Endülüs’te yedi yüz bin Müslümana, Hristiyanların işkence derecesine varan zulümlerini öğrenen Hızır Reis (Barbaros Hayreddin), bütün gemilerini yedeğine alarak, birbiri ardına Endülüs’ e seferler yaparak kuzey Afrika'ya taşır. Hızır Reis’in gemilerini ufukta yalvararak bekleyen ve denizde görüldükleri zaman toprağa secde eden Müslümanların sevinçleri Endülüs hikâyelerine geçmiştir...
Kanuni Sultan Süleyman o zaman bu başarıları duyunca Barbaros’u görmek isteyerek İstanbul’a çağırtır. 1533 te Barbaros ünlü donanması ile İstanbul’a gelir.
Heybetli görünüşü ile Kanuni Sultan Süleyman'ın huzuruna çıkar.
Fransa Kralı Fransuva’ nın bir mektubunda , “Padişahlar padişahı!” diye hitap ettiği Kanuni, Barbaros’u kimseye göstermediği büyük bir iltifat ve merasimle karşılar. Muhteşem bir tarihi dekor içinde geçen bu karşılamada kazandığı zaferlerden, din ve insanlık yolunda Endülüs’e yaptığı seferlerden dolayı, padişah Barbaros’ a: -Hayreddin, Cezayir Beylerbeyi Kaptan-ı Derya unvanlarını verir.
Kaptan-ı Derya Hayreddin Paşa 426 sene evvel Preveze deniz savaşını kazanmıştır...
Akdeniz’de Türk hâkimiyetine son vermek isteyen Papa, muhtelif Avrupa devletlerinin iştirakile bir Haçlı Donanması teşkil ettirir.
Bu haçlı donanmasına karşısında sancağında çift ağızlı hilâl taşıyan Osmanlı donanması , hilal şeklinde harp nizamı alır.
Merkez’de Barbaros Hayreddin Paşa, oğlu Hasan Reis, sağ kanatta Salih Reis, sol kanatta Seyit Ali Reis, ihtiyatta Turgut Reis yer alır. Osmanh donanmasında bulunan yirmi bin Levent’e karşılık, Haçlılar altmış bin zırhlı asker çıkarırlar.
Türk denizcisinin harp bilgisi, üstün cesareti ve denizler hâkimi Barbaros Hayreddin Paşa’nın müstesna kumanda kabiliyetiyle sayıca çok üstün olan haçlı donanması perişan edilmiştir.
Zaferi Kanuni Sultan Süleyman ve erkânı ayakta heyecanla dinledikten sonra ordulara zaferi nasip eden Allah’a ve Türk Milleti’nin kıyamete kadar üstün olmasına dua ederler.
Başbakan İnönü Amerika'ya Kıbrıs meselesi ile ilgili ola- rak seyahat ettiği zaman kendisini karşılayan Amerikan Cumhurbaşkanı Johnson:
-Türk milleti çok şerefli ve çok eski tarihi olan bir millettir Demişti.
Hakikaten Türk tarihi her sahifesi göz kamaştıracak kahramanlıklarla doludur.
Bir zamanlar Akdeniz’i bir göl haline getiren Fransa Kralı’nın Kanuni Sultan Süleyman’a yalvarmalarıyla Fransızları düşmana karşı koruma görevini kabul eden Barbaros gibi nice yüksek kumandanları yetiştirmiş Türk milletinin Kıbrıs’a değiştirme birliği çıkarırken bile müşkülâtla karşılaşması ne hazin bir tarih sahifesidir...
Bunun cevabını Atatürk,Türkiye Büyük Millet Meclisinde:
-“Efendiler! Muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki, kendi sinesinde yetiştirerek başının üzerine çıkaracağı adamların kanındaki , vicdanındaki cevher-i asliyi çok iyi tahlil etmek dikkatinden, bir an bile feragat etmesinler.”
demek suretile ne güzel ifade etmiştir.