Son aylarda uyuz salgını olduğu görsel ve basılı medyada sık sık gündeme geliyor.
Uyuz hastalığı bir deri hastalığıdır ve SARCOPTES HOMINUS adında çok küçük bir deri paraziti tarafından oluşturulmaktadır.
İnsanlardan insanlara kolaylıkla geçer, bulaşıcı bir hastalıktır. Toplu taşım araçlarında parazit kolaylıkla oturulan koltuklara geçer oradan da kolaylıkla insanlara geçebilir.Böylece sağlıklı kimseler paraziti almış olurlar.
Hastalık kendini kaşıntıyla belli eder. En çok kaşınan yerler, deri kıvrımları, dirsekler, bilekler, dizler, kuşak bölgesi, erkeklerde genital bölgedir. Kaşıntı gece ve sıcak ortamlarda artar.
Tedavi ve teşhis kolaydır. Kolay teşhis ve tedavi edilebilen bir hastalık olan uyuz neden günümüzde salgın yapma seviyesine erişmiştir?
Günümüzde uyuz genelde alışılmışın dışında bir seyir izlemektedir. Şöyle ki bir eve girince herkeste bulaşma olmamakta, bir veya iki kişi hastalık belirtisi göstermektedir. Genelde gece ve sıcak ortamlarda şiddetlenen kaşıntılar günün her saatinde oluşabilmektedir. Bazen de bildiğimiz kaşıntı bölgelerinin dışında kaşıntılı alanları görebilmekteyiz. Bu durumlarda uyuz teşhisini güçleştirmekte ve salgın oluşabilmektedir.
Uyuz hastalığı kuşlarda, kedilerde, köpeklerdei kurt, çakal, tilki gibi vahşi hayvanlarda da oluşabilmektedir. Bu hayvanlarda görülen uyuzetkeni farklı olmakla beraber insanın uyuz etkenine çok yakındır. Bu hayvanlardan da uyuz geçebilir.Kurt, tilki, çakal gibi hayvanların birinci ölüm nedeni uyuz hastalığıdır.
Buğday, arpa, mısır, kuru fasulye, kuru bakla gibi hububat tozlarında yaşayan ayrı bir uyuz etkeni daha vardır. Bu hububatların tozları ile temas edenlerde, temastan birkaç saat sonra hastalık şiddetli kaşıntıyla ortaya çıkar. Buna arpa uyuzu diyoruz. Arpa uyuzunda sirkeli sularla yapılan banyolar iyi sonuç vermektedir.
Bugün uyuz tedavisinde genelde kükürt kullanılıyor. Uyuz tedavisinde kükürt kullanımı ilkçağ filozoflarından Aristo’ya kadar gider. Kimyasal maddelerle tedavi Aristo’nun uyuz tedavisindekükürt kullanmasıyla başlamıştır. Yani kemo terapinin babası Aristo’dur.