Ali Eralp - Eğitimci-Araştırmacı-Yazar
Köşe Yazarı
Ali Eralp - Eğitimci-Araştırmacı-Yazar
 

İNŞALLAHLA, MAŞALLAHLA, “NAS”LA NE EKONOMİ DÜZELİR NE DE PAHALILIK DÜŞER…

Bizim ülkemizde bakanlık koltuğuna oturanlar “İnşallah, maşallah, NAS, Allah’ın izniyle” diyerek işe başlarlar.        Ama bilimden, çağdaş eğitimden, çağdaş ÜRETİMDEN uzak dururlar: Hatta kıyısından bile geçmezler… Örneğin, Lütfi Elvan’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan istifa etmesinin ardından göreve getirilen Nureddin Nebati,  “Faizi artırmama konusunda kesin kararlıyız. Ve bu işi biz oturtacağız Allah’ın izniyle” diye işe başlamıştı. Çünkü emir yukarıdan gelmişti. Faiz düşürmekle enflasyon düşer mi düşmez mi, bir tek araştırma yapmamıştı… O da lideri gibi faizi düşürmekle enflasyonun düşeceğine, ekonomik düzenin düzeleceğine inanıyordu. Sonra kendisine “Ekonomik durumumuz nasıl” diye soranlara bakan “Benim  gözlerimdeki ışıltıyı arkadaşlarım görüyor. Gözlerimdeki ışığa bakın" Diye yanıt vermişti. Gözlerdeki ışıkla ekonomik durumun bağlantısını doğrusu ben anlayamamıştım. Görememiştim. Bu işin içinde bir iş var.! Bir ilahi güç var..! Demiştim…! Nitekim onun partisinin başkanı, Reis de “Ben ekonomistim” diyerek Türkiye’ye yön vermeye çalışmıştı. “Faiz sebep, enflasyon sonuçtur.” Demişti. Bu sözlerden sonra iktidara yakın ekonomistler liderlerini takip etmeye başladılar… Erdoğan, bu faiz kararından önce yaptığı AKP Meclis Grup Toplantısı’nda “Beraber yürüdüğümüz arkadaşlarımızdan faizi savunanlar, kusura bakmasınlar… Bu yolda ben, faizi savunanla beraber olamam, olmam.   Bu görevde olduğum sürece faiz ve enflasyonla mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim. Bu konuda ‘Nas’ ortada. ‘Nas’ ortadayken sana, bana ne oluyor?” diye konuşmuştu. Oysa ekonomi inşallahla, maşallahla, “nas”la yönetilmez. Şaha kalkmaz. Ekonomi inançla değil bilimle yönetilir… Nitekim bu anlayışın da sonucu çok kötü oldu. Ekonomik kriz tavan yaptı. Üretim ve ihracat olmayınca işsizlik, açlık, yoksulluk, pahalılık arttı. Dolar fırladı… Kuyruklar uzadı. 70’lik nineler, dedeler sabah ezanında et kuyruklarına girdiler.  İnsanlarımız “Neticeyi” yaşayarak gördüler. Bir küçük azınlık bolluk, zenginlik, rahat yaşama tutkusuna kapıldılar. Halkımız açlık, yoksulluk bataklığında can çekişirken, AKP milletvekilleri kollarına milyarlık saatler taktılar. Yabancı ellerde ıstakoz ziyafetleri çektiler ve iyi bir iş yapıyormuş gibi bu görüntüleri sosyal medyada gururla, övünçle paylaştılar. Bu arada şahlanan ekonomiye yönetici dayanmadı. Dayanamadı. 2018’den sonra dört merkez bankası başkanı ve üç hazine ve maliye bakanı değişti. Bakanlar ve merkez bankası yöneticileri değiştikçe faiz de arttı. Nas, çaresiz ve umutsuzca artışları seyretti. Ne faizin yükselmesine engel olabildi ne deTürkiye’nin uçuruma yuvarlanmasına… Bütün bunlara rağmen “İtibardan tasarruf edilmedi.” Cuma namazlarına binlerce koruma ve son model koruma araçları ile gittiler. Diyanet işleri başkanına son günlerde altıncı makam arabası alındı. Hem suçlu hem güçlü diye işte buna denir…  
Ekleme Tarihi: 30 Nisan 2024 - Salı

İNŞALLAHLA, MAŞALLAHLA, “NAS”LA NE EKONOMİ DÜZELİR NE DE PAHALILIK DÜŞER…

Bizim ülkemizde bakanlık koltuğuna oturanlar “İnşallah, maşallah, NAS, Allah’ın izniyle” diyerek işe başlarlar.

