Çözüm korkmamakta.
Yazılarımı yüzlerce kişi okuyor.
Siyasetçiler, memurlar, öğretim görevlileri.
Eski ve yeni milletvekilleri.
Karşılaştığımızda söylüyorlar.
Nezaket diliyle değil, korkularını gizlediklerini belirten bir şekilde , “ Sesimiz oluyorsunuz.” diyorlar.
Ama yazıların altına beğeni koymaya korkuyorlar.
Kimisi terfi edememekten, kimisi profesör, kimisi dekan, kimisi rektör olamamaktan, kimisi oğlunu veya kızını işe koyamamaktan, kimisi aldığı sosyal yardımdan mahrum kalmaktan, kimisi soluğu eski memurların korkusu olan “ Şark hizmetine “ (sürgüne de diyebilirsiniz.) gönderilmekten, kimisi kredi alamamaktan korkuyor.
Demokratik bir rejimde değil, despotik bir rejimde yaşıyoruz.
Demokrasi partilerin değil halkındır.
Partiler, demokrasiye sahip çıkamıyorlar.
O zaman halk sahip çıkacaktır.
Despotikleşen demokrasilerde tek çözüm “Sivil ve yaygın muhalefettir.”
Yaygın, gittikçe yayılan tüm yurdu saran ama sakin kalan protestolardadır.
Sadece üniversitelerde 200 kişinin değil, meydanlarda 200 bin kişinin değil, onlarca koruma arabasını görünce herkesin ona arkasını dönmesidir.
İlkokulu mezunu bir kadının kolunda binlerce dolarlık çantası ile gelip, profesörlere ders vermeye heveslenmesi üzerine, o dinleyicilerin bu hanım-Efendiyi kürsüde yapayalnız bırakıp salonu terk etmesidir sakin protesto.
Dün sövdüğüne, bugün kucak açan, dün “ Hırsız” dediğine bugün “ Makam “ veren, siyasetçiye “Rabia işareti “ yaptığı, Cuma çıkışında “Haktan “ bahsettiği için alkışlamamak sivil muhalefettir.
Halkın sandık başına gittiği zaman “ Hak’ı “ değil kendisini ve çocuklarının hakkını düşünmesi, ilkokula başlayan bir çocuğun okula ayak atma masraflarının asgari ücrete ulaşmasını idrâk etmesidir sivil ve sakin muhalefet.
Dinin, inanç hürriyetinin, insanca yaşama ve yarınlarından emin olma hakkının sadece onların değil, sizin de hakkınız olduğunu anlamak ve bunu duyurmak, haykırmak ve kabul ettirene kadar vazgeçmemektir sivil muhalefet.
Bunu başarmak için, paraya- pula, silaha- sopaya ihtiyaç yoktur; korkmamak yeter.
“Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.”
O asil kan da devşirilen, yurda doldurulanlarda değil sadece sende vardır kardeşim.
Asil kan taşıyanlar korkmaz.
“Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen Alsancak .”