)

Çocukların, gözlerin renginden dolayı “Mavi Baba” adını taktıkları bu romanın kahramanı rahip, Türk bir babayla Fransız bir annenin çocuğun olarak doğmuş, babasının ölümünden sonra, annesi baba tarafının itirazlarına aldırmayarak, O’nu Heybeliada’daki Ruhban Okulu’na yazdırmış ve kilisenin yetiştirdiği bir misyoner olarak, Amerika’dan Cezayir’e kadar dünyanın her yerinde görev yapmış ve kendisinin “içimdeki düğüm” diye tarif ettiği “hakikate ulaşmak” arzusunun peşine düşmüştür. “Mavi Baba” çocukluğundan beri zihnindeki bu soruların cevaplarını ararken, bazen doktorların “hezeyan” dediği ruhi gelgitler yaşayıp hastaneye yatar; bazen de rüyalarında hakikat yolculuğu yapardı. Bu buhranlar, en sonunda Hazreti Muhammed’i rüyasında görmesi ve O’nunla görüşmesiyle sona erer. Bu görüşmede, kendi kendisine sorduğu bütün sorunların cevabını bulmuş, ferahlamış ve aradığı hakikate ulaşmıştır. “Mavi Baba”nın içine hakikate ulaşmanın huzuru dolarken,, aynı anda vücudundaki Hristiyan motifli dövmelerin tül gibi ince elbisesinin altından görünmesinin mahcubiyetiyle yüzü kızarır, başı öne eğilir; sonra Hazreti Muhammed’in bir tebessümüyle o Hristiyan motiflerinin vücudundan uçup gittiğini görür. Artık, “Mademki İslam dini bu kadar yüce, neden İslam ülkeleri bu kadar geri kalmış?” sorusu Mavi Baba’nın beynini meşgul etmektedir. Bu sorunun cevabı da, “Bir Papazın Hatıra Defteri”nde yine roman kahramanı “Mavi Baba”nın ağzından verilmektedir. “Mavi Baba” rahip olarak görev yaptığı sırada, günlerden bir gün, kilisede yanına biri gelir. Elinde bir paket vardır; “Papaz efendi, ben açlıktan bir şeyler çalmak için kilisenize girmiştim. Bula bula, işte şu elimdeki pakette gördüğünüz gümüş çerçeveli ayna üzerine işlenmiş heykelciği bulmuştum. Evdekiler bu aynanın üzerindeki putları görünce, bu putların parasından getireceğin ekmeği yemeyiz, dediler, ben de geri getirdim” der. Hırsız paketi bırakıp, sessizce çıkıp gittikten sonra, Mavi Baba, kendi kendine, “Allahım, ne tuhaf bir rastlantı. Ben düşünüyorum, hadiseler cevap veriyor. Demek ki İslam aleminin geri kalmış toplulukları gerçeğe inmeyip, sadece şekilcilikte kalmaları yüzünden geri kalıyorlar. Yüz yıllar boyu haramı da helali de kendi çıkarlarına göre ayarlayan idarecilerin de bunda suçları büyük” der ve sanki o günden, bugüne seslenir: “Siz bu anlayışla devam ederseniz ve bir çerçevenin kenarındaki şekilden put diye korkarsanız; sonunda çıkarlarınız, hırslarınız, inatlarınız, bencilliğiniz sizin putlarınız olur.” (*) (Bu yazı, rahmetli Atiye Keskin (Kubanlı)nın, “Bir Papazın Hatıra Defteri-Mavi Baba” kitabındaki hakikat üzerine düşüncelerini vurgulamaktadır.) (Gelecek hafta da rahmetli yazarımızın hayatla ilişkileri üzerine olan “Hayata Kayıtsız Kalmazdı” başlıklı yazımı okuyucularıma sunacağım)
Ekleme Tarihi: 26 Ocak 2024 - Cuma

Mavi Baba’nın Hakikat Yolculuğu (*)

Çocukların, gözlerin renginden dolayı “Mavi Baba” adını taktıkları bu romanın kahramanı rahip, Türk bir babayla Fransız bir annenin çocuğun olarak doğmuş, babasının ölümünden sonra, annesi baba tarafının itirazlarına aldırmayarak, O’nu Heybeliada’daki Ruhban Okulu’na yazdırmış ve kilisenin yetiştirdiği bir misyoner olarak, Amerika’dan Cezayir’e kadar dünyanın her yerinde görev yapmış ve kendisinin “içimdeki düğüm” diye tarif ettiği “hakikate ulaşmak” arzusunun peşine düşmüştür.

“Mavi Baba” çocukluğundan beri zihnindeki bu soruların cevaplarını ararken, bazen doktorların “hezeyan” dediği ruhi gelgitler yaşayıp hastaneye yatar; bazen de rüyalarında hakikat yolculuğu yapardı.

Bu buhranlar, en sonunda Hazreti Muhammed’i rüyasında görmesi ve O’nunla görüşmesiyle sona erer. Bu görüşmede, kendi kendisine sorduğu bütün sorunların cevabını bulmuş, ferahlamış ve aradığı hakikate ulaşmıştır.

“Mavi Baba”nın içine hakikate ulaşmanın huzuru dolarken,, aynı anda vücudundaki Hristiyan motifli dövmelerin tül gibi ince elbisesinin altından görünmesinin mahcubiyetiyle yüzü kızarır, başı öne eğilir; sonra Hazreti Muhammed’in bir tebessümüyle o Hristiyan motiflerinin vücudundan uçup gittiğini görür.

Artık, “Mademki İslam dini bu kadar yüce, neden İslam ülkeleri bu kadar geri kalmış?” sorusu Mavi Baba’nın beynini meşgul etmektedir.

Bu sorunun cevabı da, “Bir Papazın Hatıra Defteri”nde yine roman kahramanı “Mavi Baba”nın ağzından verilmektedir.

“Mavi Baba” rahip olarak görev yaptığı sırada, günlerden bir gün, kilisede yanına biri gelir. Elinde bir paket vardır; “Papaz efendi, ben açlıktan bir şeyler çalmak için kilisenize girmiştim. Bula bula, işte şu elimdeki pakette gördüğünüz gümüş çerçeveli ayna üzerine işlenmiş heykelciği bulmuştum. Evdekiler bu aynanın üzerindeki putları görünce, bu putların parasından getireceğin ekmeği yemeyiz, dediler, ben de geri getirdim” der.

Hırsız paketi bırakıp, sessizce çıkıp gittikten sonra, Mavi Baba, kendi kendine, “Allahım, ne tuhaf bir rastlantı. Ben düşünüyorum, hadiseler cevap veriyor. Demek ki İslam aleminin geri kalmış toplulukları gerçeğe inmeyip, sadece şekilcilikte kalmaları yüzünden geri kalıyorlar. Yüz yıllar boyu haramı da helali de kendi çıkarlarına göre ayarlayan idarecilerin de bunda suçları büyük” der ve sanki o günden, bugüne seslenir:

“Siz bu anlayışla devam ederseniz ve bir çerçevenin kenarındaki şekilden put diye korkarsanız; sonunda çıkarlarınız, hırslarınız, inatlarınız, bencilliğiniz sizin putlarınız olur.”

(*) (Bu yazı, rahmetli Atiye Keskin (Kubanlı)nın, “Bir Papazın Hatıra Defteri-Mavi Baba” kitabındaki hakikat üzerine düşüncelerini vurgulamaktadır.)

(Gelecek hafta da rahmetli yazarımızın hayatla ilişkileri üzerine olan “Hayata Kayıtsız Kalmazdı” başlıklı yazımı okuyucularıma sunacağım)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.