İyi insan Erdal İnönü Cumhuriyet tarihimizin "sağlama işlemi" gibidir. Kimi insanlar, kimi sülaleler, dolayısıyla kimi kromozom ve genler birinci adam olmaya uygun değilmiş demek.
Bunu Madımak katliamında bizzat yaşadık. Diğer tüm nitelikleri bi yana, dünyaya İsmet Paşa'mızın oğlu olarak gelmiş birinin bile gücü yetmedi, polisi-jandarmayı otel önüne sevk edip, 37 canımızı kurtarmaya?
İlginçtir.
Bizler, "Menemen'i yakın" türü talimatlar verebilecek devlet adamları beklerken, tutup bizi yaktılar.
***
Güneşler parıldadıkça cennetlerde durası İsmet Paşa'mız da üç aşağı beş yukarı aynı durumdaydı.
Köy Enstitüleri, NATO, tarım, iç işleri, dış politika, bağımsız ekonomi vb. konularda kendisinden umulan direnci gösteremedi.
Gayet basit açıklamaları olan; paramıza neden kendi fotoğrafını koydurduğu gibi, ekmeğin neden karneyle dağıtıldığı gibi olgularda kendini anlatamadı.
Olan, gencecik Cumhuriyetimize oldu.
Paşa'dan geriye kalan soyluluk, laiklik, centilmenlik, sanatseverlik gibi kavramlar sıradan vatandaşta ne yazık ki karşılık bulamadı. Aksine, devlet yönetimine çöreklenen üç kuruşluk ağızlara "sakız" oldu, koskoca İsmet İnönü...
-"Ben Atatürk değilim, O'nun yaptıklarını benden beklemeyin" sözleri ise vatana bişey kazandırmadığı gibi, sadece benim gibi sulu gözlü insanlarda birer damla onurlu gözyaşı olarak kalabildi.
***
Ülkemizin genel gidişatı, bize özgü çok büyük olaylar (ve acemice hatalar) olmadıkça, bi Kemal Kılıçdaroğlu iktidarının geldiğini gösteriyor.
İlkin, Bay Kemal aşağılamasını Tayyip Bey'in ağzından söke söke alıp, kendisinden Bay Kemal diye söz edebilme başarısını, bu yolla kazandığı sempatiyi kutlamak gerek.
Ve sonra... Hak hukuk adalet sloganıyla... Ankara-İstanbul yürüyüşüyle... Büyük şehir belediye seçimlerindeki zaferiyle... Mevcut iktidara tıpış tıpış yaptırdığı bazı anlamlı icraatıyla...
Zaten hakedilmiş bi "geliyor gelmekte olan" durumu yaşamıyor muyuz?
Bunu da görmek gerek.
***
20 yıldır çile çeken vatansever insanlarız bizler.
Tabi ki bekliyoruz Bay Kemal'den bişeyler. Sakın ola günün birinde demesin bize; benden Atatürk'ün yaptıklarını beklemeyin.
Vallahi bekliyoruz, billahi bekliyoruz.
***
Helalleşme nedir örneğin? Kimlerle helalleşeceğiz?
Şeyh bilmem kimlerle mi?
Cemaatlerle mi?
Yetmez ama evet diyenlerle mi?
İkinci Cumhuriyetçi tayfayla mı?
Bay Kemal bilmeli. Biz kimseyi hoş görmeyi düşünmüyoruz. Bizim demokrasi kisvesi altında, hiçbi vatan haininin elini sıkma niyetimiz yoktur.
***
Hesap sormamak isteği, rövanşist olmamak söylemi nedir peki?
Asla.
Elbette hesap sorulacak günü bekliyoruz. Elbette hukuk kuralları içinde tepeden tırnağa bi yargılama bekliyoruz.
Elbette bunların ağzından çıkmış her Atatürk düşmanı sözcüğün bedelinin ödetilmesini bekliyoruz.
Biz kimseyle uzlaşmayı, biz kimseyi bağışlamayı, biz kimseye tahammül etmeyi düşünmüyoruz.
***
Seçimden sonraki ilk gün, Çankaya'ya çıkılmasını...
Seçimden sonraki ilk gün, derhal askerî okullarımızın açılmasını...
Seçimden sonraki ilk gün, asla insaniyet için değil, sinsi bi planla ülkemize doldurulduğu aşikar tüm mültecilerin geri gönderilmesini..
Seçimden sonraki ilk gün, kahraman Mehmetçiklerimizin bütün sınırlarımıza hakim oldurulmasını...
Bekliyoruz.
And olsun bekliyoruz, şart olsun bekliyoruz.
***
Bunca yıldır kelle koltukta, Mustafa Kemal'in askeri olarak yaşamışım.
Geldim gidiyorum şu yalan dünyadan. Şuncağız özel isteğimi kırmaz umarım Bay Kemal;
1) Genelkurmay'ın karşısına kol saati heykeli yapanlara, lütfen göstersin, kol saati nasıl olurmuş!
2) Yahu hasret kaldık, muzu kasım ayında, çileği mayıs ayında yemeye. Her türlü meyve-sebzenin 12 ay bulunabildiği bi doğa, bi tarım politikası mı olurmuş!
***
Zor değil Bay Kemal, sen sen ol, başımızı öne eğdirme.
Sen de eğdirirsen eğer, geri dönüşümüz yoktur.
Bi sabah uyanırız; Diyarbakır kantonu??? Aaa der, kendimizi kandırırız...
Aslında fena olmadı canım. Doğuyu verdik. Artık analar ağlamayacak! falan diye.
Toprak altında kefensiz yatanları unutma Bay Kemal.
Dinime unutma, imanıma unutma.