1 Mart 2024 tarihli SÖZCÜ Gazetesinin “Hakikat” isimli köşenizde yazdığınız “Bunu Yazmayı Çok Düşündüm” başlıklı yazınızı okudum. Bu yazınızla ilgili bazı hususları, görüşlerimi belirtmek istiyorum.
Sayın Soner Yalçın,
Söz konusu yazınıza giriş cümlesi olarak:
“Gündemde ekonomik krizin yarattığı emekli maaşı ve geçinme sorunun kökünün sağ-sol olayında olduğunu”zu cümlelerle belirtmişsiniz. Aklın üstünlüğü, aklın yüceltilmesi aydınlanma süreci olmuştur. Bu süreç yazdığınız gibi BİLİME, BİLGİYE yönelik kabulü geliştirmeyi amaçlamıştır. İdeolojiler insanoğluna cennet getirmemiştir. (Sosyalist, faşist, liberal) Bu doğrudur ama insanoğluna hiçbir şey cennet getirmez, getiremez. Bu insanoğlunun doğasında vardır.
Sol hakikatle yüzleşmek zorundadır. Ama sadece sol değil, bütün görüşler “HAKİKAT” ile yüzleşmek zorundadır. Bunu büyük Atatürk korkmadan dile getirmiştir. “GERÇEKLERİ KONUŞMAKTAN KORKMAYINIZ” demiştir.
Batılı tarihçilerden düşünürlerden bahsediyorsunuz. (Aristo, Sokrates, Seneca, Descartes, Kant gibi) Arap, İranlı, Meksikalı kaç filozof okuduk diyorsunuz. Evet bize İbn-i Haldun, İbn-i Sina, Hayyam, Şeyh Bedrettin’i yeteri kadar okutmadılar, ama onları az da olsa biliyoruz.
“Yeni paradigma arıyorum” diyorsunuz. Yeni paradigma sizin, benim, hepimizin gözünün içine bakıyor. Ama maalesef onu göremiyoruz.
O yeni paradigma KEMALİZM’dir. Kemalizm sizin sütununuzun adına da tamamen uygundur. Üç çeşit gerçeklikler topluluğundan kaynaklanmaktadır.
Evet Kemalist paradigma üç grup gerçeklikten kaynaklanmaktadır. Büyük Atatürk bu duruma açık olarak belirtmiştir. Dünyada pek çok ülke bunu gördü ve pek çok ülke meydanlarına, bulvarlarına Atatürk adını koydu. Ama bizim aydınlarımız bir türlü bu gerçeği göremiyor.
Liberalizm, sosyalizm ve de diğer İZM’ler Aydınlanma ışığı altında kalınarak, üç grup gerçekle aşılmıştır.
Bu konularda düşünürken, fikir jimnastiği yaparken Kemalizm’i göz önünde bulundurursanız bu kadar çok zorlanmazsınız. Kemalizm’i iyi etüd ediniz Sayın Soner Yalçın.