Fuat YETGİN
Köşe Yazarı
Fuat YETGİN
 

“Hak olan Kur’an, haksızlığı kabule vasıta yapıldı.” Gazi Mustafa Kemal Atatürk

Vefatının 7. Yılında (22.6.2016)Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ü, özlemle, rahmetle, dua ile anıyor, 2017 yılında ULUS Gazetesinde yayınlanan, Rahmetlinin eserlerinden yararlanarak yazdığım, bu gün de güncelliğini koruyan yazımı hatırasına hürmeten okuyucularıma tekrar sunuyorum. "Ülkemiz bir beka sorunu ile karşı karşıya kalmıştır. Ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlığına karşı, Uluslararası projeler adım adım uygulanmaktadır. (Ilımlı İslam Projesi) Hedef Türk toplumu ve İslam dünyasıdır. Bu da İslami değerler kullanılarak, İslam’ı, İslam’a vurdurarak yapılmaktadır. (alıştıra alıştıra, ılıştıra ılıştıra)! [1]“Atatürk’ün en iyi anladığı değerlerden biri din-i İslam’dır. Dini tanımadan insanı, İslam’ı tanımadan Türk toplumunu ve İslam dünyasını tanıyamazsınız. Doğru politikalar üretemezsiniz.” “Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri, Cenah-ı fiak tarafından insanlara hakayiki diniyevi tebliğe memur ve resul olmuştur. Kanunu Esasisi, cümlemizde malumdur ki, Kuran-ı Azi-müşşandaki husustur.” Mustafa Kemal. [2] “Atatürk, , Kur’an’ın istediğini yaptı. Kur’an dışı dinciliği ve hurafe tasallutunu yıktı. Yıktığı hurafenin yerine, gerçek dini, “Kur’an’daki islamı” koymanın en önemli adımını attı.” Türk insanının kendi dinini, kendi dilinde öğrenmesi için Meclis kararıyla Elmalılı Hamdi Yazır’a Kur’an’ı Türk diline tercüme ve tefsir ettirdi. Yine meclis kararıyla 12 ciltlik Buhari Tercüme Şerhi yaptırdı. 3 Mart 1924 tarih ve 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu 4. Maddesine göre Yüksek din âlimi yetiştirmek için İlahiyat Fakültesini, İmam Hatiplik gibi dini hizmetlerin ifası ile mükellef memurlar yetiştiren İmam Hatip mekteplerini açtı. Bu bir “Kur’an’daki İslam” Projesi idi. Atatürk’ten sonraki dönemde; Atatürk’ü ve Laikliği yanlış okuyan, Batıcı, Cumhuriyetçi bir kısım aydınlarımızın dine kayıtsız kalması, bir kısmının da karşıtlığı yüzünden din işleri ve dindar insanlarımız, dışarıdan güdülen dinci, hurafe ve istismar odaklarının eline bırakılmıştır. Atatürk’ün attığı adımlar, Laiklik ve Batıcılık, adına akim kalmış, Atatürk’ü yanlış algılama süreci başlatılmıştır. Atatürk’ün ilkeleri ve idealleri hayata geçirilmemiştir. Atatürk’e ve Cumhuriyete, hep Atatürk’ten sonraki, işte bu dönem üzerinden saldırılmıştır, bu saldırı hala da devam etmektedir. Halkımızın dine olan saygısından ve din konusundaki bilgisizliğinden yararlanan dinci, hurafe ve istismar odakları insanlarımızı*“Allah ile aldatarak” Türkiye’yi ve Cumhuriyeti yıkım noktasına getirmiştir. Din ve Diyanet işleri hurafeci dincilere bırakılamayacak kadar önemlidir. Din-i İslam işine; Atatürk’ün bıraktığı yerden başlamalıdır. Bu yıkımın durdurulması, dindar halkımızın ve bir kısım aydınlarımızın dinin gerçeğini Kur’an’ın ilk