İsmail Hakkı PEKİN - E.Korgeneral
Köşe Yazarı
İsmail Hakkı PEKİN - E.Korgeneral
 

AZERBAYCAN/ GÜNEY KAFKASYA

AZERBAYCAN/GÜNEY KAFKASYA 19 Eylül 2023’deAzerbaycan’ın başlattığı ve 24 saatte başarıyla sonuçlanan terörle mücadele harekatı (anti terör operasyonu) uzunca süredir beklenen bir operasyondu. ABD’nin Ermenistan’ı kullanarak Güney Kafkasya’ya yerleşmek için çalışmalar yapması ve bu yolla Rusya, İran ve kısmen de Türkiye’yi kuşatmayı hedeflemesi bölge ülkelerini tedirgin etti. Rusya’nın garantörlüğünde Ermenistan ve Azerbaycan arasında imzalanan 10 Kasım 2020 tarihli ateşkes anlaşmasında belirtilen hususların Ermenistan tarafından zaman kazanma amacıyla oyalanması ve bir barış anlaşmasına dönüşememesi ortamı zaten germişti. ABD’nin yanı sıra Fransa’nın da Ermenistan’ı kendi çıkarları doğrultusunda cesaretlendirmesi ve Karabağ’daki etnik Ermenilerin sözde Cumhurbaşkanı seçmeleri bardağı taşıran son damlaydı. Bunlara bir de bölgede yapılan mayın döşenmesi, on bin civarında silahlı grubun Karabağ’a yerleştirilmesi, bu mayınlar ve Azerbaycan mevzilerine yapılan atışlarla asker, polis ve sivillerin öldürülmesi sonucu düğmeye basıldı. Azerbaycan’ı böyle bir harekata mecbur bırakmışlardı. Şimdiye kadar gelişen olaylar Azerbaycan’ın egemenliğini, siyasi ve toprak bütünlüğünü tehdit ediyordu ve harekatın zamanlaması da mükemmeldi. Aslında Azerbaycan sekiz dokuz aydır ABD, Fransa ve Ermenistan’ın bir hazırlık içinde olduğunu biliyordu. Tabii Türkiye de bu gelişmelerin farkındaydı. Bir provokasyon hazırlanmış ve oldu bittiye getirilmesi planlanmıştı. Hatta ABD ile Ermenistan arasında 11-19 Eylül’de yapılan tatbikat bahanesiyle ABD gizli servisi Paşinyan’a Rusya tarafından yaptırılacak veya yapılacak bir darbeye karşı Erivan’da tedbir almıştı. Bütün bu planlamanın farkında olan ve gelişmeleri çok yakından izleyen Azerbaycan terörle mücadele operasyonu başlatarak ve 24 saatte bitirerek söz konusu komployu bozdu ve şartlarını hem Erivan’a hem de Karabağ’daki teröristlere kabul ettirdi. Bundan sonrasında Karabağ’daki Ermenilerin Azerbaycan’a entegrasyonu için çalışmalar yapılacak ve bu konuda bölgeye küresel ve bölgesel güçlerin karışmasına neden olabilecek bir hataya yol açılmamalıdır. Tabii önümüzdeki ana konu Ermenistan-Azerbaycan arasında barış anlaşmasının imzalanması, sınırların tespiti ve Zengezur Koridoru’nun açılmasıdır. Bu konularda küresel ve bölgesel güçler kendi çıkarları açısından bu konulara müdahale edeceklerdir. Barış anlaşmasının imzalanması ve Zengezur Koridoru’nun açılmasının en büyük destekçilerinin Rusya, Türkiye ve Azerbaycan olacağı açıktır. Türkiye bu konuda İran’ı ikna etmelidir. İran’ın endişeleri giderilmelidir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Sayın Aliyev ile birlikte özerk cumhuriyet Nahcıvan’ı ziyareti çok önemlidir. 25 Eylül 2023’de yapılacak bu ziyaret Barış Anlaşması ve Zengezur Koridoru’nun açılması konusunda Türkiye ve Azerbaycan’ın kararlılığını küresel/ bölgesel güçlere, onlarla birlikte hareket edenlere ve özellikle de Ermenistan’a gösterecek olan stratejik bir adımdır. Eski statünün tarihe gömüldüğü, sınırları değiştirmeden yeni ve adil bir statüye geçmenin zamanının geldiğini, yeni parametrelerin belirlenmesinin barış, istikrar, güvenlik ve refah için şart olduğunu içselleştirmek zorundayız.
Ekleme Tarihi: 25 Eylül 2023 - Pazartesi

AZERBAYCAN/ GÜNEY KAFKASYA

AZERBAYCAN/GÜNEY KAFKASYA

19 Eylül 2023’deAzerbaycan’ın başlattığı ve 24 saatte başarıyla sonuçlanan terörle mücadele harekatı (anti terör operasyonu) uzunca süredir beklenen bir operasyondu.

