Almanya'da mevcut hükümetin önümüzdeki Kasım ayında gerçekleştirilecek Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanlık Seçimleri sonucunda olası bir iktidar değişimine şimdiden hazırlandığını söyleyebiliriz.
Eski ABD Başkanı ve Cumhuriyetçilerin önümüzdeki seçimler için adayı olan Donald Trump'ın 2016'da seçilmesi dünyanın büyük bir kısmını şaşırtırken, Alman hükümeti, Cumhuriyetçilerin, Demokratlardan iktidarı geri alması halinde daha sorunsuz bir süreç yaşanmasını sağlamak amacıyla adımlar attığını görebiliyoruz.
Sonuçta Trump gibi bir yönetimle ortak kalmak zor bir durum. Almanya, Trump'ın başkan olduğu son dönemde olduğu gibi, bir şekilde birlikte çalışabileceğini gösteriyor. Her ne kadar o zaman yeni yönetim henüz iktidarda olmasa da, yine de hassas bir durum olduğunu söylemeliyiz.
Trump'ın ilk kez seçildiği 2016 yılında dünya farklı bir yerde ve siyaset sahnesinde çok daha farklı figürler yer alıyordu. Almanya'da Angela Merkel hala iktidardayken, COVID-19 salgını henüz yaşanmamış ve Rusya, Ukrayna'ya geniş çaplı işgalini başlatmamıştı.
Trump yeniden seçilirse, yeni Şansölye Olaf Scholz liderliğindeki koalisyon hükümetiyle muhatap olacak. Bu durumun Alman seçmenlerin Ekim 2025'e kadar sürmesi beklemek durumundayız. Son anketler ise Almanya Hıristiyan Demokrat Birliği'ni (CDU) açık ara önde olduğunu gösteriyor.
Almanya, ABD seçimlerinin sonuçlarına yönelik her iki senaryo için de hazırlık yapıyor.
Trump'ın yeniden seçilme ihtimali yüksek ihtimal.
Trump'ın şubat ayında Avrupa’yı korumaya yönelik "koruma politikasını" geri çekeceğini ve yüzde 2 Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) harcama hedeflerine ulaşmayan NATO üyesi ülkelere gözdağı vermesi Kıta Avrupa´sında endişe ile karşılandığını belirtmemiz gerekiyor.
NATO konusuna ilişkin olarak, Yüzde 2'lik hedef, Beyaz Saray'da kim olursa olsun, Almanya'nın ABD'ye verdiği merkezi ve önemli bir sinyal olmaya devam ediyor. Bu Almanya'nın çıkarları için ve federal hükümetin 2028'e kadar federal bütçenin orta vadeli mali planlamasıyla zaten belirlemiş durumda.
Almanya ve AB'nin ne tür değişiklikler beklediğine ilişkin olarak, Almanya ve ortakları, ABD'nin Avrupa'daki varlığını azaltması ihtimaline karşı savunma kabiliyetlerini arttırmak için adımlar atıyor. Savunma Startejisi Planı, Hava Sahası Kalkanı gibi programları ABD'nin dikkatini Hint-Pasifik bölgesine çevirmesi gerektiğine dair bir farkındalık yaratıyor.
Alman hükümeti olası bir ikinci Trump dönemi için perde arkasında iyi bir hazırlık yapmış olsa da, Trump'ın öngörülemezliği endişe yaratmaya devam ediyor.
Hızlı ve aceleci kararlar almasıyla bilinen Trump, sadece Ukrayna ve Çin'de değil Orta Doğu'da da tarihi değiştirebilecek anlaşmalara imza atabilir.
Erdal TEKIN
Siyasal Iletişimci.
Köln / Almanya