Telefonun cihazının her evde olmadığı yıllar.
Cep telefonunun henüz esâmesi bile yoktu. Hali vakti olanların evlerine normal telefonlar vardı. Haberleşme ancak PTT kulübelerinden Jetonla yapılırdı. PTT şubelerinde, şehirlerin merkezlerinde telefon kulübeleri vardı.
Ankesörlü telefonların önünde uzun kuyruklar oluşurdu. Yine, bazı işyerlerindeyse jetonlu telefonlar vardı. Bu telefonların jetonları daha farklıydı.
Bu telefonlarla konuşabilmek için üç ayrı Jeton kullanılırdı. Küçük, orta ve büyüktü.
Küçük Jeton şehir içi, orta Şehirlerarası, büyük Jeton Milletlerarası iletişimde kullanılırdı. Konuşma süresi üç dakika ile sınırlıydı.
Yine, şehirlerarası ve milletlerarası görüşmeler için PTT merkezlerinde santral aracılığı ile de yapılabiliyordu. Görüşme numarasını santral memuruna verir, sıra beklerdiniz. Sıranız geldiğinde santral memuru sizi çağırır görüşmenizi yapabilirdiniz.
Kimse kimseye her istediğinde ulaşamazdı. Bugün telefon kirliliğini düşününce ulaşılmaz olmak da pek rahatmış diyebiliyorum.
Sırası gelen telefonu eline alır kulağına dayar, ardındaki kuyruğa aldırmadan dakikalarca saçma sapan konuşur dururdu. Bekleyenlerin sinir katsayısı yükselir, sözlü sataşmalar kavgaya dönüşürdü.
Jetonların birçok hilesi bulundu, mahir Türk mucitleri tarafından.
En popüleri jetona delik açıp iple bağlama şeklindeydi.
Jeton delinir ip bağlanırdı. Karşı tarafın konuşması bitmeye yakın çekerseniz jeton hazneye düşmez iple geri alınırdı.
İş yerlerinde özel Jetonlu telefonlar.
Tunus Caddesinde Huzur Kıraathanesi vardı. Ankara’da ilk kadınlı/erkekli insanların takıldığı mekânlardan biriydi. Çoğunlukla, üniversiteliler ve gençler müdavimiydi. Okul sonrası arkadaşlarla bir Tunalı turu yapar, sonra Huzur’a mutlaka uğrardık.
Sahibi Samsunlu rahmetli Orhan Kefeli'ydi.
Bizi çok severdi. Huzur Kıraathanesinde de Jetonlu telefon vardı. Orhan abi dönem dönem gelen yüklü faturalardan dert yakınır dururdu.
Telefona bir kablo ile bağlı jeton kutusunun, Jeton haznesi vardı. Hazneyi geri çektiğinizde Jeton haznesi açılır, Jeton’u yerleştirip ileri ittiğinizde numarayı çevirip konuşma başlardı.
Hilesi şöyleydi;
Jeton’u ileri iter, karşıdan sesi aldığı anda Jeton tuşu geri çekilir işlem tamamlanırdı. Jeton’u çaktırmadan geri alır, istediğiniz kadar konuşabilirdiniz.
Orhan abi bizim haylazlığımızı nereden bilsin.
Baktı olacak gibi değil batsın onun kazancı, diye Jeton aparatını söküp atmış, kendi kurtulmuş, ama biz öğrencilerse ayazda kalmıştık.
Umarım!
Orhan abi yaptığımız bu haylazlığı, öbür dünyada affetmiştir.