Birlik ve beraberliğimizin Sembolü Çanakkale Zaferinin 110. Yılını yarın kutlayacağız.
Dünya tarihinde önemli bir dönüm noktası olan Çanakkale Zaferi, kendisinden kat ve kat güçlü olan ordulara geçit vermeyen ulusumuzun bütün varlığıyla özgürlük ve bağımsızlık uğruna verdiği mücadelenin sembolü, bir kahramanlık destanıdır. Bugün bu zaferin 110. yılını kutluyoruz.
Türk Ulusu, özgürlük ve bağımsızlığı için her türlü engeli aşacağını, birlik içinde yurdun her karış toprağını canı pahasına savunacağını “Çanakkale geçilmez” dedirterek bu savaşta bir kez daha kanıtlamıştır.
Çanakkale’de, ulus olma bilincinin tohumları atılmış, Kurtuluş Savaşı’nın kazanılması ve demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna zemin hazırlanmıştır.
Çanakkale cephesinde Büyük Önder Atatürk, liderliğini, cesaretini, yurt sevgisini ve askeri dehasını ortaya koymuştur. Çanakkale zaferinden güç alan ulusumuz, Kurtuluş Savaşı’nda O’nun etrafında bütünleşerek emperyalist devletlere karşı dünyada ilk bağımsızlık mücadelesini vererek büyük bir zafere imza atmıştır. Emperyalizmin yenilebileceğini gösteren bu zafer tüm mazlum uluslara da örnek olmuştur.
Maalesef son zamanlarda bu zaferin önemi göz ardı edilmekte, Mustafa Kemal’siz bir Çanakkale yaratılmak ve ulus bilincini aşılayan bu kahramanlık destanı önemsizleştirilmek istenmektedir. Günümüzde, Kut’ül-Amare’nin “zafer” olarak Çanakkale’nin ise bir “cephe” olarak ifade edilmesi bunun göstergesidir.
Kurtuluş Savaşı’nda “Yunan galip gelseydi” diyen hadsizlere siyasi iktidar tarafından saygı gösterildiği, İstiklal Marşımızın bile tartışmaya açıldığı bugünlerde, 110. Yılını kutladığımız bu kutlu zaferin önemi daha da artmaktadır. Gafiller, bunu böylece bilmelidir. Çanakkale Zaferi her yıl daha da artan bir şevk ve heyecanla kutlanacak ve İstiklal Marşımız daha bir şevkle ve semaları titreten bir sesle haykırılacaktır.. .
Bilinsin ki Cumhuriyet'e ve Cumhuriyet değerlerine sahip çıkan Türk milleti, müfredatta azaltılsa da çıkarılsa da Çanakkale ruhunu evlatlarımıza aşılamaya devam edecektir.
Yurdumuzu işgal eden emperyalist güçlere karşı, ulusumuzun eşsiz bir mücadeleyle vermiş olduğu var olma savaşı ve bu savaş sonrasında kazandığımız zaferin 110. yıldönümünde, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü ve şehitlerimizi rahmetle anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz.
Bu noktada hepimizin bildiği ve şehit kanlarının suladığı Çanakkale tepelerinde sergilenen, Merhum Necmettin Halil Onan’ın “Bir Yolcuya” şiirini sizlerle bir kez daha paylaşmak istiyorum.
BİR YOLCUYA
Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın Bu toprak, bir devrin battığı yerdir. Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda Gördüğün bu tümsek, Anadolu'nda İstiklal uğrunda, namus yolunda Can veren Mehmed'in yattığı yerdir.
Bu tümsek, koparken büyük zelzele, Son vatan parçası geçerken ele, Mehmed'in düşmanı boğduğu sele Mübarek kanının akıttığı yerdir.
Düşün ki, haşrolan kan, kemik eti Yaptığı bu tümsek, amansız çetin Bir harbin sonunda bütün milletin Hürriyet zevkini tattığı yerdir.