Günün Getirdikleri - Ertuğrul MAT - E.Milletvekili
Köşe Yazarı
Günün Getirdikleri - Ertuğrul MAT - E.Milletvekili
 

ÖFKE , SİYASETÇİNİN REHBERİ DEĞİLDİR..

Kendisine Kars' ta su-i kast yapıldı.  Sessiz kaldı..  Çubukta yumruklandı, sığındığı ev yakılmak istendi. Sessiz kaldı..  Mühürsüz zarftaki oyların bir kısmı kabul edildi, bir kısmı ret edildi. Sessiz kaldı.. Ekmeleddin Beyi aday gösterdi. Bu sefer millet sessiz kaldı.. “Muharrem! Buraya gel.” Dedi. Seçim başlamadan gitti. Tayyip Bey’in adaylığı için anayasa çiğnenmek istendi , "Seçimleri şu tarihten önce yaparsan, adaylığına itiraz etmeyeceğiz." Dedi.  Anayasa’ya güven bitti. Kendisi aday oldu, bir gün Hilton Oteli’nin Kral dairesinden, bir gün tezgahının üzerinde bulaşık deterjanı ile bulaşık bezi bulunan mutfağından seslendi.. Millet sinirlenip, “Sen aristokrat mısın, avamdan mısın? “ Diye tırnaklarını yedi.. Özgür Bey’e yenildi Kabullenemedi..   CHP Genel Merkezi’ne karşı “Alternatif Genel Merkez “ açtı, pek uğrayan olmadı. Şimdi de tuttu, Kurultay’ın meşruiyetine gölge düşürecek beyanlardan medet umdu. Tabii , her tarafa çekile bilinecek bu beyan savcıları harekete geçirdi.. Tanık olarak davet edildi. -Gitmem, dedi. -Her siyasetçi, adaletin güdümlü olup olmadığı konusunda fikirlerini muhafaza ederek yargıdan gelen davete icabet etmek mecburiyetindedir. Bu mecburiyet, adaletin işleyişinin evrensel değerlerine gösterilmesi gereken saygının sonucudur. -Gitmiyorum, derseniz ve meşru bir mazeretiniz yoksa kolluk kuvvetleri sizi oraya zorla götürür. Bu, demokratik ülkelerde kamu nizamının gücü olarak görünür ama ümidi bitik ülkelerde ekonomik çöküşten bunalmış halkın sabrını taşırır. Bunun vebalini taşıyabilir misiniz?  Demokrasilerde siyasetçiler gerginlik yaratmayı bazen doğru bulurlar ama bu şahsi öç alma duygularını tatmin için değil, halkın demokratik hakları konusunda uyanışını temin etmek için yapılır. Bakın, İmamoğlu , Özdağ gibi siyasetçiler aslanlar gibi gidiyor, bazen ifadesini verip çıkıyor, bazen de siyaset kavgasının çilesini çekmek için hapse giriyor. “Ben yanmasam, Sen yanmasan Biz yanmasak Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa.” Alın efendim avukatınızı, gidin Cumhuriyet Savcısı’na ne diyecekseniz, deyiniz..    
Ekleme Tarihi: 18 Şubat 2025 - Salı

ÖFKE , SİYASETÇİNİN REHBERİ DEĞİLDİR..

Kendisine Kars' ta su-i kast yapıldı. 

Sessiz kaldı.. 

Çubukta yumruklandı, sığındığı ev yakılmak istendi.

Sessiz kaldı.. 

Mühürsüz zarftaki oyların bir kısmı kabul edildi, bir kısmı ret edildi.

Sessiz kaldı..

Ekmeleddin Beyi aday gösterdi.

Bu sefer millet sessiz kaldı..

“Muharrem! Buraya gel.” Dedi.

Seçim başlamadan gitti.

Tayyip Bey’in adaylığı için anayasa çiğnenmek istendi , "Seçimleri şu tarihten önce yaparsan, adaylığına itiraz etmeyeceğiz." Dedi. 

Anayasa’ya güven bitti.

Kendisi aday oldu, bir gün Hilton Oteli’nin Kral dairesinden, bir gün tezgahının üzerinde bulaşık deterjanı ile bulaşık bezi bulunan mutfağından seslendi..

Millet sinirlenip, “Sen aristokrat mısın, avamdan mısın? “ Diye tırnaklarını yedi..

Özgür Bey’e yenildi

Kabullenemedi..  

CHP Genel Merkezi’ne karşı “Alternatif Genel Merkez “ açtı, pek uğrayan olmadı.

Şimdi de tuttu, Kurultay’ın meşruiyetine gölge düşürecek beyanlardan medet umdu.

Tabii , her tarafa çekile bilinecek bu beyan savcıları harekete geçirdi..

Tanık olarak davet edildi.

-Gitmem, dedi.

-Her siyasetçi, adaletin güdümlü olup olmadığı konusunda fikirlerini muhafaza ederek yargıdan gelen davete icabet etmek mecburiyetindedir.

Bu mecburiyet, adaletin işleyişinin evrensel değerlerine gösterilmesi gereken saygının sonucudur.

-Gitmiyorum, derseniz ve meşru bir mazeretiniz yoksa kolluk kuvvetleri sizi oraya zorla götürür.

Bu, demokratik ülkelerde kamu nizamının gücü olarak görünür ama ümidi bitik ülkelerde ekonomik çöküşten bunalmış halkın sabrını taşırır.

Bunun vebalini taşıyabilir misiniz? 

Demokrasilerde siyasetçiler gerginlik yaratmayı bazen doğru bulurlar ama bu şahsi öç alma duygularını tatmin için değil, halkın demokratik hakları konusunda uyanışını temin etmek için yapılır.

Bakın, İmamoğlu , Özdağ gibi siyasetçiler aslanlar gibi gidiyor, bazen ifadesini verip çıkıyor, bazen de siyaset kavgasının çilesini çekmek için hapse giriyor.

“Ben yanmasam,

Sen yanmasan

Biz yanmasak

Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa.”

Alın efendim avukatınızı, gidin Cumhuriyet Savcısı’na ne diyecekseniz, deyiniz..

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.