Hamdi Özdemir
Köşe Yazarı
Hamdi Özdemir
 

Jetonlu Telefonlar

Telefonun cihazının her evde olmadığı yıllar. Cep telefonunun henüz esâmesi bile yoktu. Hali vakti olanların evlerine normal telefonlar vardı. Haberleşme ancak PTT kulübelerinden Jetonla yapılırdı. PTT şubelerinde, şehirlerin merkezlerinde telefon kulübeleri vardı. Ankesörlü telefonların önünde uzun kuyruklar oluşurdu. Yine, bazı işyerlerindeyse jetonlu telefonlar vardı. Bu telefonların jetonları daha farklıydı. Bu telefonlarla konuşabilmek için üç ayrı Jeton kullanılırdı. Küçük, orta ve büyüktü. Küçük Jeton şehir içi, orta Şehirlerarası, büyük Jeton Milletlerarası iletişimde kullanılırdı. Konuşma süresi üç dakika ile sınırlıydı. Yine, şehirlerarası ve milletlerarası görüşmeler için PTT merkezlerinde santral aracılığı ile de yapılabiliyordu. Görüşme numarasını santral memuruna verir, sıra beklerdiniz. Sıranız geldiğinde santral memuru sizi çağırır görüşmenizi yapabilirdiniz. Kimse kimseye her istediğinde ulaşamazdı. Bugün telefon kirliliğini düşününce ulaşılmaz olmak da pek rahatmış diyebiliyorum. Sırası gelen telefonu eline alır kulağına dayar, ardındaki kuyruğa aldırmadan dakikalarca saçma sapan konuşur dururdu. Bekleyenlerin sinir katsayısı yükselir, sözlü sataşmalar kavgaya dönüşürdü. Jetonların birçok hilesi bulundu, mahir Türk mucitleri tarafından. En popüleri jetona delik açıp iple bağlama şeklindeydi. Jeton delinir ip bağlanırdı. Karşı tarafın konuşması bitmeye yakın çekerseniz jeton hazneye düşmez iple geri alınırdı. İş yerlerinde özel Jetonlu telefonlar. Tunus Caddesinde Huzur Kıraathanesi vardı. Ankara’da ilk kadınlı/erkekli insanların takıldığı mekânlardan biriydi. Çoğunlukla, üniversiteliler ve gençler müdavimiydi. Okul sonrası arkadaşlarla bir Tunalı turu yapar, sonra Huzur’a mutlaka uğrardık. Sahibi Samsunlu rahmetli Orhan Kefeli'ydi. Bizi çok severdi.  Huzur Kıraathanesinde de Jetonlu telefon vardı. Orhan abi dönem dönem gelen yüklü faturalardan dert yakınır dururdu. Telefona bir kablo ile bağlı jeton kutusunun, Jeton haznesi vardı. Hazneyi geri çektiğinizde Jeton haznesi açılır, Jeton’u yerleştirip ileri ittiğinizde numarayı çevirip konuşma başlardı. Hilesi şöyleydi; Jeton’u ileri iter, karşıdan sesi aldığı anda Jeton tuşu geri çekilir işlem tamamlanırdı. Jeton’u çaktırmadan geri alır, istediğiniz kadar konuşabilirdiniz. Orhan abi bizim haylazlığımızı nereden bilsin. Baktı olacak gibi değil batsın onun kazancı, diye Jeton aparatını söküp atmış, kendi kurtulmuş, ama biz öğrencilerse ayazda kalmıştık. Umarım! Orhan abi yaptığımız bu haylazlığı, öbür dünyada affetmiştir.
Ekleme Tarihi: 02 Nisan 2024 - Salı

Jetonlu Telefonlar

Telefonun cihazının her evde olmadığı yıllar.

Cep telefonunun henüz esâmesi bile yoktu. Hali vakti olanların evlerine normal telefonlar vardı. Haberleşme ancak PTT kulübelerinden Jetonla yapılırdı. PTT şubelerinde, şehirlerin merkezlerinde telefon kulübeleri vardı.

Ankesörlü telefonların önünde uzun kuyruklar oluşurdu. Yine, bazı işyerlerindeyse jetonlu telefonlar vardı. Bu telefonların jetonları daha farklıydı.

Bu telefonlarla konuşabilmek için üç ayrı Jeton kullanılırdı. Küçük, orta ve büyüktü.

Küçük Jeton şehir içi, orta Şehirlerarası, büyük Jeton Milletlerarası iletişimde kullanılırdı. Konuşma süresi üç dakika ile sınırlıydı.

Yine, şehirlerarası ve milletlerarası görüşmeler için PTT merkezlerinde santral aracılığı ile de yapılabiliyordu. Görüşme numarasını santral memuruna verir, sıra beklerdiniz. Sıranız geldiğinde santral memuru sizi çağırır görüşmenizi yapabilirdiniz.

Kimse kimseye her istediğinde ulaşamazdı. Bugün telefon kirliliğini düşününce ulaşılmaz olmak da pek rahatmış diyebiliyorum.

Sırası gelen telefonu eline alır kulağına dayar, ardındaki kuyruğa aldırmadan dakikalarca saçma sapan konuşur dururdu. Bekleyenlerin sinir katsayısı yükselir, sözlü sataşmalar kavgaya dönüşürdü.

