Geçtiğimiz günlerde Ayvalık Vakıf Zeytinlikleri Döner Sermaye İşletmesinin faaliyetine son verilmiştir. Bu karar benim için hiç sürpriz olmadı, bu kararı bekliyordum.
Vakıflar İdaresi benim bildiğim kendi yönetimindeki zeytinlikleri 2004 yılından beri uzun süreliğine kiraya veriyordu. Yani bu zeytinliklerin işletilmesi, bakımı özel sektöre havale edilmişti. Vakıflar İdaresi şimdi artık son noktayı koymuş oluyor.
Ayvalık’taki bu işletme yanlış hatırlamıyorsam 1950’li yıllarda Edremit’te idi. Hatta yine yanlış hatırlamıyorsam bu işletmede ihtiyaç sahibi ilkokul öğrencilerine yemek verilirdi.
Halen Edremit Körfezinde Vakıflara ait 14 bin dekar arazide 165 bin zeytin ağacı bulunuyor. Ayrıca bu işletmenin zeytin işleyen ve zeytinyağı imal eden tesisi de bulunuyor. Bu zeytinliklerden elde edilen yağ ve zeytinler Vakıfların sahip olduğu satış ünitelerinde halka sunuluyor.
Vakıflar zeytinleri ve zeytinyağları Türkiye’ye mal olmuş bir marka. Bu markanın varlığı şimdilerde TEDARİK yoluyla sürdürülüyor.
Tedarik yoluyla sürdürmek ne demek?
Piyasadan zeytin ve zeytinyağı alınıyor ve Vakıflar markasıyla piyasaya sürülüyor.
Bu durum ne kadar sürebilir?
Kamuya mal olmuş ve üretim yapan bir işletmenin faaliyetine son verilip bu işletmeyi üretimden çekmek, bu alanda KAMUCU ekonominin terkedilmesi, liberal ekonomiye GEÇİŞ ANLAMI taşır ki, zaten 12 Eylül 1980’den sonra ekonomik alanda yapılanlar budur.
12 Eylül 1980’den sonra uygulanan özelleştirmeci liberal serbest piyasa ekonomisinin Türkiye’yi getirdiği yer bellidir. Gıda maddeleri neredeyse aşılmaz fiyatlarla satılıyor, pek çok aile açlık sınırında yaşıyor.
Dünyaca ünlü Edremit Körfez zeytin ve zeytinyağının ve bu ürünlerin sarsılmaz markasının liberal rüzgarlarla savrulup gitmesi hiç kimsenin hayrına değildir. Vakıflar eski yaklaşımına ancak KAMUCU bir hükümetle dönebilir. Ama maalesef bugünlerde KAMUCU bir hükümet ufukta görünmüyor.