Böyle mutlu bir günde, öğretmenler gününde, bana bu yazıyı yazdıran bozuk düzenden nefret ediyor, utanç duyuyorum.
Nasıl bir toplum olduk… Nereye gidiyoruz? Bu kafa, bu düşünce yapısıyla geleceğimize nasıl yön vereceğiz? Nasıl çıkacağız bu bataklıktan?
Her gün biraz daha gömülüyoruz çamura… Her gün biraz daha bilgisiz, eğitimsiz, duygusuz, sevgisiz, cahil, yoz bir toplum haline geliyoruz.
Yargı, iktidar tek kişinin eline geçti. Parlamenter sistem işlevini yitirdi.
Hak, hukuk, özgürlük kalmadı. Yazarlar çizerler dört duvar arasında. Hatta milletvekilleri bile…
İnsan hakları, ifade özgürlüğü insanlarımızın umurunda değil. Laikliği ona dinsizlik olarak öğretiyorlar.
Şeyhler, şıhlar hastaneleri, doktorları, bilimi kötülüyor; insanlarımız doktor dövüyor…
Yardımlaşma, bölüşme, paylaşma, destek duygularımız her geçen gün biraz daha zayıflıyor, değer yitiriyor.
Onun yerini kişisel çıkarlarımız, kazançlarımız, mevki – makam düşkünlüğü alıyor…
Ama herkesin ağzında din - iman, inşallah - maşallah, Allah…
Ve bu adamlar şeref, namus sözcüklerini hiç dillerinden düşürmüyorlar. Ama her gün yüzlerce şerefsizlikle, namussuzlukla karşılaşıyorlar, ağızlarını açıp da bu konularda tek söz söylemiyorlar.
Ufacık bir tepki vermiyorlar. Toplum da onlara uyuyor…
Taciz – tecavüz, fuhuş, soygun, talan sarmış dört bir yanımızı… Katiller, tecavüzcüler salıveriliyor. Toplum tepki göstermiyor.
Açlık, yoksulluk, işsizlik diz boyu… Kendi kendine yeten yedi ülkeden biriydik, şimdi durmadan dışarıdan mal alıyoruz. Hem de iğneden ipliğe.
Dolar başını almış gidiyor. Paramız pul oldu… Toplumda tık yok… Ve iktidara göre: Tek suçlu dış güçler. Dış güçler yapıyor bütün bu işleri…
Peki, toplum nasıl bu hale geldi? Nasıl bu kadar olaylara, olgulara tepkisiz, etkisiz, ilgisiz duruma düşürüldü?
Bu soruların çok basit bir yanıtı var:
Çünkü eğitimi “YAZBOZ” tahtasına çevirdiler. Denenmemiş, üzerinde araştırma, inceleme yapılmamış uygulamalarla eğitimimizin aklını başından aldılar…
Defalarca sistem değiştirdiler.
Bütçeden Milli Eğitime ayrılan payı düşürdüler. 2012 de gündemimize giren 4+4+4 öğretim sistemi ile imam hatiplerin sayısı her geçen gün daha arttı.
Eğitim yerlerde sürükleniyor şimdi.
Ve işin en kötü tarafı yeni yetişen bilgisiz, eğitimsiz, cahil bir nesil, bizim geleceğimize yön verecek…
Ortaçağ dönemine doğru hızla yol alıyoruz…
Bir an önce bu gidişe “DUR” demezsek, geleceğimiz, istikbalimiz karanlık, hem de zifiri karanlık olacak