Ali Eralp - Eğitimci-Araştırmacı-Yazar
Köşe Yazarı
Ali Eralp - Eğitimci-Araştırmacı-Yazar
 

SEÇİM KAZANILIR AMA BİR ŞARTLA…

AKP, seçim meydanlarında umduğunu bulamadı. Geçen seçimlerde en çok oy aldığı kentlerde bile meydanların ancak yarısını doldurabildi. Çünkü halk perişan. Ömrü et, ekmek kuyruklarında geçiyor. Emekli aç. Emekli isyanlarda… Din sömürüsü bile artık aç insanları etkilemiyor. Hazine tamtakır…  Ne demek bu? İktidar sallanıyor. Gemi karaya oturdu demek… Peki, 23 yıldan beri bir avuç insana, trilyonluk müteahhitlere hizmet verenler bu seçimde yenilebilir mi? Seçim kazanılır mı? Evet kazanılır. Ama bir şartla… Tüm muhalefet milletvekilleri, yöneticiler rahat, yumuşak, sevimli koltuklarını bırakıp; sandık başlarında, oy torbalarının toplandığı salonlarda sıradan vatandaşlar gibi, parti neferi gibi görev yapmalıdırlar. Oylar YSK’ ya teslim edilene dek gerekirse 24 saat uyumayacaklar. Geçen seçimlerde olduğu gibi, hiçbir sandığı, müşahitsiz, denetimsiz bırakmayacaklar... Çünkü iktidar yönetimde kalabilmek için her türlü yolu, yöntemi kullanacaktır. Geçmişte bunun örneklerini çok yaşadık. Örneğin, AKP, daha önceki seçimleri kazanmak için yasada olmayan bazı yöntemlere başvurmuştu.“Anayasa değişikliği referandumunda” mühürsüz oy pusulalarını ve zarfları geçerli saymıştı. Muhalefet liderleri de bu uygulamaya hiçbir müdahalede bulunmamış, sadece koyunlar gibi seyretmişlerdi. Yine bu uygulamaların bir örneğini de İstanbul belediye seçimlerinde görmüştük. Ortada fol yok, yumurta yokken, adamlar birden ortaya çıkıp,“Kazandık” diye kıyametler koparmış; her tarafa, yollara, köprülere, binalara zafer pankartları, kendi afişlerini aşmaya başlamışlardı. Daha sonra da İmamoğlu sandıktan zaferle çıkınca “Bu oylamada bir hile var” diye seçimleri iptal etmişlerdi. Ekrem İmamoğlu ve arkadaşları direnmeselerdi, dik durmasalardı, “Teslim bayrağını” çekselerdi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi bugün elimizde olmayabilirdi… Ülkemizde bugün bir hesaplaşma yaşanmaktadır. Bu, yüzyıllık bir hesaplaşmadır. Bu, laik, demokrat, cumhuriyetçi güçlerle gericilerin, şeriatçıların bir hesaplaşmasıdır. Bu sahtekârlıkların önüne geçmek sözlü sataşmalarla,  gevezeliklerle, soytarılıklarla olmaz. Bu pislikleri önlemek, sahtekârların ve sahte oyların seçim alanına girmesini engellemekle olur. Zaten bu güne değin ne çektiysek LAF EBELİĞİNDEN çekildi. Ülkede bir şeyler eksik ya da yanlış gitmiş olmalı ki halkın da ülkenin de iki yakası bir araya gelmedi. İnsanlarımız ve vatanımız bir türlü bataklıktan çıkamadı. Kapkaççı girişimleri, oy hırsızlıkları önleyebilirse, muhalefet sandıkları ve çevresini 24 Saat denetleyebilirse, seçimleri kazanmamak için hiçbir neden yoktur. Yeter ki hileleri, hurdaları boşa çıkarılsın. Sandıkların çevresinden ayrılmamak, oy torbası taşıyan arabaları da kontrol altında tutmak. Ancak bu yöntemlerle muhalefet seçimleri ve belediyeleri alabilir. Sevgili halkım, sevgili milletim, bu kez uyanık olun. Ayak oyunlarını engelleyin… Sandıklardaki seçmen sayısı itirazlarında kullanmak üzere oy sayısının, ıslak imzaların, tutanakların, belgelerin fotoğraflarını bile çekin.
Ekleme Tarihi: 20 Mart 2024 - Çarşamba

SEÇİM KAZANILIR AMA BİR ŞARTLA…

AKP, seçim meydanlarında umduğunu bulamadı.

