Hamdi Özdemir
Köşe Yazarı
Hamdi Özdemir
 

Zehra Öğretmen

29 Ekim 2017 İstanbul. Cumhuriyet Bayramı dolaysıyla, Lise arkadaşlarımız ve öğretmelerimizle birlikte İstanbul’da buluşuyoruz, birkaç yıldır. Ankara’dan ve İstanbul dışında başka kentlerden, yurtdışından katılanlar da oluyor. Ne yazık ki “Pandemi” sonrası, derin ekonomik koşullar, 2023 yılında yaşadığımız asrın depremi sekte vuruyor sosyal ilişkilere. 1970 yılların ikinci yarısında Ankara 50.Yıl Lisesinde kimya öğretmenimiz Zehra Alptekin. Meşakkatli yıllarda kimya dersinde yaşanılanları anımsatan “nostalji kokan” temsili sınıf yoklaması yapıyor. Ders: Kimya Öğretmen: Zehra Alptekin, Sınıf başkanı: Mehmet Ayhan Çelik Zehra hoca sınıfın kapısından girdiğinde hep birlikte asker nizamıyla ayaktayız. Derin bir sessizlik, çıt çıkmıyor kimseden. Derin sessizlik sonrası zarafet yüklü bir ses “günaydın çocuklar”, diyor. Sınıfça koro halinde “günaydın öğretmenim”. “Oturun çocuklar” komutuyla olduğumuz yere gömülüyoruz. Ayhan yoklama yaptın mı oğlum. Öğretmenim yaptım ama eksikler var. Getir bakıyım sınıf listesini? Ayhan uzatıyor sınıf listesini Zehra öğretmene. İsimleri yüksek tonla birer birer okuyor ve sınıfa bakarak izliyor. (Başkaları yerinde burda diyenler olabilir kaygısıyla). Emine? Burda. Ayhan Aylin? Burda. Hamdi, Sami, Cumhur? Burda. Emre, Songül, Osman, Yetkin, Sevim, Şükran, Tahsin? Burda Erol, Bülent, Fevziye, Musa, Gültekin, Beyhan, Yakup, Gülizar? Burda. Gavur Ali, Laz Ali, Vedat Ali? Sınıf başkanı yoklar öğretmenim, diyor. “Olsalar zaten şaşardım evladım”, diyor Zehra öğretmen sınıf başkanı Mehmet Ayhan’a. Lakin içten içe kaygılanmıyor da değil. Siyasi olaylar nedeniyle müşkül zamanlar. Çocukların başına bir şey gelebilir düşüncesiyle endişeleniyor. Yaşanılan tarihlerde endişelenmemesi için bir neden yok. Ülkede ortalık karmakarışık. Trajik olaylar yaşanıyor. Polis, Jandarma alabilir, aylarca gözaltında tutulabilirler. Nerden geldiği bilinmeyen bir kör kurşunun hedefi olabilirler. Zehra Alptekin’in Açın defterlerinizi/kitaplarınızı, talimatıyla yoklama tamamlanıyor. 29 Ekim 2017 akşamı İstanbul Beyoğlu! Bir kahkaha tufanı yayılıyor İstanbul semalarına. Yaşanılan bu anı sonrası bir hüzün çöküyor yüreklere. Duygu seli yaşanıyor gözlerde. Film şeridi gibi usumuzdan kayıp gidiyor anılar, flu zaman perdesinde yaşananlar. Zehra öğretmenin sesi duygusal havayı dağıtıyor. Haydi, çocuklar bugün 29 Ekim bayramı. Hüzünlü değil coşkulu olmalıyız, değil mi? Ne yapıyoruz? Hep birlikte bayraklarınız eşliğinde 10. Yıl Marşımızı söylüyoruz. 10. Yıl Marşına mekânda olanlarda eşlik ediyor. Coşkumuz, sevincimiz İstanbul’ göklerinde yankılanıyor. Bir arkadaşımız, Zehra öğretmenimize mezun anı defterine bir not bırakmasını istiyor. Zehra hocam, İstanbul 29 Ekim etkinliği başladığı an, 50.Yıl Lisesinde yaşadığı bir sınıf yoklamasını anımsıyor. O dönemki öğrencilerini karşısında gördüğünde, gözleri dolu dolu Mezunlar Derneği’nin anı defterine, böyle duygusal bir anı yazıyor. Zehra Alptekin; Doğan Cüceloğlu’nun “Öğretmen Olmak Bir Can’a Dokunmak” der. Öğretmenin değerini daha iyi anlatan bir başlık olmazdı sanırım. Öğretmenlik hakkında düşüncelere dalınca aklıma hep bu sözleri gelir. 1970’lerin son çeyreğinde okulumuzda görev yapan, öğrencisi üzerine titreyen bir anne iç güdüsüyle yaklaşan, aydın bir Cumhuriyet öğretmenidir. Çok uzun süre görev yapmamış olsa bile, her öğrencisine dokunmuş, üzerlerinde derin izler bırakmıştır. Zor zamanlarda görev yapmıştır. “MC” hükümetleri zamanında görevden alınmış, sürgün olmuş, birçok soruşturma geçirmiş, baskılardan asla yılmamıştır. Zehra Alptekin gibi, bu kuşağın öğretmenleri mesleğini asla bir iş olarak görmez. Eğitimcidir bu kuşak öğretmeleri. Çünkü karşılarında bir boş defter vardır. Ve onu şekillendirerek, geleceğe hazırlamak gibi önemli bir görevleri vardır. Öğretmenlik asla hata kabul etmez bir meslektir. Yapılan hataların geri dönüşü yoktur. Ellerine birçok insanın hayatı emanet edilmiştir. İşleyip dokumak öğretmenlere bırakılmıştır. Doğan Cüceloğlu’nun sözünde olduğu üzere öğrencisine dokunur. Sınıf yoklamasında derste olmayan öğrencilerinin olmayışını merek eder, endişelenir. Öncelikle bir annedir Zehra Alptekin. Her öğrencisi onun çocuğudur. Onlara dokunur, dokunduğunda haz alır, mutlu olur. O zaman öyleydi, ya şimdi; Dün nasılsa bugünde öyledir. Çoluk çocuk sahibi olmuş öğrencileri hâlâ onun gözünde bir çocuktur. Onların büyüdüklerini düşünmez. “Çocukların bir annenin gözünde büyümediği gibi”. İlerlemiş yaşına rağmen, sağlık sorunu yoksa öğrencileriyle birlikte olmak ister. Üstelik öncülük eder. Çok yaşa aydınlık yürekli Cumhuriyet öğretmeni!  
Ekleme Tarihi: 20 Mayıs 2024 - Pazartesi

