Parlâmenterlerin maaşlarının arttırılması için konuşulduğu günlerde, Ankara'dan bir kaç misâfirim vardı... Maaşlarının arttırılmasını hem istiyor, hem de bu fakir millete yazık değil mi ?
Falan filan lâflarını ediyorlardı.
Yâni havaları hem giderim hem ağlarım hikâyesindeydi.
İçlerinden en yaşlı olanı «Bir Nükte Bir Işık"> kitabımı aldıktan sonra imza sahifesinin köşesine bir şeyler yazmamı istedi.
O an, içimi yoklıyarak:
Kapılma şeytanın telâşına
Taç olma Sultanın başına
Set olma garibin aşına
Yol verin şaşkına
Geçsin Allahaşkına.
Diye bir kaç satır karalamıştım.
Ertesi gün vedâ etmeye geldi,kırgın bir ifade ile,
- Kızım bu sözler benim anladığım mânâda kırıcı. Eğer ayrı bir anlamı varsa lütfen açıkla dedi.
Şöylece açıkladım:
Telâş her işte felâkettir. Aklın ölçüsü telâşla karışır. İnsan oğlunu şeytani hisleri daima aceleye çeker. Gerçek akıl ne zamanı harcar, ne de yavaşlığı kabul eder.
Sabır, muhakeme,mantık beraberce aceleyi silerler.
-Taç olma Sultanın başına, sözü dalkavuklar içindir. Mevki hırsı olan insanlar yükselmek için iktidarda bulunanın başının tacı olma gayreti ile yanar tutuşurlar. Bu yolda bir şeyler koparabilmek için her haksızlığa susar, taş parçalarına benzerler akıldan yürekten koparlar.
Ama insanlık sıfatını kaybeden kişi Keyhusrevin tacı olsa neye yarar. Bir gün başka ellerde parça parça olur gider...
Set olma garibin aşına sözü halkı unutan yöneticiler içindir. Halkın hayat aşına hırs ve çıkarları uğruna şöhret ve alkış yolunda set olanların yüklendikleri manevi yük ne ağırdır. Hiç kimse öksüzün, yetimin, fakirin, milletin hakkı sırtında olarak Allahın sevgi kapısından geçemez. Bu kapıdan geçemeyene gerçekten iki âlemde de yazık olur. Kısa bir zaman içinde kazandıklarını kötü cezalarla kaybederler. ne
Yol verin şaşkına,
Geçsin Allah aşkına.
Sözü tasavvuf anlayışınca bir duadır. İnsanoğlu hak ve hakikatle hırsları arasında bir zaman şaşkın kalır.. Ama ilâhi rıza yoluna, Allah aşkı tarafına geçerse hırslarından öfkesinden yerenlerin de sevenlerin de kaygısından bir anda hafifler. Gerçek insan olmanın bölüğüne katılır...
Bu açıklamamdan sonra, Sayın misafirim içli içli derin bir nefes aldı. İhtimal yönetici olmanın ağır yükünü düşündü sonra,
- İnsanın sesini duyuramıyacağı bir ortamda çalışması ne kadar zordur. Dedi...