       Ama bilimden, çağdaş eğitimden, çağdaş ÜRETİMDEN uzak dururlar: Hatta kıyısından bile geçmezler…

Örneğin, Lütfi Elvan’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan istifa etmesinin ardından göreve getirilen Nureddin Nebati,  “Faizi artırmama konusunda kesin kararlıyız. Ve bu işi biz oturtacağız Allah’ın izniyle” diye işe başlamıştı.

Çünkü emir yukarıdan gelmişti.

Faiz düşürmekle enflasyon düşer mi düşmez mi, bir tek araştırma yapmamıştı…

O da lideri gibi faizi düşürmekle enflasyonun düşeceğine, ekonomik düzenin düzeleceğine inanıyordu.

Sonra kendisine “Ekonomik durumumuz nasıl” diye soranlara bakan “Benim  gözlerimdeki ışıltıyı arkadaşlarım görüyor. Gözlerimdeki ışığa bakın" Diye yanıt vermişti.

Gözlerdeki ışıkla ekonomik durumun bağlantısını doğrusu ben anlayamamıştım. Görememiştim. Bu işin içinde bir iş var.! Bir ilahi güç var..! Demiştim…!

Nitekim onun partisinin başkanı, Reis de “Ben ekonomistim” diyerek Türkiye’ye yön vermeye çalışmıştı.

“Faiz sebep, enflasyon sonuçtur.” Demişti. Bu sözlerden sonra iktidara yakın ekonomistler liderlerini takip etmeye başladılar…

Erdoğan, bu faiz kararından önce yaptığı AKP Meclis Grup Toplantısı’nda “Beraber yürüdüğümüz arkadaşlarımızdan faizi savunanlar, kusura bakmasınlar… Bu yolda ben, faizi savunanla beraber olamam, olmam.  

Bu görevde olduğum sürece faiz ve enflasyonla mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim. Bu konuda ‘Nas’ ortada. ‘Nas’ ortadayken sana, bana ne oluyor?” diye konuşmuştu.

Oysa ekonomi inşallahla, maşallahla, “nas”la yönetilmez. Şaha kalkmaz. Ekonomi inançla değil bilimle yönetilir…

Nitekim bu anlayışın da sonucu çok kötü oldu. Ekonomik kriz tavan yaptı.

Üretim ve ihracat olmayınca işsizlik, açlık, yoksulluk, pahalılık arttı. Dolar fırladı… Kuyruklar uzadı. 70’lik nineler, dedeler sabah ezanında et kuyruklarına girdiler.

 İnsanlarımız “Neticeyi” yaşayarak gördüler.

Bir küçük azınlık bolluk, zenginlik, rahat yaşama tutkusuna kapıldılar.

Halkımız açlık, yoksulluk bataklığında can çekişirken, AKP milletvekilleri kollarına milyarlık saatler taktılar. Yabancı ellerde ıstakoz ziyafetleri çektiler ve iyi bir iş yapıyormuş gibi bu görüntüleri sosyal medyada gururla, övünçle paylaştılar.

Bu arada şahlanan ekonomiye yönetici dayanmadı. Dayanamadı. 2018’den sonra dört merkez bankası başkanı ve üç hazine ve maliye bakanı değişti.

Bakanlar ve merkez bankası yöneticileri değiştikçe faiz de arttı. Nas, çaresiz ve umutsuzca artışları seyretti. Ne faizin yükselmesine engel olabildi ne deTürkiye’nin uçuruma yuvarlanmasına…

Bütün bunlara rağmen “İtibardan tasarruf edilmedi.” Cuma namazlarına binlerce koruma ve son model koruma araçları ile gittiler. Diyanet işleri başkanına son günlerde altıncı makam arabası alındı.

Hem suçlu hem güçlü diye işte buna denir…

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.