İçiniz daraldıkça, beyniniz bulandıkça Turgut Özakman üstadın ‘’Diriliş’’ adlı eserini okuyunuz. Akbelen rezaleti mi yaşandı? Gazeteciler içeri mi atıldı yine? Vatandaş zam yağmuru altında bitkin mi düştü? Koç ve Sabancı bile hisse satmaya mı başladı artık? Katar'da, BAE'de falan dilenci mi olduk? Korkmayınız. Diriliş okuyunuz. Hepsinin yanıtı mevcuttur orada.**       **** Ne var ki, kitaplarda okunduğu gibi değildir salt, hayat dediğin. Bazen gözünen görmek de gerekir. ****      Daha yaşım kaç idi, başım kaç idi, anlı şanlı bi holdingin gepgenç bi yöneticisi  olarak ömrümde ilk kez Şanlıurfa’ya indiğimde üzülüp, mosmor kesildimdi. Anlatmalıyım. Urfa’nın pek öyle şanlı-manlı olmadığı bi yana, insanların genel görünümü; -‘’Yahu burası Türkiye değil. Bunlar Türkse ben değilim veya ben Türksem bunlar değil, bunda bi iş var arkadaş" dedirttiydi bana. Urfa’da yalnızca bi güncük kaldım, ama yetti. Anladımdı derhal, salak değildim ya. Bizlerden apayrı bi ırk yaşıyordu o coğrafyada. ****           Kafamda Atatürk hakkındaki ilk ‘’acaba’’, yüreğimde ilk soru işareti o gün oluşmuştu. Neden?? Neden ?? Neden?? İnsanlara zorla ‘’siz Türksünüz’’ demek? Neden? ****      Hadi ben küçüktüm, acemiydim, deneyimsizdim... Okul mokul dışında ilk kez gurbetteydim... Şaşkınlığım normaldi... Ama bugün; Yetmez ama evetçi dangalakların,  Akil adamlığı kabul edebilmişlerin, Ahmak ve cahil ve aptal liberallerin, Mütareke basınına sızmış namertlerin, Sömürge solcusu ahlaksızların... Cümlesinin, alayının bilumumunun... O sözüm ona okumuş etmişlerin... Yaşadığı kafa karışıklığı, düştüğü ihanet çukuru bu değil de nedir? ****       Diriliş okuyunuz.  Hepsinin yanıtı oradadır.  **** Tüm bi çocukluk ve öğrencilik yıllarımı içeren Giresun-İstanbul arası otobüs yolculukları boyunca, Samsun’dan her geçişte yaşadığım; -‘’Ulan burası Karadeniz değil, resmen İç Anadolu’’ duygusu da az biraz buna benziyordu. Mustafa Kemal neden -örneğin- Sinop'a çıkmamıştı ki? ****          Çözdüm, sonradan çözdüm. Kiminle, hangi halk kahramanı ile görüşmek üzere bizim buralara geldiği çok belliydi Ata'mızın. Konu bu değil, sonra anlatırım. Devam edeyim, nerde kalmıştım?  Seyahat diyordum di mi? Bi başka yolculukta, yine ömrümde ilk kez Rize’ye gittiğimde tattığım da direkt Şanlıurfa ile aynı duygu idi. Rize’de de bambaşka bi ırk yaşamaktaydı. ****         Benim kaşım-gözümle, Benim bıyıklarımla, Benim mimiklerimle, Benim ten rengimle, Benim falan filanımla, Urfa’lınınki... Urfa’lınınki ile Rize’lininki... Rize’lininki ile benimki... Valla billa aynı diğildi. ****         Sağlamasını türkülerden de yapabilirsiniz. Sözüngelimi Karadeniz; Ordu’nun Perşembe ilçesinden başlar, Giresun’un Tirebolu ilçesinde biter bize göre. Diğer ilçeler de canımız ciğerimizdir, ama başka coğrafyadır. Müzik eğitimim var, ezgi kalıpları farklı kardeşim, oradan biliyom. ****         57 yaşımdan gün almış bi herifim artık. Yaşam bana çok kitaplar, çok ezgiler, cok sevdalar, çok seyahatler, çok bilmemneler nasip etti, önemli değil. Asıl; Çok siyasetçiler, çok iktidarlar, çok devlet adamları da gördüm. Atatürk farklıydı. ****          100 sene öncesinden geleceği gördüğü için, vefatı sonrası başımıza gelecekleri bildiği için, neredeyse 72 milletten oluşan Anadolu insanına, hepimize; -‘’Türksünüz’’ demişti. Çimentoydu bu, darma duman olmayalım diyeydi. İşte, koskoca Rusya dahil, bütün dünya bölündü parçalandı. Ama biz, hem de içimizdeki bu kadar vatan hainine karşın dimdik ayaktayız. ****           Af buyrun? Kafamdaki acaba, kalbimdeki soru işareti ne mi oldu dediniz? Atatürk, Anadolu coğrafyasına Allah tarafından konulmuş en son nokta’dır. Ne soru işareti ya? ****           Kafanız karıştıkça, umutlarınız azaldıkça ‘’Diriliş’’ okuyunuz. Tekrar tekrar, tekrar tekrar ‘’Diriliş’’ okuyunuz. Şifadır.