Zehra Öğretmen

29 Ekim 2017 İstanbul.

Cumhuriyet Bayramı dolaysıyla, Lise arkadaşlarımız ve öğretmelerimizle birlikte İstanbul’da buluşuyoruz, birkaç yıldır. Ankara’dan ve İstanbul dışında başka kentlerden, yurtdışından katılanlar da oluyor.

Ne yazık ki “Pandemi” sonrası, derin ekonomik koşullar, 2023 yılında yaşadığımız asrın depremi sekte vuruyor sosyal ilişkilere.

1970 yılların ikinci yarısında Ankara 50.Yıl Lisesinde kimya öğretmenimiz Zehra Alptekin. Meşakkatli yıllarda kimya dersinde yaşanılanları anımsatan “nostalji kokan” temsili sınıf yoklaması yapıyor.

Ders: Kimya

Öğretmen: Zehra Alptekin,

Sınıf başkanı: Mehmet Ayhan Çelik

Zehra hoca sınıfın kapısından girdiğinde hep birlikte asker nizamıyla ayaktayız. Derin bir sessizlik, çıt çıkmıyor kimseden. Derin sessizlik sonrası zarafet yüklü bir ses “günaydın çocuklar”, diyor.

Sınıfça koro halinde “günaydın öğretmenim”.

“Oturun çocuklar” komutuyla olduğumuz yere gömülüyoruz.

Ayhan yoklama yaptın mı oğlum. Öğretmenim yaptım ama eksikler var. Getir bakıyım sınıf listesini? Ayhan uzatıyor sınıf listesini Zehra öğretmene. İsimleri yüksek tonla birer birer okuyor ve sınıfa bakarak izliyor. (Başkaları yerinde burda diyenler olabilir kaygısıyla).

Emine? Burda.

Ayhan Aylin? Burda.

Hamdi, Sami, Cumhur? Burda.

Emre, Songül, Osman, Yetkin, Sevim, Şükran, Tahsin? Burda

Erol, Bülent, Fevziye, Musa, Gültekin, Beyhan, Yakup, Gülizar? Burda.

Gavur Ali, Laz Ali, Vedat Ali?

Sınıf başkanı yoklar öğretmenim, diyor.

“Olsalar zaten şaşardım evladım”, diyor Zehra öğretmen sınıf başkanı Mehmet Ayhan’a.