Jetonların birçok hilesi bulundu, mahir Türk mucitleri tarafından.

En popüleri jetona delik açıp iple bağlama şeklindeydi.

Jeton delinir ip bağlanırdı. Karşı tarafın konuşması bitmeye yakın çekerseniz jeton hazneye düşmez iple geri alınırdı.

İş yerlerinde özel Jetonlu telefonlar.

Tunus Caddesinde Huzur Kıraathanesi vardı. Ankara’da ilk kadınlı/erkekli insanların takıldığı mekânlardan biriydi. Çoğunlukla, üniversiteliler ve gençler müdavimiydi. Okul sonrası arkadaşlarla bir Tunalı turu yapar, sonra Huzur’a mutlaka uğrardık.

Sahibi Samsunlu rahmetli Orhan Kefeli'ydi.

Bizi çok severdi.  Huzur Kıraathanesinde de Jetonlu telefon vardı. Orhan abi dönem dönem gelen yüklü faturalardan dert yakınır dururdu.

Telefona bir kablo ile bağlı jeton kutusunun, Jeton haznesi vardı. Hazneyi geri çektiğinizde Jeton haznesi açılır, Jeton’u yerleştirip ileri ittiğinizde numarayı çevirip konuşma başlardı.

Hilesi şöyleydi;

Jeton’u ileri iter, karşıdan sesi aldığı anda Jeton tuşu geri çekilir işlem tamamlanırdı. Jeton’u çaktırmadan geri alır, istediğiniz kadar konuşabilirdiniz.

Orhan abi bizim haylazlığımızı nereden bilsin.

Baktı olacak gibi değil batsın onun kazancı, diye Jeton aparatını söküp atmış, kendi kurtulmuş, ama biz öğrencilerse ayazda kalmıştık.

Umarım!

Orhan abi yaptığımız bu haylazlığı, öbür dünyada affetmiştir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (15)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Tiyatro
(02.04.2024 17:30 - #1038)
Jetonlu telefonlarda insan sabrı saygıyı bekleyenlere özen gösterirdi şimdi cep telefonları herkesin kara kutusu ve dünyası…
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mine Dağlı
(02.04.2024 17:40 - #1039)
"Jeton gec düstü" derdik,anlatılan geç kavrandiginda...guzel gunlerdi.Anılariniza sağlik.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Erol güneş
(02.04.2024 17:44 - #1041)
Mükemmel tespit biranda 80li yıllara gittim kaleminize saglık abim
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Fahri Berker
(02.04.2024 18:06 - #1042)
Eline sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Müslüm Ateş
(02.04.2024 18:13 - #1043)
Hamdi bizim oturduğumuz semtte ilk telefon bizim evde olmuştu. Gelen giden komşu bizim evden kocasını kızkardeşini ararlardı. Baktık Gelen faturaları ödemekte zorlanıyoruz telefon altına paralı makine bağlatmıstık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Venüs
(02.04.2024 18:36 - #1045)
Ne güzel günlerdi o günler ..
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Murat Eren
(02.04.2024 18:36 - #1046)
Gizli hazinemde 3-5 jetonom mevcuttur, belki birgün lazım olur diye...Sevgili hamdi jeton ayrıca iş kapısıydı PTT önleri ve Telefon kulübeleri yakınlarında satıcıları vardı, güzel günlerdi TEŞEKKÜRLER...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
MESUT ÖZDEMİR
(02.04.2024 18:45 - #1048)
Kalemine sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mustafa mete.
(02.04.2024 19:51 - #1049)
Hocam o yılları çok iyi hatırlarım pazarın orda kulube vardı ordan görüşme yapardık çok güzel günlerdi herşeyin bakir oldugu yıllar çok teşekkür ederim tekrar o günlere götürdünüz beni Saygılar sunuyorum
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
KARAÇOCUK
(02.04.2024 22:56 - #1050)
Zamanda bizde ip bağlar konuştuktan sonra geri çekerdik jetonu.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Leyla
(03.04.2024 09:36 - #1052)
Eski günler daha samimi daha güzeldi kalemine sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Soner Çadırcı
(03.04.2024 10:45 - #1053)
Değerli yazınız için çok teşekkür ederim Hamdi Bey...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ö.Aydın
(03.04.2024 14:18 - #1058)
Bizim kuşak 90 lı yılların gençleri hem teknolojisiz hem de teknolojik dünyaya hızla yaşadık.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Naci ÖZCAN
(05.04.2024 03:41 - #1059)
Sevgili Hamdi bir dönemin çilesine ışık tutan bu yazını bu dönemin gençlerine anlatmak lazım sevgi ve muhabbetle
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Murat SARITAŞ
(05.04.2024 17:03 - #1060)
O yıllar daha güzeldi sevinçlerimizi, şaşkınlığımızı, korkularımızı tüm duygularımızı birbirlerimizin gözlerinin içine bakarak paylaşırdık gizlemeden. Şimdi ise tüm duygularımızı telefonların ardına gizliyoruz ve insani duygulara gittikçe yabancılaşyoruz. Yüreğine, kalemine sağlık arkadaşım o yıllardaki iletişimi güzel anlatmışsın.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.