Yakıştırma mıdır? Demiş midir harbi harbi? Kaynağını bilmiyorum yeminle. -''Dünya yüzünde gördüğümüz herşey kadının eseridir!'' Bence demiştir Mustafa Kemal. Zaten başka hangi ''herif'' söyleyebilir ki bu sözü cümle alemde? *** Hem çapkınsın, hem bıçkın. Hem çok yakışıklısın artizz gibi, hem çok şık giyimli. Hem devrimcisin, hem başarmış. Hem komutansın, hem muzaffer. Hem de sahibisin yüce vatanın. Buna karşın, entersan vakadır, yaşamına girmiş hiçbi kadın (annen dahil) mutlu edememiş seni!   Ama yaptığın sonuçta kadın devrimi. *** Zaman makinesine binip, şöyle bi tarihi dolaştığında... Orta Asya'dır... Memlük'tür... Ne bileyim Selçuklu'dur. Nereye gidersen git, fark etmez. Türk'ün olduğu her coğrafyada kadın kuıtsaldır.   Kadın tarımda. Kadın orduda. Kadın evde. Kadın her yerde, kadın en önde.   Kadın devletin başında Hatun, erkek devletin başında Kağan. Kadın erkekle eşit.   Türk kadını böyle bişey. *** Osmanlı geldi, Türk kadınını ümmete çevirdi. Gazi Paşa'mız geldi, Türk kadınını aslına dönüştürdü. Hazmedemedikleri budur. *** Egemen Bağış kadar varım sanırım. İzninizle ''Bakara makara bi ayet sallamak'' gibi bi ahlaksızlığa sapmadan, ben de Bakara suresinden söz etmek isterim.   Çok uzun bi suredir bu, belki de en uzunu, kutsal kitabımızın. Gençken de takılıp kalmıştım, 40’lı yaşımda da takılıp kalmıştım, 60'a merdiven dayadığım şu günlerde de... Aklıma düştü. ''Kadınlarınız tarlanızdır. Kadınlarınıza dilediğiniz şekilde varın''. Ne demektir bu yahu? Ulu yaradan böyle bişey der mi hiç? Bi salak ben miyim, sizin aklınıza başka bişey geliyo mu? *** Birinci seçeneği seçtim. Salak olduğuma karar kıldım. Şehrimin halk kütüphanesine kapanıp, bulabildiğimce ''tefsir'' okudum. Neyin peşindeyim peki? Yanlış olan benim, şimdi öyle derin, öyle engin yorumlar okuyacağım ki, burada verilmek istenen doğru mesajı algılayacağım, düşündüklerimden utanacağım ve karşılaşacağım ''mecazi anlam'' beni şaşırtacak. Falan... Bedensel değil, manevi değerlerin amaçlandığını bi güzel öğreneceğim. Filan... Ne gezer kardeşim. Bütün ulemaler benim anladığım gibi anlamış. Çoğalmak şart. En kibar ulemamız; ''aman dikkat, edebiyle'' diyerekten uyarmış, hepsi bu. *** Her şey ne denli net di mi? *** O büyük komutandan ''Hakikatı konuşmaktan korkmayınız'' gibi bi buyruk almışım. Yazacağım tabii ki. Olimpiyatlarda nal toplamışız... Meclis'te kan akmış daha dün... AYM kararlarını ipleyen kalmamış... Ekonomi çökmüş... Tarım bitmiş... Zerre hükmü yoktur gözümde. Bi adam çıkar, hepsini düzeltir. Fakat... Bi tarafta ''kadını birey yapmış' zihniyet'', diğer tarafta ''kadını yalnızca tarla kabul etmiş zihniyet''... Vatanımdaki ana mesele budur. Buradan sıyrılamazsak, Türkiye Cumhuriyeti biter. *** Tarla başlıklı bi başka makalem, ULUS'ta, Mart 2015'te yayımlanmış. Bi seçimin hemen öncesi yazmışım. O yazının finali şöyle bitmiş; ''Sandık nöbetçisi boş iştir artık. Uçak inebilecek her düzlüğe, helikopter kalkabilecek her tarlaya birer nöbetçi koymak gerekir. Ki, kaçamasınlar.'' Mustafa Kemal'in tarlası öyle her tarlaya benzemez. Eninde sonunda erken seçim olacağa benziyor, ben yine aynı görüşteyim.