Hasan İLERİ - Med.Dr.
Köşe Yazarı
Hasan İLERİ - Med.Dr.
 

Laiklikle İlgili Bazı Yaklaşımlar

10 Nisan Laiklik Günü idi. Bu nedenle içinde bulunduğumuz laik sistemle ilgili bazı yaklaşımlarda bulunmak istiyorum.                 Laiklik dendiği zaman pek çok kimsenin aklına DİN ve DEVLET işlerinin ayrılığı gelir. Bu düşünce doğru değildir. Laiklik DİN ve DÜNYA işlerinin ayrılmasıdır.                 Mustafa Kemal, 9 Eylül 1922’den sonra çıktığı ilk yurt gezisinde 22 Ocak’ta Bursa’da DEVRİM işaretini vermiştir. 7 Şubat 1923 tarihinde okuduğu Balıkesir Hutbesi ile de laikliğin işaretini vermiştir. Mustafa Kemal bu hutbede din ve dünya işlerinin ayrılığını belirtmiştir.                 Kurtuluş tamamlanıp, KURULUŞ aşamasına geçildiği zaman pek çok laik uygulamalar gerçekleştirilir. Daha sonra da laiklik Altı İlke’den biri olur. Laiklik diğer beş ilke ile beraber değerlendirilmelidir. Altı İlke bir bütündür. Diğer beş ilke olmadan laiklik gerçekleştirilemez. CUMHURİYETÇİLİK – MİLLİYETÇİLİK – HALKÇILIK – DEVLETÇİLİK – LAİKLİK – DEVRİMCİLİK bir bütündür. Sadece LAİKLİK demek doğru ifade ve yaklaşım değildir.                 Doğrusu nedir?                 Türkiye’ye özgü KEMALİST LAİKLİK’tir. Doğrusu budur. Laikliği de diğer beş ilkeyi de Devlet oluşturmuştur.                 Hangi devlet?                 23 Nisan 1920’de kurulan ve 29 Ekim 1923’te CUMHURİYET olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti.                 O zaman şöyle diyebiliriz:                 Türkiye Cumhuriyeti’nin dayandığı temel ilkelerden biri LAİKLİK’tir. Bu LAİKLİK Türkiye’ye özgü KEMALİST Laikliktir.                 Bizim laikliğimiz, İngiltere’deki, Almanya’daki, Fransa’daki, kısaca başka ülkelerdeki ve ideolojilerdeki laikliğe benzemez.                 Örneğin Almanya’da tarikat ve cemaatler serbesttir. Sosyal demokrat ideolojide de serbesttir. Başka ülkelerde Diyanet İşleri gibi bir kuruluş yoktur. Bizde cami devletin kontrolü altındadır. Caminin personel giderleri ve diğer giderlerini devlet öder. Başka ülkelerde böyle bir durum yoktur. Bizde tek tarikat vardır o da MEDENİYET tarikatıdır.
Ekleme Tarihi: 18 Nisan 2023 - Salı

Laiklikle İlgili Bazı Yaklaşımlar

10 Nisan Laiklik Günü idi. Bu nedenle içinde bulunduğumuz laik sistemle ilgili bazı yaklaşımlarda bulunmak istiyorum.

                Laiklik dendiği zaman pek çok kimsenin aklına DİN ve DEVLET işlerinin ayrılığı gelir. Bu düşünce doğru değildir. Laiklik DİN ve DÜNYA işlerinin ayrılmasıdır.

                Mustafa Kemal, 9 Eylül 1922’den sonra çıktığı ilk yurt gezisinde 22 Ocak’ta Bursa’da DEVRİM işaretini vermiştir. 7 Şubat 1923 tarihinde okuduğu Balıkesir Hutbesi ile de laikliğin işaretini vermiştir. Mustafa Kemal bu hutbede din ve dünya işlerinin ayrılığını belirtmiştir.

                Kurtuluş tamamlanıp, KURULUŞ aşamasına geçildiği zaman pek çok laik uygulamalar gerçekleştirilir. Daha sonra da laiklik Altı İlke’den biri olur. Laiklik diğer beş ilke ile beraber değerlendirilmelidir. Altı İlke bir bütündür. Diğer beş ilke olmadan laiklik gerçekleştirilemez. CUMHURİYETÇİLİK – MİLLİYETÇİLİK – HALKÇILIK – DEVLETÇİLİK – LAİKLİK – DEVRİMCİLİK bir bütündür. Sadece LAİKLİK demek doğru ifade ve yaklaşım değildir.

                Doğrusu nedir?

                Türkiye’ye özgü KEMALİST LAİKLİK’tir. Doğrusu budur. Laikliği de diğer beş ilkeyi de Devlet oluşturmuştur.

                Hangi devlet?

                23 Nisan 1920’de kurulan ve 29 Ekim 1923’te CUMHURİYET olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti.

                O zaman şöyle diyebiliriz:

                Türkiye Cumhuriyeti’nin dayandığı temel ilkelerden biri LAİKLİK’tir. Bu LAİKLİK Türkiye’ye özgü KEMALİST Laikliktir.

                Bizim laikliğimiz, İngiltere’deki, Almanya’daki, Fransa’daki, kısaca başka ülkelerdeki ve ideolojilerdeki laikliğe benzemez.

                Örneğin Almanya’da tarikat ve cemaatler serbesttir. Sosyal demokrat ideolojide de serbesttir. Başka ülkelerde Diyanet İşleri gibi bir kuruluş yoktur. Bizde cami devletin kontrolü altındadır. Caminin personel giderleri ve diğer giderlerini devlet öder. Başka ülkelerde böyle bir durum yoktur. Bizde tek tarikat vardır o da MEDENİYET tarikatıdır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.