Lakin içten içe kaygılanmıyor da değil. Siyasi olaylar nedeniyle müşkül zamanlar. Çocukların başına bir şey gelebilir düşüncesiyle endişeleniyor. Yaşanılan tarihlerde endişelenmemesi için bir neden yok. Ülkede ortalık karmakarışık. Trajik olaylar yaşanıyor. Polis, Jandarma alabilir, aylarca gözaltında tutulabilirler. Nerden geldiği bilinmeyen bir kör kurşunun hedefi olabilirler.

Zehra Alptekin’in Açın defterlerinizi/kitaplarınızı, talimatıyla yoklama tamamlanıyor.

29 Ekim 2017 akşamı İstanbul Beyoğlu!

Bir kahkaha tufanı yayılıyor İstanbul semalarına. Yaşanılan bu anı sonrası bir hüzün çöküyor yüreklere. Duygu seli yaşanıyor gözlerde. Film şeridi gibi usumuzdan kayıp gidiyor anılar, flu zaman perdesinde yaşananlar.

Zehra öğretmenin sesi duygusal havayı dağıtıyor. Haydi, çocuklar bugün 29 Ekim bayramı. Hüzünlü değil coşkulu olmalıyız, değil mi? Ne yapıyoruz? Hep birlikte bayraklarınız eşliğinde 10. Yıl Marşımızı söylüyoruz. 10. Yıl Marşına mekânda olanlarda eşlik ediyor. Coşkumuz, sevincimiz İstanbul’ göklerinde yankılanıyor.

Bir arkadaşımız, Zehra öğretmenimize mezun anı defterine bir not bırakmasını istiyor. Zehra hocam, İstanbul 29 Ekim etkinliği başladığı an, 50.Yıl Lisesinde yaşadığı bir sınıf yoklamasını anımsıyor. O dönemki öğrencilerini karşısında gördüğünde, gözleri dolu dolu Mezunlar Derneği’nin anı defterine, böyle duygusal bir anı yazıyor.

Zehra Alptekin;

Doğan Cüceloğlu’nun “Öğretmen Olmak Bir Can’a Dokunmak” der. Öğretmenin değerini daha iyi anlatan bir başlık olmazdı sanırım. Öğretmenlik hakkında düşüncelere dalınca aklıma hep bu sözleri gelir.

1970’lerin son çeyreğinde okulumuzda görev yapan, öğrencisi üzerine titreyen bir anne iç güdüsüyle yaklaşan, aydın bir Cumhuriyet öğretmenidir. Çok uzun süre görev yapmamış olsa bile, her öğrencisine dokunmuş, üzerlerinde derin izler bırakmıştır.

Zor zamanlarda görev yapmıştır. “MC” hükümetleri zamanında görevden alınmış, sürgün olmuş, birçok soruşturma geçirmiş, baskılardan asla yılmamıştır.

Zehra Alptekin gibi, bu kuşağın öğretmenleri mesleğini asla bir iş olarak görmez. Eğitimcidir bu kuşak öğretmeleri. Çünkü karşılarında bir boş defter vardır. Ve onu şekillendirerek, geleceğe hazırlamak gibi önemli bir görevleri vardır.

Öğretmenlik asla hata kabul etmez bir meslektir. Yapılan hataların geri dönüşü yoktur. Ellerine birçok insanın hayatı emanet edilmiştir. İşleyip dokumak öğretmenlere bırakılmıştır.

Doğan Cüceloğlu’nun sözünde olduğu üzere öğrencisine dokunur. Sınıf yoklamasında derste olmayan öğrencilerinin olmayışını merek eder, endişelenir. Öncelikle bir annedir Zehra Alptekin. Her öğrencisi onun çocuğudur. Onlara dokunur, dokunduğunda haz alır, mutlu olur.

O zaman öyleydi, ya şimdi;

Dün nasılsa bugünde öyledir. Çoluk çocuk sahibi olmuş öğrencileri hâlâ onun gözünde bir çocuktur. Onların büyüdüklerini düşünmez. “Çocukların bir annenin gözünde büyümediği gibi”.

İlerlemiş yaşına rağmen, sağlık sorunu yoksa öğrencileriyle birlikte olmak ister. Üstelik öncülük eder.

Çok yaşa aydınlık yürekli Cumhuriyet öğretmeni!

