Türkler ile Lehler arasındaki temaslar yüz yıllar öncesine dayanmaktadır.
Başkomutan Kemal Atatürk’ün öncülünde Türk Ulusal Kurtuluş Savaşı kazanılarak, emperyalist güçlerin yenildiğinin, bağımsız Türkiye’nin kurulduğunun dünya kamuoyunda tescil belgesi olan Lozan Antlaşması henüz imzan edilmeden bir gün önce (23 Temmuz 1923’te) Türkiye’yi tanıyan ilk devlet, Polonya Cumhuriyeti olmuştu.
İkinci Dünya (Paylaşım) Savaşı’nda Alman (Hitler) Faşizminin saldırısına uğrayan Polonya’ya, Türkiye Cumhuriyeti kucak açmış, onca insanın faşizmin pençesinde kurtararak, yaşamlılarını sağlamıştı.
Osmanlı yönetiminin Ermeni yurttaşlarını korumak amacıyla 1915 yılında yer değiştirme (sevk ve iskân) uygulamasını, birçok ülke gibi Ermeni yalanlarının etkisinde kalan Polonya Meclisi 20 Nisan 2005’de Türkiye aleyhine; “Soykırım” kararını almıştır.
**
1 Eylül 1939’da Almanya, Polonya’yı işgal ettiğinde, Polonya uçak mühendisi Jerzy Wedrychowski, ekibini dağıtmamak için özel gayret göstererek, çeşitli ülkelerle birlikte Türk Hava Kurumuna da başvurulmuşlardır. (x)
Hükümetin de olumlu yaklaşımıyla Türkiye’ye gelen, sayıları 28 kadar olan (ilerleyen yıllarda sayıları artmıştı) Polonyalı uçak mühendisleri, Etimesgut’taki küçük atölyeyi genişleterek üretime başladıkları gibi Türk uçak mühendislerinin yetişmesine de katkı vermişlerdi.
Dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün, yapılan çalışmaları yerinde görmesinden sona;
*Bu teknik elemanlar için Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı verilmesi,
*Polonya’daki ailelerine maddi yardımda bulunulması,
*Borçlarının dövizle ödenmesi,
*Polonya dışına çıkan alilerine yardımlarda bulunulması gibi karalar alınmış ve bu kararlar gerçekleştirilmişti.
Polonyalı teknik elemanlar tarafından üretilen uçakların sayıları ve modelleri artmıştı.
Cumhuriyet arşivinde yer alan; 6 Mayıs 1941 tarihli, “Başvekâlet Kanunlar Dairesi Müdürlüğü” başlıklı ve 2/15720 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi’nden anlaşıldığı üzere; Polonya uyruklu olanlardan 1312 sayıl Vatandaşlık Yasası doğrultusunda Türk Vatandaşlığına alınanlar olmuştu.
Polonya Dışişleri Bakanlığı’mın açıkladığı üzere;
*Türkiye, İkinci Paylaşım Savaşı’nda, Polonya’nın bölünmesini kabul etmeyen tek ülkedir.
*Savaş süresince Ankara’da Polonya Büyükelçiliği açık kalmıştı.
*Polonyalı sığınmacılara ve Polonya Merkez Bankasındaki altın rezervlerinin kurtarılmasında Türk Devleti yardım etmişti.
Hitler’in faşist güçleri Varşova’yı tamamen yıkılmış, Polonya halkı aç, açık yardıma muhtaç duruma iken Türkiye Cumhuriyeti, Polonya’ya dostane yaklaşım içinde olmuştu.
Polonya yöneticileri ve Türkiye aleyhine soykırım suçlaması yapan diğer devlet yöneticileri bilmelidir ki;
*Ermenilerin; Kars, Erzurum, Van dolaylarında yaptıkları katliamlar karşısında, Anadolu halkının misilleme yapmasını önlemek, Ermenilerin yaşamlarını korumak için çıkarılan Sevk İskân Yasası yürürlüğe konulmuştur.
*Bu Yasanın yürürlüğe konulduğu günlerde (1915 yılında) Tamamı yabancı kaynaklara (üstelik Ermeni araştırmacılarına) dayanılarak belirlenen rakamlara göre; Osmanlı tebaasında 1586 000 Osmanlı Ermeni’si bulunmaktaydı ve bunların korunması için önemleler alınmıştı.
**
Türkiye; İkinci Dünya Savaşı koşullarında yaşanılan yokluk ve kıtlık koşullara karşın, Polonya yurttaşlarına maddi yardımlarda bulunarak insani görevini yapmışken, Polonya Hükümeti Emeni yalanlarına kanarak, Türkiye’yi soykırımcı ilan etmek gibi tarihi bir hata içen düşmüştür.
Polonya bu hatasını; Parlamentolarında alacakları yeni bir kararla düzeltmesi, tarihi dostluk ilişkilerine yaraşır olacaktır.
----
(x) Mehmet Arif Demirer, Andrzej Class, Osman Fırat Baş tarağımdan hazırlanan, Polonya Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliğince yayınlanan “II Dünya Savaşı’nda Ankara’da Polonyalı Havacılar” başlıklı, yapıttan yararlanılmıştır.