İnançlı bi insanda, şundan ötesi aranmaz;
Kul hakkı yemesin,
Yaradana şirk koşmasın,
Komşusu açken tok uyumasın, yeter!
Bunların dışında kalan ahlak anlayışı; Kanarya Sevenler Derneği tüzüğünde de aynıdır, Çemişkezek Spor Kulübü ter idmanı yönetmeliğinde de aynıdır.
İlaveten kitap indirmeyi gerektirmez!
****
Dua etmek gerek...
Çok şükür ki 23 yıldır başı secde görmüş, inançlı insanlarca yönetiliyoruz.
Arsızlıkları, yolsuzlukları...
Liyakatsizlikleri, hukuk tanımazlıkları, adaletsizlikleri...
Bi yüzükle girdikleri arenada dünyanın en zengin insanı olmuşlukları...
Kendilerinde Allah'ın tüm yüce vasıflarını bulmuşlukları...
Ordumuzu çökertmeleri, tarım sektörümüzü yok etmeleri, ekonomi denen plânlar deryasında ilkokul çocuğu düzeyinde bile olmadıklarının anlaşılması...
İçine hile girmemiş tekbi seçim, içine fesatlık karışmamış tekbi ihale, içine haksızlık katılmamış tekbi atama görülmemesi...
Ya bi de bunlar inançsız olsalardı, ne yapacaktık?
****
Yahu depremde bile bit yeniği aranan bi memleket haline dönmüşüz.
Yahu şu yakın coğrafyada, her sezon futbol liglerinin şampiyonlukları bile şaibeli olan yegâne ülke durumuna düşmüşüz.
Yahu bi doğal felaket sonrası, dünya üzerinde parasal yardım göndermekten çekinilen bi iktidara sahip tek yurt olup çıkmışız.
Daha ne olabilir ki?
****
Dış itibar da sıfır.
Hudut namusu da sıfır.
İç güvenlik de sıfır.
Yatıp kalkıp dua edelim, neyse ki alınları secde görüyo!
Bi de görmeyeydi hallarımız nic'olurdu?
****
Atmosfere falan ne yaptılar, orasını kaçırmışım. Bunlar geldi geleli Nisan yağmurları da yağmaz olmuştu.
O iri iri damlalarla yağan yağmur.
Çocukken top oynadığımız avluyu iki dakkada kaplayan yağmur.
23 Nisan törenlerimizden asla eksik olmayıp bizi korkutan, ama çabucak yerini güneşe bırakarak törenlere izin veren yağmur.
Lisede kız peşinde seğirtirken hem sırıl sıklam, hem rezil rüsva eden yağmur.
Kaybolup gitmişti.
Yaşama sevincimizle birlikte...
****
Ama dün. Gördüm, gözlerime inanamadım. Yürüyordum üstüne bastım, ayaklarıma inanamadım. Sesini duydum yıllar sonra, kulaklarıma inanamadım.
Yağan Nisan yağmuruydu. Hanım hanımcık yağan türden değil, şarıl şarıl şarlayan türden değil.
İri damlalarıyla anında yıkadı caddeyi. Bilmem, hangi pislikleri tek tek temizledi. Gözlerimle gördüm arkadaşlar, şehrim resmen abdest aldı, bunca birikmiş kirin üzerine.
Kaçmadım. İnadına yürüdüm. Dedim ki;
-Vay be koçum, hoşgeldin, aslı seninle ıslanmayan ahmaktır!!!
****
Demek, doğanın bi dengesi var. Diyelim 20 sene falan, bereketli Nisan yağmurları ortadan kaybolabiliyo?
İri damlaları Anadolu'ya düşürecek bulutların tüm galaksileri dolanıp gelmesi, demek, 20 yıl filan sürebiliyo?
Mustafa Kemal'in yağmurudur o. Dünyanın en büyük komutanının yağmurudur. Bazen "taktik icabı" geri çekilirmiş gibi yapabilir. Sonuçta manevradır. Nice benzeri Kurtuluş Savaşı'mızda da yaşanmış, Mehmetçik kaç kez cepheyi gerilere taşımıştır taarruz öncesi.
Rüzgâr kulağıma fısıldadı, olan biten yine bu imiş, Mustafa Kemal'in Nisan yağmurları geri gelmiş.
****
Yaşam bizim için bundan sonra sadece ve sadece "Büyük Taarruz"dur. Başkomutan bize ölmeyi emretmiştir. Önce bunu bilsinler.
Bizlerse zaten biliyoruz o büyük gerçeği;
Neyse ki inançlı bunlar. Bi de olmasalardı... Demek ki perme perişandık bugün.
Verilmiş sadakamız varmış arkadaşlar.