Atatürk ve Türk Dünyası
Bir taraftan her vesile ile Cumhuriyetimizin adından ve müesseselerinden “Türk "kelimesini çıkarmaya çalışıyor; diğer taraftan dünya siyasetinde güç kazanmak için Türk Devletleri Birliği Teşkilâtı’ nı kullanmak istiyorsunuz.
Bir taraftan Atatürk için “Latin alfabesine geçti, Kur’an’la ilgimizi kesti.” Diyorsunuz, diğer taraftan Türk dünyasının müşterek Latin harfli “Alfabe ’sine” imza atıyorsunuz.
Bir taraftan O’ nun adını anmamaya yemin etmiş şerefsizlere mevkiler veriyorsunuz; diğer taraftan O’nun 91 yıl önceki öngörüsünü değerlendirip rol kapmaya çalışıyorsunuz.
Bunu ne biz , ne de tarihçi yutar..
29 Ekim 1933
Gazi Mustafa Kemâl Atatürk :
"Bugün, Sovyetler Birliği dostumuzdur, komşumuzdur, müttefikimizdir. Bu dostluğa ihtiyacımız vardır; fakat yarın ne olacağını kimse bugünden kestiremez; tıpkı Osmanlı gibi, tıpkı Avusturya-Macaristan gibi parçalanabilir, ufalanabilir; bugün elinde sımsıkı tuttuğu milletler avuçlarından kaçabilirler. Dünya yeni bir dengeye ulaşabilir. İşte o zaman, Türkiye ne yapacağını bilmelidir. Bizim, bu dostumuzun idaresinde, dili bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. Onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız. Hazır olmak, yalnız o günü susup beklemek değildir; hazırlanmak lazımdır. Milletler buna nasıl hazırlanır; manevî köprülerini sağlam tutarak. Dil bir köprüdür, inanç bir köprüdür. Köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimizin içinde bütünleşmeliyiz. Onların, yani dış Türklerin bize yaklaşmasını bekleyemeyiz, bizim onlara yaklaşmamız gerekli."
Seni rahmet ve minnetle anıyoruz.