ayeti “Yaratan rabbinin adıyla oku ve çağır!” emri gereği, İslam’ı kaynağından öğrenmesi ile mümkündür. Kur’an; çağrının temeline okumayı, yani bilim ve düşünceyi koymaktadır. Bu nedenle Kur’an, asılı olduğu duvardan indirilmeli, başta bir kısım aydınlarımız olmak üzere, insanlarımızın başucu kitabı olmalıdır. Dinci ve hurafeci ekiplere verilecek cevap İslam’ın “Kanunu Esasisi”, Kur’an’dan olmalıdır. Laiklik Kuran’ın talebidir. Laiklik olmadan İslam’ı yaşayamazsınız. Kur’an; dindarlığı**(Takva) insanlar arasında bir değer ölçüsü olmaktan çıkartmış, ehliyet, liyakat ve gayreti esas almıştır. Laiklik adına dine mesafeli durarak, Sloganlarla bu yıkımın önüne geçemezsiniz. Hıyanete pasif destek anlamı taşıyan bu Laikçi gafletten uyanılmalıdır. İnsanlarımız Atatürk’ü ve Kur’an’ı iyi anlamalıdır. Atatürk Batıcı değildi. Atatürk solcu da değildi. Atatürk Türkiyeci, İnsancı, çağcı (muasır), akılcı, bilimci, idi. Kur’an’ın istediği de budur.***Hayat da, ölüm de beyyine üzerine olmalıdır. Beyyine akıl ve bilimle belgelenmiş kanıt demektir. Kur’an’daki islam iyi anlaşılmalıdır.[3]Türkiye’yi kemiren ihanet *“Allah ile aldatma” tezgâhları ancak böyle bozulacaktır. “Bu tahrip ve çatışma böyle durdurulacak, barış, kaynaşma ve esenlik böyle sağlanacaktır. İslam alemi ve Türkiye için çözüm ve işe yarayacak reçeteler buradadır.” Bu vesile ile eserlerinden ve fikirlerinden yararlandığım,[4]“Kur’an’daki İslam” kitabının yazarı, evrensel bir değer, merhum Prof. Dr. Yaşar Nuri ÖZTÜRK’Ü rahmetle ve minnetle anıyor, son köşe yazısında belirttiği Hz. Peygamberin; kendisini taşlayanlara ettiği şu duayı; İslam ve Türk Toplumu için de diliyorum. “Rabbim, benim şu topluluğuma doğruyu göster, ne yaptıklarını bilmiyorlar.” Saygılarımla, ******** *”Aldatan sizi Allah ile aldatmasın” (Kur’an; Lukman 33,Fatır 5, Hadid 14 ) **”Hiç kuşkusuz, Allah katında en seçkininiz, takvada/dindarlıkta en ileri olanınızdır”.(Hucurat,13) *** “Ölen beyine üzerine ölsün, yaşayan da beyine üzerine yaşasın.” (Enfal,42) ********* Yararlanılan Kaynaklar [1]“Yaşar Nuri ÖZTÜRK; Kur’an verileri açısından Laiklik- Yeni Boyut Yayınları [2] 7 Şubat 1923, Balıkesir Paşa Camisi. Atatürkçülük, Atatürk'ün Görüş ve Direktifleri. Milli Eğitim Bakanlığı Yayını, Ankara. 1998. Milli Eğitim Basımevi, 5. Baskı, s. 464. [3]Yaşar Nuri ÖZTÜRK; Türkiyeyi kemiren ihanet Allah ile Aldatma- Yeni Boyut Yayınları [4]Yaşar Nuri ÖZTÜRK; Kur’an’daki İslam - Yeni Boyut Yayınları ________________________________________________________  
Ekleme Tarihi: 25 Haziran 2023 - Pazar

“Hak olan Kur’an, haksızlığı kabule vasıta yapıldı.” Gazi Mustafa Kemal Atatürk

Vefatının 7. Yılında (22.6.2016)Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ü, özlemle, rahmetle, dua ile anıyor, 2017 yılında ULUS Gazetesinde yayınlanan, Rahmetlinin eserlerinden yararlanarak yazdığım, bu gün de güncelliğini koruyan yazımı hatırasına hürmeten okuyucularıma tekrar sunuyorum.

