Senin bir tek amirin var:
Cumhuriyet..
Sana kimse emir veremez, sen kimsenin ne istediğini düşünerek savını ileri süremezsin..
Siyasi düşüncelerine göre insanları değerlendiremezsin.
Bunlar genel kurallar.
Bunlardan da önemlisi, sen laik cumhuriyete, devletin kuruluş felsefesine , insanın evrensel değerlerine sadık kalmalısın , doğmaların değil, modern ilmin söylediklerine inanmalısın..
Allaha inanıyorsan, bütün semavî dinlerin insanların hür yaşamasını, suç işlediği takdirde hürriyetinden mahrum kalmasını ama suçu diktatörlerin değil, evrensel değerlerin tarif etmesi gerektiğine de inanacaksın.
Ülkenin orta çağ karanlıklarına sürüklenmesini, kızlarımızın küçücükken evlere kilitlenmesini, çağdışı yaşayan yaratıkların koynuna itilmesini önleyeceksin!
Bu cumhuriyeti kur'an, sana bu sıfatı veren Mustafa Kemâl' e, dil uzatan kim olursa olsun, alim diye de, vekil diye de, asker diye de, kudretli diye de aldırmayacak yakalarına yapışacaksın.
Çünkü sen Cumhuriyet' in savcısısın.
Bunları yaparsan, akşam sana; çocuğun:
- “Baba! Sen ne iş yapıyorsun” derse:
Göğsünü gere gere:
-“Ben "Cumhuriyet Savcısıyım" diyebilirsin..
Bunları yapamıyorsan..
Cumhuriyeti savunamıyorsan..
Sen işte o zaman:
İşini yapan değil, başından savansın!