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (20)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Ali Barın
(20.05.2024 13:34 - #1225)
Hamdi kalemine sağlık,Zehra hocamızın bende emeği çok ,onunla herşeyi paylaşabiliyorduk.İyiki tanımışım,uzun ömürler diliyorum,selamlar
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Alaattin Öztürk
(20.05.2024 13:38 - #1227)
Kaleminin kuvveti daim olsun.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Güvercin
(20.05.2024 13:39 - #1228)
Zehra öğretmeni tanırdım. Sınıftakilerin çoğunda. Zor yıllardı. Sen sarı sıcak yıllar diyorsunya. 50. Lisesinde çalışmak o dönemlerde insanın mesleğine tecrübe katmanın okuluydu. Devlet memurluğuna orada başladım. Her öğretmeni bir hayattı. Hamdi kardeşim birde gece ortaokulu vardı. Öğretmenleri Birer cevherdi yaşayanlara saygı ve sevgilerimi gönderiyorum Hakka yürüyenlerin devirleri daim olsun. O kadar siyasi olayların içinde öğretmenlere saygı tavan yapmıştı. Bu güne bak. Öğretmenlerimize saldırıyorlar Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum. Sözü nerede kaldı. Zehra öğretmenlere selam olsun.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mehmet Nurkut İlhan
(20.05.2024 13:41 - #1230)
Eskiden öğretmen bağırmadan tehdit etmeyen sevgi ile yaklaşan öğretmenler vardı şimdi açlık çeken öğretmen var yazık eğitim kümeye değil mahalli lige düşmüş, tarikatların etkin olduğu eğitim bar yazık çok yazık.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mesut ÖZDEMİR
(20.05.2024 13:41 - #1231)
Sizin ve bizim dönem öğretmenlerimiz gerçekten öğretmek ve eğitmek uçin vardı şimdikler kendileri eğitime ihtiyacı var
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
kemal barış
(20.05.2024 13:58 - #1232)
Zehra Hocaya tebrikler, iyi günler diliyorum. Hamdi seni tekrar tekrar tebrik ediyorum. gençler, insanlar yaşar, ihtiyarlar ve ölür ama insanlık ve gençlik ölmez. her zaman genç kalanlardansın.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Venüs
(20.05.2024 14:04 - #1235)
Tüm öğretmenlerimize saygılar. Ne yapsak onların hakkını ödeyemeyiz. B
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
İnci
(20.05.2024 14:09 - #1236)
Gönlünü öğrencilerine kaptırmış Zehra Öğretmen... Gönül katarak yapılan işin kıymeti oluyor pahası önemsenmiyor. Kıymetli yaşamları anmakla iyi etmişsiniz, teşekkürler
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Fahreddin Mert
(20.05.2024 14:10 - #1238)
Hamdi Özdemir de artık iyi bir Öğretmendir.
Hamdi Özdemir Teşekkür ediyorum sevgili Fahrettin. Varol.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ayn
(20.05.2024 14:51 - #1240)
Hamdi ne güzel anılar biriktirmişsin bizimle paylaşıyorsun. Sağ ol
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sibel Akbudak
(20.05.2024 15:26 - #1241)
Ne güzel anlatmışsın eski günleri yaşamış gibi oldum Allah hayırlı ömürler nasip eylesin hocamıza Senin de kalemine sağlık arkadaşım
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Menekşe Çağlayan
(20.05.2024 15:33 - #1243)
Kaleminize sağlık …
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mine Dağlı
(20.05.2024 16:04 - #1245)
Elinize saglik
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mustafa mete
(20.05.2024 20:09 - #1246)
Zehra hocamız anlattıgınıza bakarakda devrimci ve sosyalist bir öğretmenmiş hep var olsun Zehra hocalar Saygılar sunuyorum Hamdi hocam
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sangu36
(20.05.2024 23:29 - #1247)
Güzel bir makale Hamdi başkanım.Zehra öğretmen ve onun gibi Cumhuriyet öğretmenlerimizi saygı ile anıyorum
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Tahsin Özbaş
(20.05.2024 23:56 - #1248)
Hafizlarimizi tazeledigin ve zaman zaman geçmişimizi bizlere tekrar yaşattığın için sonsuz teşekkürler... Hamdi'cim, seni seviyoruz..
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Fidan Okyar sarıer
(21.05.2024 08:40 - #1250)
Öğretmenlerimize saygı ile
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
M.Umran
(21.05.2024 16:19 - #1251)
Zehra hocamın ellerinden öpüyorum..Saygı ve sevgilerimle..⚘⚘❤
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
kemal
(22.05.2024 15:34 - #1254)
Kaleminiz kuvvet
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Murat SARITAŞ
(26.05.2024 07:23 - #1261)
Kalemine, yüreğine sağlık arkadaşım. Sevgi ile yapılan meslektir öğretmenlik. Sevgisiz, sadece para kazanılır, gelecek kaybedilir.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.