"Ülkemiz bir beka sorunu ile karşı karşıya kalmıştır. Ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlığına karşı, Uluslararası projeler adım adım uygulanmaktadır.

(Ilımlı İslam Projesi) Hedef Türk toplumu ve İslam dünyasıdır. Bu da İslami değerler kullanılarak, İslam’ı, İslam’a vurdurarak yapılmaktadır. (alıştıra alıştıra, ılıştıra ılıştıra)!

[1]“Atatürk’ün en iyi anladığı değerlerden biri din-i İslam’dır. Dini tanımadan insanı, İslam’ı tanımadan Türk toplumunu ve İslam dünyasını tanıyamazsınız. Doğru politikalar üretemezsiniz.”

“Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri, Cenah-ı fiak tarafından insanlara hakayiki diniyevi tebliğe memur ve resul olmuştur. Kanunu Esasisi, cümlemizde malumdur ki, Kuran-ı Azi-müşşandaki husustur.” Mustafa Kemal. [2] “Atatürk, , Kur’an’ın istediğini yaptı. Kur’an dışı dinciliği ve hurafe tasallutunu yıktı. Yıktığı hurafenin yerine, gerçek dini, “Kur’an’daki islamı” koymanın en önemli adımını attı.” Türk insanının kendi dinini, kendi dilinde öğrenmesi için Meclis kararıyla Elmalılı Hamdi Yazır’a Kur’an’ı Türk diline tercüme ve tefsir ettirdi. Yine meclis kararıyla 12 ciltlik Buhari Tercüme Şerhi yaptırdı. 3 Mart 1924 tarih ve 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu 4. Maddesine göre Yüksek din âlimi yetiştirmek için İlahiyat Fakültesini, İmam Hatiplik gibi dini hizmetlerin ifası ile mükellef memurlar yetiştiren İmam Hatip mekteplerini açtı.

Bu bir “Kur’an’daki İslam” Projesi idi.

Atatürk’ten sonraki dönemde; Atatürk’ü ve Laikliği yanlış okuyan, Batıcı, Cumhuriyetçi bir kısım aydınlarımızın dine kayıtsız kalması, bir kısmının da karşıtlığı yüzünden din işleri ve dindar insanlarımız, dışarıdan güdülen dinci, hurafe ve istismar odaklarının eline bırakılmıştır. Atatürk’ün attığı adımlar, Laiklik ve Batıcılık, adına akim kalmış, Atatürk’ü yanlış algılama süreci başlatılmıştır. Atatürk’ün ilkeleri ve idealleri hayata geçirilmemiştir. Atatürk’e ve Cumhuriyete, hep Atatürk’ten sonraki, işte bu dönem üzerinden saldırılmıştır, bu saldırı hala da devam etmektedir. Halkımızın dine olan saygısından ve din konusundaki bilgisizliğinden yararlanan dinci, hurafe ve istismar odakları insanlarımızı*“Allah ile aldatarak” Türkiye’yi ve Cumhuriyeti yıkım noktasına getirmiştir. Din ve Diyanet işleri hurafeci dincilere bırakılamayacak kadar önemlidir.

Din-i İslam işine; Atatürk’ün bıraktığı yerden başlamalıdır. Bu yıkımın durdurulması, dindar halkımızın ve bir kısım aydınlarımızın dinin gerçeğini Kur’an’ın ilk ayeti “Yaratan rabbinin adıyla oku ve çağır!” emri gereği, İslam’ı kaynağından öğrenmesi ile mümkündür. Kur’an; çağrının temeline okumayı, yani bilim ve düşünceyi koymaktadır. Bu nedenle Kur’an, asılı olduğu duvardan indirilmeli, başta bir kısım aydınlarımız olmak üzere, insanlarımızın başucu kitabı olmalıdır. Dinci ve hurafeci ekiplere verilecek cevap İslam’ın “Kanunu Esasisi”, Kur’an’dan olmalıdır.

