Atiye Keskin (Kubanlı) - Yazar
Köşe Yazarı
Atiye Keskin (Kubanlı) - Yazar
 

KAR VE İZ

Otuz altı yaşında dul bir kadınım. Kocamı kaybedeli dört yıl oldu. Bize kalan az bir maaşla geçinip gidiyoruz. Bu arada can sıkıntısından oyun oynamaya da alıştım. Yaşlı annemin her şeyime karışması,  her hareketimi izlemesi başlı başına bir çile dolu. Arkadan kızım genç kız olarak yetişti bu gün lise son sınıfta. Ama onun çilesi annemden baskın çıktı. Mahallemiz kenar bir semtte her şeyi gören bir mahalle, kızım da o kadar pervasız. Erkek arkadaşı ile kapımızın önüne kadar geliyor. Ben kendisine annemin bana yaptığı baskıyı yapmıyorum ama, «Kızım karda yürü izini belli etme!» Diyorum.  Ne yapacağım, nasıl davranacağımı şaşırdım. Dertleşmek için size yazı yorum. Bu husustaki kanaatlerinizi yazar mısınız?   Sayın  okuyucum gerçekten dertli. Gerçek şu ki evlâdı ile değil, benliği ve düşünceleri ile başı dertte. Zira kendini oyalayacak bir çalışma yolu bulamadığı gibi, hayat felsefesi de pek karanlık.  Dürüst insanın alnı açıktır. Karda yürüyüp izini belli etmeyecek gibi davranışları yolsuzlar seçerler....   M.Ö. 11 inci asırda yaşamış olan Hz. Süleyman hem hükümdar hem peygamber olarak ibret  dolu hikâyelere konu olmuştur.  Hz. Süleyman bir gün özel odasına girdiği zaman tahtının üzerinde bir ceset görür.  Birden ürperir ve şaşırır. " Eyvahlar olsun, bu odaya benden başka kimse girmez acaba bu cesedi kim koydu?"  Der...  Sonra kendi kendine düşünceye dalar," Şimdi bunu işiten halk bana inanmaz, bir zavallıyı öldürdüğümün dedikodusunu yapar, acaba bu cesedi gizlice denize attırayım mı?"  Der.  Ama hemen tövbe eder.   - Yarabbi ! Der.Ben halktan değil, senden çekinen biriyim.  Senden çekinmesini bilen bir kişi halka karşı saygısız iş yapamaz.  Bu zavallının halini araştırayım acaba canına kim kıydı?..  Böyle bir kanaatle hemen; "Nöbetçiler!" Dye ellerini çırpar.   Ancak, nöbetçiler içeri girdikleri zaman ortada ne ceset, ne de ondan arka bir şey kalmaz.   Kur'anı kerim SAD Süresinde bu kıssaya işaret ederek; «Andolsun ki,  Biz Süleyman'ı sınamıştık,  tahtının üzerine bir ölü koymuştuk, sonradan o tövbe ederek Rabbine dönmüştü!» Denilir.   Şüphesizki bu küçük fıkrada çok ibretli işaretler vardır. Halktan saklanacak işler yapmaktan sakınmayı öğrenmek, eğitimin temelidir. Çocuklarını babasız büyüten annelere daha büyük sorumluluklar düşer. Zirâ babanın da görevlerini onlar yüklenmiş durumdadırlar. Bu hal üzere olan annenin her davranışı çocuğuna örnek olur. Daha yaşlı olan annesinin uyarmalarını, geleneklerine saygısını, çile olarak kabul eden bir annenin çocuğu da ayni hal üzere isyankâr davranabilir. Bir çocuğa "Karda yürü izini belli etme!» Demek, öğretilerin en berbatıdır. Bunun yerine  kendisini ve ailesini  utandiracak her türlü davranıştan sakınmasını öğretebilmek ne kadar yerinde olur. Insan her şeyden önce kendi benliğinden utanmasını öğrenebildiği  nispette insandır.  En emin ve rahat sığınılacak yer, vicdanımızdır. Yalnızken de başkalarının önünde olduğu gibi davranışları ölçülü olan insan gerçekten terbiyeli kişidir.        
Ekleme Tarihi: 22 Şubat 2025 - Cumartesi

