Nevzat SELVİ
Köşe Yazarı
Nevzat SELVİ
 

“ULUS Gazetesi, yolunda devam edecektir”

Kurtuluş savaşında verilecek mücadele için halkı bilgilendirmek amacıyla Atatürk tarafından kurulan Hakimiyeti Milliye Gazetesinin devamı olan ULUS gazetesinin başyazarlığı ve Yazı İşleri Müdürlüğünü yapmış bulunan ve bir zamanlar Dışişleri Bakanlığı mensubu olarak görev yaptığım Özel Kaleminde sahip olduğum anıları yadederek, rahmetli Ecevit’in yukarıdaki başlıkla ve “Günün Işığında” köşesinde, zamanın iktidarının haksız tutumlarına ve bu iktidarın gazetesi Zafer Gazetesinin iddialarına karşı yazdığı yazıyı, tarihselliği bir yana günümüz politikasına ayna tutması açısından aşağıya aynen alıyorum. İzninizle rahmetli ve sevgili başyazarımız:   “Zafer gazetesine göre Ulus, «Her ileri adıma karşı bir çelme, her yüz güldürücü esere karşı bir tahrip silâhı olarak» kullanılıyormuş! Oysa ki, değil Ulus'un, gerçekten kötü niyetli bir gazetenin bile çelme atabileceği kadar ileri bir adım, tahribe kalkışabileceği kadar yüz güldürücü bir eser, Türkiye'de, Bay Adnan Menderes Başbakanlık mevkiine geldiğinden beri kaydedilmemiştir. Başbakanın temel atma törenlerinde kendisini dinlemeğe getirilenlere, yüzlerinin gülmekte olduğunu telkin edebilmek için dil dökmesi, ortada gerçekten yüz güldürücü eserler bulunduğuna delil sayılamaz. Demokrat Parti iktidarı Türkiye'de ileri değil, geri adımlar atmıştır. Beş küsur yıldır, devrimlerde gerilenmiş, devlet idaresinde gerilenmiş, adalet teminatında, söz ve basın hürriyetinde, üniversite bağımsızlığında, ve genel olarak bütün demokratik kurumlarda gerilemiştir. Eğer Ulus gazetesinin sayfaları, Zafer'in iddia ettiği gibi, «her gün kara haberlerle dolu» ise, bunun günahı Ulus gazetesinde değil, o «kara haberler» e sebep olanlarda, başkanlığı altındaki 3 hükümetin siyaseti ve iktisadi tutumu iflâs ettikten sonra dördüncü bir hükümet kurmak cüretini de kendinde bulan iktidar önderinde, ve beş küsur yıllık icraatına güvensizliğini belirttikten sonra o öndere gene de güven oyu vermekten çekinmeyen Demokrat Parti Meclis Grubunda aranmalıdır. Bugün Türkiye'de baskıya, kötü idareye, ve geriliğe karşı halkın sesini yükseltmiş olmasından başka aydınlık ve sevindirici haber hemen hemen yoktur, olanların da bütün şerefi iktidara değil, gene Türk halkına aittir. Böyle haberlere ise, Ulus, sevine sevine sütunlarını açmaktadır. Gene Zafer'e göre, Ulus gazetesi şimdi, «ihtirasla buğulanmış nazarlarını harici siyasetimize tevcih edecek kadar ileri gitmiş» tir. Bu cümledeki «ileri gitmiş» sözü bile, Demokrat Parti iktidarının hâlâ içinde bulunduğu zihniyete bir örnektir Memleketin dış siyaseti ile ilgilenen bir gazete «ileri gitmiş» olmaz, ancak görevlerinden birini, hatta en önemlisini yapmış olur. Böyle bir görevin yerine getirilmesini «ileri gitmek» sayan zihniyetle mücadele, Ulus Gazetesinin asla vaz geçemeyeceği bir mücadeledir. Eğer Ulus bu görevini şimdiye kadar gerektiği gibi yapmamışsa, o da, Menderes Hükümetlerinin dış siyasetteki kaygı verici tutumuna bir şüphe payı bırakmış olmasındandır. Ama artık şüpheye yer kalmamıştır. Menderes Hükümetlerinin dış politikada attığı hemen her «ileri adım» bir tehlikeli bataklığa saplanıp kalmıştır. Bu durumda Ulus gazetesi ne yapsın?.. NATO'nun sağ kanadının ne kadar iyi işlemekte olduğundan mı bahsetsin?.. Balkan Paktının hâline mi, Ortadoğu devletleri ile münasebetlerimizin takip ettiği seyre mi, Hükümetin Kıbrıs meselesindeki tutumuna mı, Yunanistan'la aramızda olup bitenlere mi, Yunanlıların kara sularından izinsiz geçecek Türk gemilerine ateş açılması emri karşısında Türk Hükümetinin hâlâ susuşuna mı, Selânik’teki Konsolosluğumuz Atatürk'ün evini dinamitlemekle suçlandırıldıktan sonra Dışişleri Bakanlığımızın tam 3 ay bir hafta sesini çıkarmamış olmasına mı sevinsin?.. Petrol şirketlerinin artık peşin para ödenmedikçe bize petrol vermeyişleri ile mi, Türkiye'ye kredi açacak memleketlerin bugünkü kadar azalmış olması ile mi, bütün yabancı basında çıkan ve Sıkı Yönetim Komutanlığınca makas vurulan yazılarla mı öğünsün?.. İktidar sözcüsü gazete, Ulus'un yayınlarını, «millî menfaatlere hürmetkârlık» la uzlaştıramıyormuş!. Milli menfaatlere hürmetkârlıkla uzlaştırmakta zorluk çekilecek bir hareket varsa o da, memleketin bu günkü karanlık hâlinin, Ulus sayfalarında çıktıkça iktidar sözcüsü gazeteyi rahatsız eden o «kara haberler» in, baş sorumlusu olan bir kimseye hâlâ güven oyu verilmesidir. İktidar partisi millî menfaatlere daha hürmetkar davranacağını gösterir bir yol tutmadıkça Ulus gazetesi, iktidar sözcüsü gazetenin tel'in ettiği yolunda devam etmeyi bir vatan borcu bilecektir. Bülent ECEVİT "
Ekleme Tarihi: 04 Mayıs 2023 - Perşembe

