Erdal TEKİN - AB Uzmanı - Siyasal İletişimci
Köşe Yazarı
Erdal TEKİN - AB Uzmanı - Siyasal İletişimci
 

Avrupa Birliği, Gazze – İsrail Savaşı

Barışçıl ve Hümanist bir düşüncenin ürünü olarak ortaya çıkan bugünkü Avrupa Birliğinde birçok konularda görüş ayrılıklarının olduğunu belirtebiliriz. Avrupa Birliği (AB), İsrail - Gazze savaşından sonra ortak bir yaklaşım sergilemek yerine her ülke kendi çerçevesinde değerlendirmeler yapmaktadır. Birçok ülke AB´nin bu savaşa yönelik ortak bir politikasının olması gerektiğini belirtmiş olsa da, Şu ana kadar atılmış bir adımın olmadığını söyleyebiliriz.  Bu yaklaşım AB´nin Orta Doğuda önemli ve belirleyici bir aktör olmasının önüne geçmektedir. Avrupa Birliğinde, birliğin Konsey ve komisyon birimleri arasında bu savaşa yönelik bir koordinasyonun oluşmadığını da görmekteyiz.  Buda bize AB´nin, Israil-Gazze savaşında ciddi anlamda ayrıştıklarını göstermektedir. Aynı sorun bir süreliğine Rusya-Ukrayna savaşı esnasında da yaşanmıştı. Bu ayrışmaların birliğin bütünlüğü ve geleceği açısından ciddi bir sorun teşkil ettiğini belirtmemiz gerekir. Avrupa Birliği içinde bir "Israil-Gazze savaşı" ayrışmasının yaşandığını birlik üyesi ülkelerin açıklamalarına bakıldığında net bir şekilde görmekteyiz. Almanya´nın başını çektiği ve beraberinde Avusturya, Macaristan ve Baltık ülkeleri, İsrail´e tam desteklerini açıkladılar.  Diğer bir grup olan ve Fransa´nın başını çektiği Hollanda, İtalya gibi ülkelerin İsrail´e tam desteklerinin yanı sıra, Filistin halkının korunması ve İsrail´in savaş hukukuna uyması konusunda da telkinlerini belirtmişlerdir. İspanya, Belçika, Luxemburg, İrlanda gibi ülkeler Israil´in yaptığı katliamları kınamaktadır. Hatta Hamas’ın saldırısında önce bu yapılan katliamların kınanması gerektiğini ifade etmişlerdir. Bu açıklamalar bize şunu göstermektedir. Son yıllarda uluslararası sorunlara karşı AB´nin dış politika olarak bir "master" planının olmadığıdır. Bu da AB´nin bölgede kısa bir gelecek de bölgesel aktör olmayacağını göstermektedir. Bu yaşanılanlardan sonra uluslararası güçler olan ABD, AB, Cin ve BM´nin bu savaşın sona erdirilmesine yönelik bir adım atmalarını beklemek doğru değil. Çünkü bu aktörler aynı zamanda bu savaşın sebebidir. Bu savaş iki devletli, eşit ve adil bir barış ile sonlanabilir. Son günlerde uluslararası toplumun iki devletli çözümden bahsetmeleri bölge insanının ve Ortadoğu halklarının gelecekleri açısından önemlidir.  
Ekleme Tarihi: 05 Aralık 2023 - Salı

Avrupa Birliği, Gazze – İsrail Savaşı

Barışçıl ve Hümanist bir düşüncenin ürünü olarak ortaya çıkan bugünkü Avrupa Birliğinde birçok konularda görüş ayrılıklarının olduğunu belirtebiliriz.

Avrupa Birliği (AB), İsrail - Gazze savaşından sonra ortak bir yaklaşım sergilemek yerine her ülke kendi çerçevesinde değerlendirmeler yapmaktadır. Birçok ülke AB´nin bu savaşa yönelik ortak bir politikasının olması gerektiğini belirtmiş olsa da,

Şu ana kadar atılmış bir adımın olmadığını söyleyebiliriz. 

Bu yaklaşım AB´nin Orta Doğuda önemli ve belirleyici bir aktör olmasının önüne geçmektedir. Avrupa Birliğinde, birliğin Konsey ve komisyon birimleri arasında bu savaşa yönelik bir koordinasyonun oluşmadığını da görmekteyiz. 

Buda bize AB´nin, Israil-Gazze savaşında ciddi anlamda ayrıştıklarını göstermektedir. Aynı sorun bir süreliğine Rusya-Ukrayna savaşı esnasında da yaşanmıştı.

Bu ayrışmaların birliğin bütünlüğü ve geleceği açısından ciddi bir sorun teşkil ettiğini belirtmemiz gerekir.

Avrupa Birliği içinde bir "Israil-Gazze savaşı" ayrışmasının yaşandığını birlik üyesi ülkelerin açıklamalarına bakıldığında net bir şekilde görmekteyiz.

Almanya´nın başını çektiği ve beraberinde Avusturya, Macaristan ve Baltık ülkeleri, İsrail´e tam desteklerini açıkladılar. 

Diğer bir grup olan ve Fransa´nın başını çektiği Hollanda, İtalya gibi ülkelerin İsrail´e tam desteklerinin yanı sıra, Filistin halkının korunması ve İsrail´in savaş hukukuna uyması konusunda da telkinlerini belirtmişlerdir.

İspanya, Belçika, Luxemburg, İrlanda gibi ülkeler Israil´in yaptığı katliamları kınamaktadır. Hatta Hamas’ın saldırısında önce bu yapılan katliamların kınanması gerektiğini ifade etmişlerdir.

Bu açıklamalar bize şunu göstermektedir. Son yıllarda uluslararası sorunlara karşı AB´nin dış politika olarak bir "master" planının olmadığıdır. Bu da AB´nin bölgede kısa bir gelecek de bölgesel aktör olmayacağını göstermektedir.

Bu yaşanılanlardan sonra uluslararası güçler olan ABD, AB, Cin ve BM´nin bu savaşın sona erdirilmesine yönelik bir adım atmalarını beklemek doğru değil. Çünkü bu aktörler aynı zamanda bu savaşın sebebidir.

Bu savaş iki devletli, eşit ve adil bir barış ile sonlanabilir. Son günlerde uluslararası toplumun iki devletli çözümden bahsetmeleri bölge insanının ve Ortadoğu halklarının gelecekleri açısından önemlidir.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.