ABD’nin Ermenistan’ı kullanarak Güney Kafkasya’ya yerleşmek için çalışmalar yapması ve bu yolla Rusya, İran ve kısmen de Türkiye’yi kuşatmayı hedeflemesi bölge ülkelerini tedirgin etti. Rusya’nın garantörlüğünde Ermenistan ve Azerbaycan arasında imzalanan 10 Kasım 2020 tarihli ateşkes anlaşmasında belirtilen hususların Ermenistan tarafından zaman kazanma amacıyla oyalanması ve bir barış anlaşmasına dönüşememesi ortamı zaten germişti.

ABD’nin yanı sıra Fransa’nın da Ermenistan’ı kendi çıkarları doğrultusunda cesaretlendirmesi ve Karabağ’daki etnik Ermenilerin sözde Cumhurbaşkanı seçmeleri bardağı taşıran son damlaydı. Bunlara bir de bölgede yapılan mayın döşenmesi, on bin civarında silahlı grubun Karabağ’a yerleştirilmesi, bu mayınlar ve Azerbaycan mevzilerine yapılan atışlarla asker, polis ve sivillerin öldürülmesi sonucu düğmeye basıldı.

Azerbaycan’ı böyle bir harekata mecbur bırakmışlardı. Şimdiye kadar gelişen olaylar Azerbaycan’ın egemenliğini, siyasi ve toprak bütünlüğünü tehdit ediyordu ve harekatın zamanlaması da mükemmeldi.

Aslında Azerbaycan sekiz dokuz aydır ABD, Fransa ve Ermenistan’ın bir hazırlık içinde olduğunu biliyordu. Tabii Türkiye de bu gelişmelerin farkındaydı. Bir provokasyon hazırlanmış ve oldu bittiye getirilmesi planlanmıştı. Hatta ABD ile Ermenistan arasında 11-19 Eylül’de yapılan tatbikat bahanesiyle ABD gizli servisi Paşinyan’a Rusya tarafından yaptırılacak veya yapılacak bir darbeye karşı Erivan’da tedbir almıştı.

Bütün bu planlamanın farkında olan ve gelişmeleri çok yakından izleyen Azerbaycan terörle mücadele operasyonu başlatarak ve 24 saatte bitirerek söz konusu komployu bozdu ve şartlarını hem Erivan’a hem de Karabağ’daki teröristlere kabul ettirdi.

Bundan sonrasında Karabağ’daki Ermenilerin Azerbaycan’a entegrasyonu için çalışmalar yapılacak ve bu konuda bölgeye küresel ve bölgesel güçlerin karışmasına neden olabilecek bir hataya yol açılmamalıdır.

Tabii önümüzdeki ana konu Ermenistan-Azerbaycan arasında barış anlaşmasının imzalanması, sınırların tespiti ve Zengezur Koridoru’nun açılmasıdır. Bu konularda küresel ve bölgesel güçler kendi çıkarları açısından bu konulara müdahale edeceklerdir. Barış anlaşmasının imzalanması ve Zengezur Koridoru’nun açılmasının en büyük destekçilerinin Rusya, Türkiye ve Azerbaycan olacağı açıktır. Türkiye bu konuda İran’ı ikna etmelidir. İran’ın endişeleri giderilmelidir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Sayın Aliyev ile birlikte özerk cumhuriyet Nahcıvan’ı ziyareti çok önemlidir. 25 Eylül 2023’de yapılacak bu ziyaret Barış Anlaşması ve Zengezur Koridoru’nun açılması konusunda Türkiye ve Azerbaycan’ın kararlılığını küresel/ bölgesel güçlere, onlarla birlikte hareket edenlere ve özellikle de Ermenistan’a gösterecek olan stratejik bir adımdır.

Eski statünün tarihe gömüldüğü, sınırları değiştirmeden yeni ve adil bir statüye geçmenin zamanının geldiğini, yeni parametrelerin belirlenmesinin barış, istikrar, güvenlik ve refah için şart olduğunu içselleştirmek zorundayız.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.