“ULUS Gazetesi, yolunda devam edecektir”

Kurtuluş savaşında verilecek mücadele için halkı bilgilendirmek amacıyla Atatürk tarafından kurulan Hakimiyeti Milliye Gazetesinin devamı olan ULUS gazetesinin başyazarlığı ve Yazı İşleri Müdürlüğünü yapmış bulunan ve bir zamanlar Dışişleri Bakanlığı mensubu olarak görev yaptığım Özel Kaleminde sahip olduğum anıları yadederek, rahmetli Ecevit’in yukarıdaki başlıkla ve “Günün Işığında” köşesinde, zamanın iktidarının haksız tutumlarına ve bu iktidarın gazetesi Zafer Gazetesinin iddialarına karşı yazdığı yazıyı, tarihselliği bir yana günümüz politikasına ayna tutması açısından aşağıya aynen alıyorum. İzninizle rahmetli ve sevgili başyazarımız:

 

“Zafer gazetesine göre Ulus, «Her ileri adıma karşı bir çelme, her yüz güldürücü esere karşı bir tahrip silâhı olarak» kullanılıyormuş!

Oysa ki, değil Ulus'un, gerçekten kötü niyetli bir gazetenin bile çelme atabileceği kadar ileri bir adım, tahribe kalkışabileceği kadar yüz güldürücü bir eser, Türkiye'de, Bay Adnan Menderes Başbakanlık mevkiine geldiğinden beri kaydedilmemiştir.

Başbakanın temel atma törenlerinde kendisini dinlemeğe getirilenlere, yüzlerinin gülmekte olduğunu telkin edebilmek için dil dökmesi, ortada gerçekten yüz güldürücü eserler bulunduğuna delil sayılamaz. Demokrat Parti iktidarı Türkiye'de ileri değil, geri adımlar atmıştır. Beş küsur yıldır, devrimlerde gerilenmiş, devlet idaresinde gerilenmiş, adalet teminatında, söz ve basın hürriyetinde, üniversite bağımsızlığında, ve genel olarak bütün demokratik kurumlarda gerilemiştir.