KAR VE İZ

Otuz altı yaşında dul bir kadınım. Kocamı kaybedeli dört yıl oldu. Bize kalan az bir maaşla geçinip gidiyoruz. Bu arada can sıkıntısından oyun oynamaya da alıştım. Yaşlı annemin her şeyime karışması,  her hareketimi izlemesi başlı başına bir çile dolu. Arkadan kızım genç kız olarak yetişti bu gün lise son sınıfta. Ama onun çilesi annemden baskın çıktı. Mahallemiz kenar bir semtte her şeyi gören bir mahalle, kızım da o kadar pervasız. Erkek arkadaşı ile kapımızın önüne kadar geliyor. Ben kendisine annemin bana yaptığı baskıyı yapmıyorum ama, «Kızım karda yürü izini belli etme!» Diyorum. 

Ne yapacağım, nasıl davranacağımı şaşırdım. Dertleşmek için size yazı yorum. Bu husustaki kanaatlerinizi yazar mısınız?

 

Sayın  okuyucum gerçekten dertli. Gerçek şu ki evlâdı ile değil, benliği ve düşünceleri ile başı dertte. Zira kendini oyalayacak bir çalışma yolu bulamadığı gibi, hayat felsefesi de pek karanlık. 

Dürüst insanın alnı açıktır. Karda yürüyüp izini belli etmeyecek gibi davranışları yolsuzlar seçerler....

 

M.Ö. 11 inci asırda yaşamış olan Hz. Süleyman hem hükümdar hem peygamber olarak ibret  dolu hikâyelere konu olmuştur. 

Hz. Süleyman bir gün özel odasına girdiği zaman tahtının üzerinde bir ceset görür. 

Birden ürperir ve şaşırır. " Eyvahlar olsun, bu odaya benden başka kimse girmez acaba bu cesedi kim koydu?"  Der... 

Sonra kendi kendine düşünceye dalar," Şimdi bunu işiten halk bana inanmaz, bir zavallıyı öldürdüğümün dedikodusunu yapar, acaba bu cesedi gizlice denize attırayım mı?"

 Der. 

Ama hemen tövbe eder.

 

- Yarabbi ! Der.Ben halktan değil, senden çekinen biriyim. 

Senden çekinmesini bilen bir kişi halka karşı saygısız iş yapamaz. 

Bu zavallının halini araştırayım acaba canına kim kıydı?.. 

Böyle bir kanaatle hemen;

"Nöbetçiler!" Dye ellerini çırpar.

 

Ancak, nöbetçiler içeri girdikleri zaman ortada ne ceset, ne de ondan arka bir şey kalmaz.

 

Kur'anı kerim SAD Süresinde bu kıssaya işaret ederek; «Andolsun ki,  Biz Süleyman'ı sınamıştık,  tahtının üzerine bir ölü koymuştuk, sonradan o tövbe ederek Rabbine dönmüştü!» Denilir.

 

Şüphesizki bu küçük fıkrada çok ibretli işaretler vardır. Halktan saklanacak işler yapmaktan sakınmayı öğrenmek, eğitimin temelidir. Çocuklarını babasız büyüten annelere daha büyük sorumluluklar düşer. Zirâ babanın da görevlerini onlar yüklenmiş durumdadırlar. Bu hal üzere olan annenin her davranışı çocuğuna örnek olur. Daha yaşlı olan annesinin uyarmalarını, geleneklerine saygısını, çile olarak kabul eden bir annenin çocuğu da ayni hal üzere isyankâr davranabilir. Bir çocuğa "Karda yürü izini belli etme!» Demek, öğretilerin en berbatıdır. Bunun yerine  kendisini ve ailesini  utandiracak her türlü davranıştan sakınmasını öğretebilmek ne kadar yerinde olur.

Insan her şeyden önce kendi benliğinden utanmasını öğrenebildiği  nispette insandır. 

En emin ve rahat sığınılacak yer, vicdanımızdır. Yalnızken de başkalarının önünde olduğu gibi davranışları ölçülü olan insan gerçekten terbiyeli kişidir.

 

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.