Geçen seçimlerde en çok oy aldığı kentlerde bile meydanların ancak yarısını doldurabildi.

Çünkü halk perişan. Ömrü et, ekmek kuyruklarında geçiyor. Emekli aç. Emekli isyanlarda…

Din sömürüsü bile artık aç insanları etkilemiyor. Hazine tamtakır…  Ne demek bu? İktidar sallanıyor. Gemi karaya oturdu demek…

Peki, 23 yıldan beri bir avuç insana, trilyonluk müteahhitlere hizmet verenler bu seçimde yenilebilir mi?

Seçim kazanılır mı? Evet kazanılır. Ama bir şartla…

Tüm muhalefet milletvekilleri, yöneticiler rahat, yumuşak, sevimli koltuklarını bırakıp; sandık başlarında, oy torbalarının toplandığı salonlarda sıradan vatandaşlar gibi, parti neferi gibi görev yapmalıdırlar.

Oylar YSK’ ya teslim edilene dek gerekirse 24 saat uyumayacaklar. Geçen seçimlerde olduğu gibi, hiçbir sandığı, müşahitsiz, denetimsiz bırakmayacaklar...

Çünkü iktidar yönetimde kalabilmek için her türlü yolu, yöntemi kullanacaktır.

Geçmişte bunun örneklerini çok yaşadık.

Örneğin, AKP, daha önceki seçimleri kazanmak için yasada olmayan bazı yöntemlere başvurmuştu.“Anayasa değişikliği referandumunda” mühürsüz oy pusulalarını ve zarfları geçerli saymıştı.

Muhalefet liderleri de bu uygulamaya hiçbir müdahalede bulunmamış, sadece koyunlar gibi seyretmişlerdi.

Yine bu uygulamaların bir örneğini de İstanbul belediye seçimlerinde görmüştük. Ortada fol yok, yumurta yokken, adamlar birden ortaya çıkıp,“Kazandık” diye kıyametler koparmış; her tarafa, yollara, köprülere, binalara zafer pankartları, kendi afişlerini aşmaya başlamışlardı.

Daha sonra da İmamoğlu sandıktan zaferle çıkınca “Bu oylamada bir hile var” diye seçimleri iptal etmişlerdi.

Ekrem İmamoğlu ve arkadaşları direnmeselerdi, dik durmasalardı, “Teslim bayrağını” çekselerdi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi bugün elimizde olmayabilirdi…

Ülkemizde bugün bir hesaplaşma yaşanmaktadır. Bu, yüzyıllık bir hesaplaşmadır.

Bu, laik, demokrat, cumhuriyetçi güçlerle gericilerin, şeriatçıların bir hesaplaşmasıdır.

Bu sahtekârlıkların önüne geçmek sözlü sataşmalarla,  gevezeliklerle, soytarılıklarla olmaz.

Bu pislikleri önlemek, sahtekârların ve sahte oyların seçim alanına girmesini engellemekle olur. Zaten bu güne değin ne çektiysek LAF EBELİĞİNDEN çekildi.

Ülkede bir şeyler eksik ya da yanlış gitmiş olmalı ki halkın da ülkenin de iki yakası bir araya gelmedi. İnsanlarımız ve vatanımız bir türlü bataklıktan çıkamadı.

Kapkaççı girişimleri, oy hırsızlıkları önleyebilirse, muhalefet sandıkları ve çevresini 24 Saat denetleyebilirse, seçimleri kazanmamak için hiçbir neden yoktur. Yeter ki hileleri, hurdaları boşa çıkarılsın.

Sandıkların çevresinden ayrılmamak, oy torbası taşıyan arabaları da kontrol altında tutmak. Ancak bu yöntemlerle muhalefet seçimleri ve belediyeleri alabilir.

Sevgili halkım, sevgili milletim, bu kez uyanık olun. Ayak oyunlarını engelleyin…

Sandıklardaki seçmen sayısı itirazlarında kullanmak üzere oy sayısının, ıslak imzaların, tutanakların, belgelerin fotoğraflarını bile çekin.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.