Gürsel EKMEKÇİ-Yazar, ADD Eski Bşk.
Köşe Yazarı
Gürsel EKMEKÇİ-Yazar, ADD Eski Bşk.
 

Allahsızlık İlmühaberi

Pek nadir de olsa mahalle bakkalımızdan veresiye alışveriş yapan bi kardeşiniz olarak, öyle çok zengin bi herif olmadığımı zaten bilirim. Şimdi... Mahalle bakkalı şöyle iyidir, böyle dosttur, aman efendim aileden biri gibidir, vay arkadaş cenazen olsa önce o gelir kısmına girersem işin, çıkması güç olur. Çıktım ben ama... Yazıdan değil. Bakkaldan yani. Elimde iki üç poşet. Peşin ödedim ha, dedikodumu yapmayın. Çıkar çıkmaz hemen solda muhtarlık varmış meğer. Yıllardır, olsa olsa emekli büyükelçidir diye düşündüğüm abi, mahallemizin muhtarı imiş. Şaşırdım ve gülümsedim hallerime. *** Uzun sürmedi. Dondu kaldı tebessümüm. Gençten bi kadıncağız "fakirlik belgesi" almaya çalışıyordu muhtarımızdan. İster istemez görmüş bulundum, ister istemez duymuş bulundum. Ömrümde ilk kez; kör olmayı, sağır olmayı diledim. O kadar ki yerin dibine girdim. Kendi vatandaşına nasıl olur da böyle bi belge verebilir koskoca bi devlet diye diye başım önde, süklüm püklüm yürüdüm gittim. *** Bu Arap sevici beyler, iyi bişey olsa zaten adını "ilmühaber" koymaz mıydı? Örneğin, varsıllara belge verilse, "şatafat ilmühaberi" olmaz mıydı adı? Türkçemize kıymışlardı yine. En utanılası konuya kendi dilimizle ad vermişlerdi. Şark kurnazı, gülünç zihniyet... *** Niyetim, çok haketseler de akp iktidarına kara çalmak değil. Bu belgenin ne zamandır verilmekte olduğuna ilişkin bilgi sahibi değilim çünkü, Hem, kalkınmış devletlerde böyle bişey yoktur, bizden başka herhangi bi memlekette buna benzer bi uygulama olamaz kardeşim, falan türü araştırma yaptığım da söylenemez. Ama; Tarım demek olan bi ülkede, Turizm demek olan bi ülkede, Tarih demek olan bi ülkede, Kahraman Mehmetçik demek olan bi ülkede, Folklor demek olan bi ülkede, Denizcilik demek, hayvancılık demek olan bi ülkede, Orman demek, dere demek, iklim demek, dört mevsim demek olan bi ülkede... Vatandaş nasıl yoksul olur? *** Tekbi yurttaşı dahi yokluk çekerken, bi ülkeyi yönetenler nasıl saraylarda oturur? Nasıl 20 tane uçağı, 200 tane otomobili, 2000 tane koruması olur bunların? Cuma namazına bile nasıl konvoyla gider bu insanlar? Giysi alışverişi için abd'nin en lüks caddesinde nasıl mağaza kapatabilirler? Nasıl? *** Bu yazıya başlamadan önce epeyce araştırdım, nedir acaba "suç" sayılan sözcükler diye. İnanılır gibi değil, günlük yaşamda şaka niyetine gülüp geçilen nice sözcük, yargıç önüne çıkıldığında ceza gerektiriyo! Fazla örnekle sizleri üzmek istemem, bi insana "ulan" demek bile hakarete giriyo, en iyi olasılık para cezası ile belki kurtulunuyo! (Yeri geldi anlatayım. Kamusal mekanın birinde Atatürk'ün fotoğrafı indirilmişti. Tutamadım kendimi, bağıra çağıra sövdüm, Ata'mızın fotoğrafını indirenin ağzına s...m dedim. Üzgünüm ama çıkıverdi dudaklarımdan. Şikayetçi oldu birileri, sinkaf etmişim? Mahkemede "yahu sinkaf bu değil ki" desem de dikkate alınmadı. Saygıdeğer Hakim Bey o fotoğrafı indirenin kim olduğunu sorgulamadı bile. Kimden güvence almışsa artık, takmıştı bana kafayı. Suçlu bulundum, para cezası yedim, o para ödendi ama halen sabıkalıyım) (Halt etmişler!) (Bi onur belgesi, bi istiklal madalyası olarak iki tane kızıma armağan ediyorum o sabıkayı) *** Yine dağıtmışım mevzuyu, affola, diyeceğim şu idi salt; Yasalarımıza göre sadece ve sadece bi insana "Allahsız" demek suç unsuru oluşturmazmış, bilir miydiniz?  Ki, can simidi sayılır. Unutmuş olmalılar. Ben artık... Vatandaşına fakirlik belgesi vermeyi içine sindirebilen, aç yatan milyonlar varken geceleri rahat uyuyabilen her makam sahibine "Allahsızlık ilmühaberi" verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Belki de vatanın yeniden kurtuluşu bu belgeye bağlıdır. (Sevgili Okurlarım, Bu yazıyı kaleme aldığım dakikalarda, Galatasaray ve Fenerbahçe sahaya çıkmadığı için Arabistan'da yapılması planlanan ucube final maçı iptal oldu. Arap sevicilere atılan her tokat bu memleketin onurudur. Bundan sonra olacakların müjdecisidir.  Ben Beşiktaşlıyım. Cimbomlu ve Fenerli dostlarımı kucaklıyorum)
Ekleme Tarihi: 30 Aralık 2023 - Cumartesi