Eğer Ulus gazetesinin sayfaları, Zafer'in iddia ettiği gibi, «her gün kara haberlerle dolu» ise, bunun günahı Ulus gazetesinde değil, o «kara haberler» e sebep olanlarda, başkanlığı altındaki 3 hükümetin siyaseti ve iktisadi tutumu iflâs ettikten sonra dördüncü bir hükümet kurmak cüretini de kendinde bulan iktidar önderinde, ve beş küsur yıllık icraatına güvensizliğini belirttikten sonra o öndere gene de güven oyu vermekten çekinmeyen Demokrat Parti Meclis Grubunda aranmalıdır.

Bugün Türkiye'de baskıya, kötü idareye, ve geriliğe karşı halkın sesini yükseltmiş olmasından başka aydınlık ve sevindirici haber hemen hemen yoktur, olanların da bütün şerefi iktidara değil, gene Türk halkına aittir. Böyle haberlere ise, Ulus, sevine sevine sütunlarını açmaktadır.

Gene Zafer'e göre, Ulus gazetesi şimdi, «ihtirasla buğulanmış nazarlarını harici siyasetimize tevcih edecek kadar ileri gitmiş» tir.

Bu cümledeki «ileri gitmiş» sözü bile, Demokrat Parti iktidarının hâlâ içinde bulunduğu zihniyete bir örnektir Memleketin dış siyaseti ile ilgilenen bir gazete «ileri gitmiş» olmaz, ancak görevlerinden birini, hatta en önemlisini yapmış olur. Böyle bir görevin yerine getirilmesini «ileri gitmek» sayan zihniyetle mücadele, Ulus Gazetesinin asla vaz geçemeyeceği bir mücadeledir. Eğer Ulus bu görevini şimdiye kadar gerektiği gibi yapmamışsa, o da, Menderes Hükümetlerinin dış siyasetteki kaygı verici tutumuna bir şüphe payı bırakmış olmasındandır. Ama artık şüpheye yer kalmamıştır. Menderes Hükümetlerinin dış politikada attığı hemen her «ileri adım» bir tehlikeli bataklığa saplanıp kalmıştır.

Bu durumda Ulus gazetesi ne yapsın?.. NATO'nun sağ kanadının ne kadar iyi işlemekte olduğundan mı bahsetsin?.. Balkan Paktının hâline mi, Ortadoğu devletleri ile münasebetlerimizin takip ettiği seyre mi, Hükümetin Kıbrıs meselesindeki tutumuna mı, Yunanistan'la aramızda olup bitenlere mi, Yunanlıların kara sularından izinsiz geçecek Türk gemilerine ateş açılması emri karşısında Türk Hükümetinin hâlâ susuşuna mı, Selânik’teki Konsolosluğumuz Atatürk'ün evini dinamitlemekle suçlandırıldıktan sonra Dışişleri Bakanlığımızın tam 3 ay bir hafta sesini çıkarmamış olmasına mı sevinsin?.. Petrol şirketlerinin artık peşin para ödenmedikçe bize petrol vermeyişleri ile mi, Türkiye'ye kredi açacak memleketlerin bugünkü kadar azalmış olması ile mi, bütün yabancı basında çıkan ve Sıkı Yönetim Komutanlığınca makas vurulan yazılarla mı öğünsün?..

İktidar sözcüsü gazete, Ulus'un yayınlarını, «millî menfaatlere hürmetkârlık» la uzlaştıramıyormuş!. Milli menfaatlere hürmetkârlıkla uzlaştırmakta zorluk çekilecek bir hareket varsa o da, memleketin bu günkü karanlık hâlinin, Ulus sayfalarında çıktıkça iktidar sözcüsü gazeteyi rahatsız eden o «kara haberler» in, baş sorumlusu olan bir kimseye hâlâ güven oyu verilmesidir. İktidar partisi millî menfaatlere daha hürmetkar davranacağını gösterir bir yol tutmadıkça Ulus gazetesi, iktidar sözcüsü gazetenin tel'in ettiği yolunda devam etmeyi bir vatan borcu bilecektir.

Bülent ECEVİT "

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.