Laiklik Kuran’ın talebidir. Laiklik olmadan İslam’ı yaşayamazsınız. Kur’an; dindarlığı**(Takva) insanlar arasında bir değer ölçüsü olmaktan çıkartmış, ehliyet, liyakat ve gayreti esas almıştır. Laiklik adına dine mesafeli durarak, Sloganlarla bu yıkımın önüne geçemezsiniz. Hıyanete pasif destek anlamı taşıyan bu Laikçi gafletten uyanılmalıdır. İnsanlarımız Atatürk’ü ve Kur’an’ı iyi anlamalıdır. Atatürk Batıcı değildi. Atatürk solcu da değildi. Atatürk Türkiyeci, İnsancı, çağcı (muasır), akılcı, bilimci, idi. Kur’an’ın istediği de budur.***Hayat da, ölüm de beyyine üzerine olmalıdır. Beyyine akıl ve bilimle belgelenmiş kanıt demektir. Kur’an’daki islam iyi anlaşılmalıdır.[3]Türkiye’yi kemiren ihanet *“Allah ile aldatma” tezgâhları ancak böyle bozulacaktır. “Bu tahrip ve çatışma böyle durdurulacak, barış, kaynaşma ve esenlik böyle sağlanacaktır. İslam alemi ve Türkiye için çözüm ve işe yarayacak reçeteler buradadır.”

Bu vesile ile eserlerinden ve fikirlerinden yararlandığım,[4]“Kur’an’daki İslam” kitabının yazarı, evrensel bir değer, merhum Prof. Dr. Yaşar Nuri ÖZTÜRK’Ü rahmetle ve minnetle anıyor, son köşe yazısında belirttiği Hz. Peygamberin; kendisini taşlayanlara ettiği şu duayı; İslam ve Türk Toplumu için de diliyorum.

“Rabbim, benim şu topluluğuma doğruyu göster, ne yaptıklarını bilmiyorlar.” Saygılarımla,

********

*”Aldatan sizi Allah ile aldatmasın” (Kur’an; Lukman 33,Fatır 5, Hadid 14 )

**”Hiç kuşkusuz, Allah katında en seçkininiz, takvada/dindarlıkta en ileri olanınızdır”.(Hucurat,13)

*** “Ölen beyine üzerine ölsün, yaşayan da beyine üzerine yaşasın.” (Enfal,42)

*********

Yararlanılan Kaynaklar

[1]“Yaşar Nuri ÖZTÜRK; Kur’an verileri açısından Laiklik- Yeni Boyut Yayınları

[2] 7 Şubat 1923, Balıkesir Paşa Camisi. Atatürkçülük, Atatürk'ün Görüş ve Direktifleri. Milli Eğitim Bakanlığı Yayını,

Ankara. 1998. Milli Eğitim Basımevi, 5. Baskı, s. 464.

[3]Yaşar Nuri ÖZTÜRK; Türkiyeyi kemiren ihanet Allah ile Aldatma- Yeni Boyut Yayınları

[4]Yaşar Nuri ÖZTÜRK; Kur’an’daki İslam - Yeni Boyut Yayınları

________________________________________________________

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Erdal Süer
(26.06.2023 10:05 - #300)
Ahlaklı ve edepli olması,, Üstad abi kaleme alınan yazı çok isabetli olmus bu günler de,,
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
GAZİ KIRMIZIOGLU
(26.06.2023 12:40 - #301)
Güzel ifadeler toplum bunu bir gün anlar inşallah kalemine ve emeğine sağlık.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.