Allahsızlık İlmühaberi

Pek nadir de olsa mahalle bakkalımızdan veresiye alışveriş yapan bi kardeşiniz olarak, öyle çok zengin bi herif olmadığımı zaten bilirim.
Şimdi... Mahalle bakkalı şöyle iyidir, böyle dosttur, aman efendim aileden biri gibidir, vay arkadaş cenazen olsa önce o gelir kısmına girersem işin, çıkması güç olur.
Çıktım ben ama... Yazıdan değil. Bakkaldan yani. Elimde iki üç poşet. Peşin ödedim ha, dedikodumu yapmayın.
Çıkar çıkmaz hemen solda muhtarlık varmış meğer. Yıllardır, olsa olsa emekli büyükelçidir diye düşündüğüm abi, mahallemizin muhtarı imiş.
Şaşırdım ve gülümsedim hallerime.

***
Uzun sürmedi. Dondu kaldı tebessümüm.
Gençten bi kadıncağız "fakirlik belgesi" almaya çalışıyordu muhtarımızdan. İster istemez görmüş bulundum, ister istemez duymuş bulundum. Ömrümde ilk kez; kör olmayı, sağır olmayı diledim.
O kadar ki yerin dibine girdim.
Kendi vatandaşına nasıl olur da böyle bi belge verebilir koskoca bi devlet diye diye başım önde, süklüm püklüm yürüdüm gittim.

***
Bu Arap sevici beyler, iyi bişey olsa zaten adını "ilmühaber" koymaz mıydı?
Örneğin, varsıllara belge verilse, "şatafat ilmühaberi" olmaz mıydı adı?
Türkçemize kıymışlardı yine. En utanılası konuya kendi dilimizle ad vermişlerdi.
Şark kurnazı, gülünç zihniyet...

***
Niyetim, çok haketseler de akp iktidarına kara çalmak değil. Bu belgenin ne zamandır verilmekte olduğuna ilişkin bilgi sahibi değilim çünkü,
Hem, kalkınmış devletlerde böyle bişey yoktur, bizden başka herhangi bi memlekette buna benzer bi uygulama olamaz kardeşim, falan türü araştırma yaptığım da söylenemez.

Ama;

Tarım demek olan bi ülkede,
Turizm demek olan bi ülkede,
Tarih demek olan bi ülkede,
Kahraman Mehmetçik demek olan bi ülkede,
Folklor demek olan bi ülkede,
Denizcilik demek, hayvancılık demek olan bi ülkede,
Orman demek, dere demek, iklim demek, dört mevsim demek olan bi ülkede...

Vatandaş nasıl yoksul olur?

***
Tekbi yurttaşı dahi yokluk çekerken, bi ülkeyi yönetenler nasıl saraylarda oturur?
Nasıl 20 tane uçağı, 200 tane otomobili, 2000 tane koruması olur bunların?
Cuma namazına bile nasıl konvoyla gider bu insanlar?
Giysi alışverişi için abd'nin en lüks caddesinde nasıl mağaza kapatabilirler?

Nasıl?

***
Bu yazıya başlamadan önce epeyce araştırdım, nedir acaba "suç" sayılan sözcükler diye.
İnanılır gibi değil, günlük yaşamda şaka niyetine gülüp geçilen nice sözcük, yargıç önüne çıkıldığında ceza gerektiriyo!
Fazla örnekle sizleri üzmek istemem, bi insana "ulan" demek bile hakarete giriyo, en iyi olasılık para cezası ile belki kurtulunuyo!

(Yeri geldi anlatayım. Kamusal mekanın birinde Atatürk'ün fotoğrafı indirilmişti. Tutamadım kendimi, bağıra çağıra sövdüm, Ata'mızın fotoğrafını indirenin ağzına s...m dedim. Üzgünüm ama çıkıverdi dudaklarımdan. Şikayetçi oldu birileri, sinkaf etmişim? Mahkemede "yahu sinkaf bu değil ki" desem de dikkate alınmadı. Saygıdeğer Hakim Bey o fotoğrafı indirenin kim olduğunu sorgulamadı bile. Kimden güvence almışsa artık, takmıştı bana kafayı. Suçlu bulundum, para cezası yedim, o para ödendi ama halen sabıkalıyım)

(Halt etmişler!)

(Bi onur belgesi, bi istiklal madalyası olarak iki tane kızıma armağan ediyorum o sabıkayı)

***
Yine dağıtmışım mevzuyu, affola, diyeceğim şu idi salt;

Yasalarımıza göre sadece ve sadece bi insana "Allahsız" demek suç unsuru oluşturmazmış, bilir miydiniz? 
Ki, can simidi sayılır. Unutmuş olmalılar.

Ben artık...

Vatandaşına fakirlik belgesi vermeyi içine sindirebilen, aç yatan milyonlar varken geceleri rahat uyuyabilen her makam sahibine "Allahsızlık ilmühaberi" verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Belki de vatanın yeniden kurtuluşu bu belgeye bağlıdır.

(Sevgili Okurlarım,

Bu yazıyı kaleme aldığım dakikalarda, Galatasaray ve Fenerbahçe sahaya çıkmadığı için Arabistan'da yapılması planlanan ucube final maçı iptal oldu.
Arap sevicilere atılan her tokat bu memleketin onurudur. Bundan sonra olacakların müjdecisidir. 

Ben Beşiktaşlıyım. Cimbomlu ve Fenerli dostlarımı kucaklıyorum)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

15
Şubat
01
Şubat
23
Ocak
13
Ocak
05
Ocak
26
Aralık
22
Eylül
29
Ağustos
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.