Atiye Keskin (Kubanlı) - Yazar
Köşe Yazarı
Atiye Keskin (Kubanlı) - Yazar
 

BÜYÜK ADAM KIME DERLER?

Emekli bir askerden gelen mektup pek içliydi. Bu günün büyük bir davasını dile getirerek özetle diyor kl:   - Ben üç evladımı vatana hayırlı olarak yetiştirdim. Dördüncü en küçüğü üniversitede öğrenci olduğundan bu yana annesinin de benim de uykularımız kaçtı.  Bir eyleme ne yazık ki onu sürüklediler. Onun yüzünden başımıza neler geldi? Aslında heyecanlı ve memleket sevgisi ile dolu bir çocuk..  Ben bu yüzden şeker hastası oldum. Liderlerin parti programlarında ayrı programlar olması normaldir..  Ama, gençliğin problemlerinde ayni masaya oturup kurtuluşları için ayni yürekte birleşmeleri gerektir. Bu beraberliği kimse desteklemiyor.   Hangi eylemde olursa olsun hepsi bu memleketini evlatlarıdır. Yanlış duygu ve yolda olanı yola getirmeye çalışmak yerine hayatlarına kıymak neden?.  Bir baba hırsız da olsa, uğursuz da olsa oğlunu kurtarmak için varını yo- ğunu harcar mahkeme mahkeme dolaşır...   Bu evlatlar ayni zamanda memleketin eviatları değil midir? Politikacıların kendi çıkarlarına uğruna  gençliği bölmeleri İslam'ın yoluna da aykırıdır. Çünkü İslam'da fikir yolunda zor yoktur.  Hz. Peygamber "Kendi inanışlarını yay ama başkalarının inanışlarına saygılı ol" Demiştir. Bu duygularımı bir sohbet konusu yapar mısınız??   Büyük bilgin ve mutasavvıf Muhiddiin Arabî hazretleri Şam'da Salihiye'de Kosyon dağı eteklerinde yatmaktadır.  Yavuz Sultan Selim Şam'a girdiğinde türbesini buldurup tamir ettirir. Bu türbede Şeyhin şu anlamda  bir beyti vardır.    <<Her asır yetiştirdiği büyük adamlara göre değer kazanır ve onların ismine göre anılır. Ben kıyamete kadar ilmimle asırlara isim vereceğim.>>   Beş bilgin bir gün bu türbeyi ziyaret ederler... Biri der ki: Bu yazıdaki büyük adamdan anlam nedir ki?   Her birimiz bu konuyu kendi duygularımıza göre açıklayalım, ziyaretimizden hatıra kalsın...   Söze en yaşlıları başlar:   "Kanaatimce büyük adam <<ben>> düşüncesinden arınmış adamdır."   İkincisi der ki:: "Büyük adam sevgisi ile güçlüdür. Sular gibi yumuşaktır ama en sert köklere kadar iner. Kinden, karalamadan uzak güneş gibi aydınlığı her tarafı kaplıyandır."   Üçüncüsü de bir güzel söz söyler: "Büyük adam Adalet'te şaşmaz, para ile satın alınamaz, ileriyi görüşte isabetli, ahlâkta seçkin, hüküm vermekte yetkin kimsedir..."   Dördüncüsü:"Büyük adam ömrünü varını, ilmini halini, yolunu büyük davalara harcıyandır. Eğer bir kimsede saydığımız bu büyük hallerden hiç bir esinti yoksa, her ne mevkide bulunursa bulunsun o büyük adam değildir,."Der...   Gerçekten de bu yolda büyük adamları olmayan ülkeler küçük kalmaya mahkumdurlar. Bu günün politikacılarının çoğunlukla «ben» hırsı içinde büyük davalardan uzak kaldıkları acı bir gerçektir.   En güçlü hükümet, yukarıdaki özellikleri taşıyan büyük adamların çoğunlukta olduğu bir hükümettir. En güçlü hükümet memleketin geleceği olan gençliğe eğilmesini ve onun yaralarına, eğitimine, yetişmesine çare olabilen hükümettir.  Bir ülkenin varlığı serveti,kalkınması her şeyi can damarı olan gençliğe bağlıdır. Barış, sevgi, akıl yolu her zaman üstün gelecektir. Hz. Peygamber «Gençlik deliliklerden bir bölüktür.» demiştir.  Gençliğin bu heyecan arayan, yatağından taşmış nehirlere benzeyen devresinde onları kendi çıkarlarına kötü ve verimsiz tarlalara sevkedenler ne kötü yoldadırlar.? Şüphesiz ki fikirler tahtalarda saplanmış çiviler değildirler. Onları keser vurup darbe ile çıkaramayız.. Dertlerine, problemlerine inerek birbirlerine sevdirerek eğiten hükümetler memleketin geleceğini de kurtarmış olacaktır. Sevgi ve beraberlik her şeyden üstündür. Onun için Kur'anı Kerim; «Ey insanlar hepiniz beraber barış ve selâmet yolunda yarışın» demiştir.    
Ekleme Tarihi: 01 Aralık 2024 - Pazar

BÜYÜK ADAM KIME DERLER?

