Hayatımda Tahtakale esnafı olamadım hiç, ama Beşiktaş Çarşı'sına gençliğimi vermişim.
Üç aşşaa beş yukarı aynı şeydir. Bilirim.
Bu bir olsun.
Sırça köşklerin, padişah saraylarının ciğeri beş para etmez kalem erbabına benzemeyi beceremedim hiç.
Aksine. Çay ocaklarının, gariban bankların, kimsesiz parkların, soğuk mendireklerin, ter kokulu belediye otobüslerinin, ateşli ve adanmış stadyumların yazarı olmaya çalışmışım, olabildiğimce.
İyi bilirim. Halka inmek ne haddime, halkım zaten ulan ben. Üçü beşi yok, tamamen aynı şeyim.
Bu da iki olsun.
***
Yani?
"O kılıçları kime çekiyorsun" derse bi insan. Bu lafın altında nasıl bi tehdit, azar, posta koyuş. Ne menem bi racon...
Ve ne terbiye dışı ana avrat bi küfür...
Yattığını anlayacak kadar varım.
Öyle lafı söyleyip kaçmak yok kardeşim. Er meydanı başka bi meydandır. Tarikatla, cemaatle, koruma ordusuyla kaçamazsın.
Drama Köprüsü'dür, dardır, geçilmez.
Geçemezsin.
***
Andımız yasak ya hani?
Her sabah "Varlığım Türk varlığına armağan olsun" diyerek dersbaşı yapamaz olduk ya sayende.
İşte Türk varlığıyla meselesi olanlara çektik kılıçlarımızı.
Bakmayın kafa kağıdımda 1966 yazdığına. Ben Harbiyeli genç teğmenim.
***
Şeker Bayramı olur anmazsın. Kurban olur anmaz. Namaz kılabilmeyi kime borçlu olduğunu unutursun.
23 Nisan'dır, 19 Mayıs'tır iplemezsin. 29 Ekim'dir iplemez. Nefes alman kimin eseridir bilmezden gelirsin.
Çanakkale'yi Mustafa Kemal'siz var sayarsın.
Çanakkale içinde vurulup, ölmeden mezara girenler için yaşarım ben. İşte, onların mübarek hatıraları için çektik kılıçlarımızı. İzin mi alacaz?
Bi daha dene bakalım, Çanakkale'yi geçebilecek misin?
Bakmayın Harbiyeli olmadığıma, gerekirse bitli piyade, gerekirse genelkurmay başkanıyım ben.
***
Kurtuluş Savaşı'nı Yunanlılar kazansaydı keşke.
Bunu diyen tımarhanelik deliye çektik kılıçlarımızı.
O pislik herifi ziyaret edip onur verenlere çektik.
El ele fotoğrafa girenlere çektik.
Atına binmiş de elinde dizgin / Vardığı cephede heç olmaz bozgun.
Antep'te Karayılan'ım ben. Nerde düşman görsek orda bitirmek için çektik.
***
Askeri Okulları darmaduman,
Gata'mızı piç ettin ya hani?
Bunları söke söke geri almak için çektik.
Şu yaşa ermişim, çakı bıçağından öte silahım, aspirinden öte hekimlik bilgim yoktur.
Ama gerekirse Kuleli Askeri Lisesi nöbetçi astsubayı, gerekirse Gata Başhekimi'yim ben.
Tutamadığım nöbetler, kurtaramadığım, şehit olmuş Mehmetlerimiz için çektik.
Amam bre deryalar,
Biz nişanlıyız.
Bi boydayız hepimiz,
Delikanlıyız.
Bunu bil diye çektik.
***
Türklüğü ayaklar altına alana.
Türk bayrağını suç unsuru sayana.
İzmir Marşı'nda siyaset arayana çektik.
Canımız pahasına çektik o kılıçları.
Bozulmuş düşmanlar yel gibi kaçar.
Kovalayacağız yine. Denize dökeceğiz yine.
Bakma yanlış çağa denk düşmüşüm.
İlk hedefiniz Akdeniz'dir komutu alanlardanım ben.
***
Bu kadar şiir boşuna yazılmadı.
Bu kadar türkü boşuna yakılmadı.
Bu kadar devrim boşuna yapılmadı.
Ya istiklal ya ölüm demek için çektik o kılıçları.
Mustafa Kemal'im ben.
***
Hayat Yemen'dir bize artık.
Gideriz.
Dönmeyiz, dert değil.
Mızıka çalacağız düğün sanma!
Kılıç sesidir.
Tam bağımsızlığın nefesi, Mustafa Kemal'in sesidir.