Tibet'te sosyal tetkikler yapan bir ilim adamı, dünyanın damı denecek şekilde yüksek yaylalarda yaşayan insanlarının, gerek bedenen gerek rûhen huzur içinde olduklarını görmüş. Budist bir Rahib' e, bunun sebebini sorarak, "Tibet'in havası ve suyu insanlarım yüz yaşında delikanlı bırakmış."Deyince, Rahip içinde derin bir fikir olan şu cevabı vermiş :
- Ayni huzuru her yerde bulmak için bir tek kaide vardır: «Kendini fazla dinlememek..>>
İnsanın her uzvuyla, her hâliyle meşgul olup alákasını sadece kendi üzerinde toplaması psikolojik bir rahatsızlıktır.
Bir doktor özel kliniğinde, kendi kendilerini mütemadiyen dinleyerek hastalık hastası olanları, merak sarabilecekleri bir işle meşgul edip, alâkalarını kendilerinden ayırarak tedavi etmekle başarılı sonuçlar almış.
İstatistikler göstermiştir ki, evli insanlar çoluk çocuk sahibi insanlar arasında ruhî hastalıklar, hayatta yalnız kalıp yalnız yaşamaya mecbur olanlara nisbetle çok az bir durumdadır. Zira evli olmak insanın üzerine ağır mes'uliyetler yüklemekle beraber, bu mes'uliyetleri taşıyabilmek için alâkayı dış dünyaya çevirip çalışmak zaruretini ortaya koymaktadır. Kendilerini dinlemeye vakit bulamayacak şekilde meşgul olanlar, ruh sağlığının sırlarına erenlerdir. Dünyada kendilerini cemiyete adayan, idealist büyük adamların hayatları tetkik edilince uzun yıllar sıhhat ve huzur u kalp içinde yaşadıkları görülmüştür. Amerika'nın meşhur otomobil fabrikalarının sahiplerinden birine, siz değil torunlarınızın bile bitiremiyeceği kadar paranız varken, neden böyle ölesiye çalışıyorsunuz? diye sorulunca :
-Zamanın bu kadar hafif bir şekilde uçması için ölesiye çalışmak lâzımdır, demiş.
Yaşamaktan zevk duyarak yaşamak için, kendini dinlemekten uzak kalacak şekilde muayyen bir çalışmayı gâye edinmek zarurîdir. Bu gaye insanlık uğruna ise, Allah indinde de kıymetli olduğunu düşünen insan, ayni zamanda bir ruh huzuru içinde olacaktır. Şurası da muhakkaktır ki, başarılar ve ruh huzuru ile geçen kısa bir ömür bile, ah ile vah ile sadece kendini dinleyerek geçen uzun bir ömürden daha makbuldür.
İsveç kıralı XII. Charles çocukken hazır cevaplılığı ve zekâsı ile tanınmış. Bir gün mürebbisi ona büyük İskender'in hayatını anlatıyormuş. Küçük Veliaht İskender'in at üstünde geçen hayatına hayran kalmış, her haliyle ona benzeyeceğini söyleyince:
Mürebbisi ona:
- Aman prensim fazla heyecanlı olmayınız, biliyorsunuz İskender'in ömrü çok kısa sürmüştür, deyince;
— Prens Dünyayı zaptetmeye yetecek kadar ömrü nasıl kısa buluyorsunuz aklım almıyor, cevabını vermiş...
Ruh sağlığının ve vücut sağlığının en mühim esası alâkayı dışa çevirecek, muayyen bir çalışmayı gâye edinmektir.