Emekli bir askerden gelen mektup pek içliydi.

Bu günün büyük bir davasını dile getirerek özetle diyor kl:

 

- Ben üç evladımı vatana hayırlı olarak yetiştirdim. Dördüncü en küçüğü üniversitede öğrenci olduğundan bu yana annesinin de benim de uykularımız kaçtı. 

Bir eyleme ne yazık ki onu sürüklediler. Onun yüzünden başımıza neler geldi?

Aslında heyecanlı ve memleket sevgisi ile dolu bir çocuk.. 

Ben bu yüzden şeker hastası oldum. Liderlerin parti programlarında ayrı programlar olması normaldir.. 

Ama, gençliğin problemlerinde ayni masaya oturup kurtuluşları için ayni yürekte birleşmeleri gerektir. Bu beraberliği kimse desteklemiyor.

 

Hangi eylemde olursa olsun hepsi bu memleketini evlatlarıdır. Yanlış duygu ve yolda olanı yola getirmeye çalışmak yerine hayatlarına kıymak neden?. 

Bir baba hırsız da olsa, uğursuz da olsa oğlunu kurtarmak için varını yo- ğunu harcar mahkeme mahkeme dolaşır...

 

Bu evlatlar ayni zamanda memleketin eviatları değil midir? Politikacıların kendi çıkarlarına uğruna  gençliği bölmeleri İslam'ın yoluna da aykırıdır. Çünkü İslam'da fikir yolunda zor yoktur. 

Hz. Peygamber "Kendi inanışlarını yay ama başkalarının inanışlarına saygılı ol" Demiştir. Bu duygularımı bir sohbet konusu yapar mısınız??

 

Büyük bilgin ve mutasavvıf Muhiddiin Arabî hazretleri Şam'da Salihiye'de Kosyon dağı eteklerinde yatmaktadır. 

Yavuz Sultan Selim Şam'a girdiğinde türbesini buldurup tamir ettirir. Bu türbede Şeyhin şu anlamda  bir beyti vardır. 

 

<<Her asır yetiştirdiği büyük adamlara göre değer kazanır ve onların ismine göre anılır. Ben kıyamete kadar ilmimle asırlara isim vereceğim.>>

 

Beş bilgin bir gün bu türbeyi ziyaret ederler... Biri der ki: Bu yazıdaki büyük adamdan anlam nedir ki?

 

Her birimiz bu konuyu kendi duygularımıza göre açıklayalım, ziyaretimizden hatıra kalsın...

 

Söze en yaşlıları başlar:

 

"Kanaatimce büyük adam <<ben>> düşüncesinden arınmış adamdır."

 

İkincisi der ki::

"Büyük adam sevgisi ile güçlüdür. Sular gibi yumuşaktır ama en sert köklere kadar iner. Kinden, karalamadan uzak güneş gibi aydınlığı her tarafı kaplıyandır."

 

Üçüncüsü de bir güzel söz söyler: "Büyük adam Adalet'te şaşmaz, para ile satın alınamaz, ileriyi görüşte isabetli, ahlâkta seçkin, hüküm vermekte yetkin kimsedir..."

 

Dördüncüsü:"Büyük adam ömrünü varını, ilmini halini, yolunu büyük davalara harcıyandır. Eğer bir kimsede saydığımız bu büyük hallerden hiç bir esinti yoksa, her ne mevkide bulunursa bulunsun o büyük adam değildir,."Der...

 

Gerçekten de bu yolda büyük adamları olmayan ülkeler küçük kalmaya mahkumdurlar. Bu günün politikacılarının çoğunlukla «ben» hırsı içinde büyük davalardan uzak kaldıkları acı bir gerçektir.

 

En güçlü hükümet, yukarıdaki özellikleri taşıyan büyük adamların çoğunlukta olduğu bir hükümettir. En güçlü hükümet memleketin geleceği olan gençliğe eğilmesini ve onun yaralarına, eğitimine, yetişmesine çare olabilen hükümettir. 

Bir ülkenin varlığı serveti,kalkınması her şeyi can damarı olan gençliğe bağlıdır. Barış, sevgi, akıl yolu her zaman üstün gelecektir. Hz. Peygamber «Gençlik deliliklerden bir bölüktür.» demiştir. 

Gençliğin bu heyecan arayan, yatağından taşmış nehirlere benzeyen devresinde onları kendi çıkarlarına kötü ve verimsiz tarlalara sevkedenler ne kötü yoldadırlar.? Şüphesiz ki fikirler tahtalarda saplanmış çiviler değildirler. Onları keser vurup darbe ile çıkaramayız.. Dertlerine, problemlerine inerek birbirlerine sevdirerek eğiten hükümetler memleketin geleceğini de kurtarmış olacaktır. Sevgi ve beraberlik her şeyden üstündür. Onun için Kur'anı Kerim; «Ey insanlar hepiniz beraber barış ve selâmet yolunda yarışın» demiştir.

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.