CHP'nin "özel" bir manevra ile "ince" bir adımı çok olumlu gelişmelerin fitilini ateşleyebilir. Tabii tersi de geçerli; MP "ince" bir manevra ile "özel" bir adım atabilir.
CHP’nin işbirliği önerisini görüşmek üzere önceki gün toplanan İYİ Parti Genel İdare Kurulu’nda (GİK) yapılan gizli oylamada, 14’e karşı 35 oyla CHP’nin seçim işbirliği önerisinin reddedildiği kulislere yansıdı. Böylelikle, İYİ Parti 13 Eylül’de aldığı 81 il ve tüm seçim çevrelerinde kendi adayları ile yerel seçime katılma kararının arkasında durmuş oldu.
Sürpriz değil
İYİ Parti'nin kararı "ittifak yıprandı, işbirliği diyelim" perspektifiyle sürece yaklaşan CHP’de şaşkınlıkla karşılanmamalı, çünkü görünen köy kılavuz istemezdi. CHP'deki değişime karşın İYİ Parti'nin 13 Eylül’de aldığı karara karşın işbirliğine yeşil ışık yakmasının tıpkı 2 Mart-6 Mart 2023 arasındaki masadan kalkma ve yeniden dönme gibi partide yine bir büyük sarsıntı yaratacağı ve bu yüzden işbirliğine yanaşmayacağı öngörülmeliydi.
İktidara yarar
İYİ Parti'nin aldığı kararın kısa vadede, yani yerel seçimlerde iktidar blokuna yarayacağı, Erdoğan'ın elini rahatlatacağı açık. Eğer AK Parti-MHP-HÜDAPAR seçime birlikte girmeseydi İYİ Parti'nin de ayrı girmesi anlaşılabilirdi. Son milletvekili genel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önde çıkan Cumhur İttifakı'nın yerelde de önde çıkmasının, özellikle muhalefetin elindeki olası bir İstanbul ve Ankara kaybının Türkiye'nin gidişatına yapabileceği negatif etkinin adresinin, en azından adreslerinden birisinin İYİ Parti olacağı çok açık. Bu da İYİ Parti'nin çok büyük bir yara alması ve belki de merkez sağı toparlanmanın adresi olmaktan uzaklaşması demek.
Akşener ne yapmak istiyor?
Peki Akşener ne yapmak istiyor? Yine kulislere yansıyan bilgilere göre İstanbul ve Ankara örgütleri ile Yüksek İstişare Kurulu (bir yerde partinin akilleri) yerel seçimde CHP ile işbirliğine sıcak bakıyor. Akşener'in buna ve GİK'teki 14 itiraza karşın seçime ayrı girme yönündeki iklimi oluşturup karar çıkarması hem partisinin aleyhine hem de hükümetin ekmeğine yağ sürecek bir adım. Neden? İYİ Parti'nin arkasında bir yerel seçim pratiği yok. Ayrıca adı üstünde yerel seçim; bu seçimde merkezi siyaset açısından fark ortaya koyma atmosferi yok. Ayrıca Akşener’in yönelimi ister istemez 1994 İstanbul ve Ankara yerel seçimini hatırlatıyor; Erdoğan ve Gökçek'in Atatürk Türkiye'si güçlerinin bölünmesinden dolayı çok az oylarla nasıl belediye başkanlığı koltuğuna oturduğunu ve böylece AK Parti'nin önünü açan sürecin başladığını... Demek istediğim, seçmen kendi sosyal-siyasi zekası ile bu oyunu bozar. Aynı durum hatta HEDEP için de geçerli; bu partinin seçmenleri de, İYİ Parti'nin seçmenleri de özellikle İstanbul ve Ankara'yı AK Parti'ye yeniden vermemek için İmamoğlu ve Yavaş için oy kullanırlar. Her zaman papaz pilav yemez!
Yukarıdaki paragrafın başındaki soruya gelelim... Akşener, üçüncü bir yol, kulvar açmak istiyor; Tansu Çiller'in bir zamanlar yaptığı gibi merkez sağ-ülkücü ve milliyetçi kesimi odak alan bir siyaset zemini oluşturmak saikiyle hareket ediyor. Buna bir itirazım yok. Keşke bunu başarabilse, keşke böylece aşırı kutuplaşma sürecinin önünü de alabilse... İYİ Parti, 2018 genel seçimlerine girmesini sağlayan CHP’nin sittin sene gölgesinde, yamacında kalacak diye bir kaide de yok. CHP'nin de zaten önce kendi büyümesini sağlaması, önce sadece kendisine güvenmesini öğrenmesi gerekiyor. Fakat gelgelelim İYİ Parti'nin siyasi hedefleri açısından iki genel seçim arasındaki zaman diliminde yapması gereken çok iş, atması gereken çok adım var.
Lakin…
Lakin, bu adımlar yerel seçimde değil, yerel seçim sonrasında başlamalı. İktidarın işine yarayacak ve seçmenin tepkisini çekecek yerel seçime ayrı girme kararı ile varılacak bir iyi yer yok. Yerel seçimlerde de o yürüyüş başlayabilir bu arada... Ama nasıl?.. Oturursunuz CHP ile dersiniz ki, her il ve ilçede ya da kritik yerlerde oy oranlarının dikkate alınacağı; büyükşehir, il ve ilçe belediye başkanlıkları ile meclis listelerinde buna göre oydaşma ile adayların belirleneceği bir şekilde işbirliğine var mısınız? Bu son derece anlaşılabilirdi. Çünkü 2019 yerel seçimleri gibi "İYİ Parti'nin CHP'ye desteği" gibi bir model şimdi olmazdı. Zaten Akşener’in dediği gibi, 2019'daki yerel seçimlerde İYİ Parti, "2018'de CHP'nin sayesinde seçime katılma borcunu" ödemişti.
Bir şey daha var; son dönemde bazen diyorum ki acaba Akşener, MHP gibi değil ama AK Parti'nin dolaylı olaraktan hafif tertip yamacına yaklaşarak AK Parti'den kaçan oyları mi çekmek istiyor MHP gibi. Bahçeli'yi mi taklit etmek istiyor? Çünkü son genel seçim gösterdi ki AK Parti'nin eriyen oyları MHP'ye ve YRP'ye gitti. Bu da yerel seçimde olacak birşey değil. Benden söylemesi.
Biz buradan Cumhur İttifakı'na gem vurmak durumunda olan muhalefete ve onun bir parçası olan İYİ Parti'ye samimi uyarımızı yapmış olalım. Takdir kendilerinin.
CHP şimdi ne yapacak?
Bu durumda CHP'nin ne yapacağına gelince... CHP'nin öncelikle ve çabucak bir çevre-alan düzenlemesine yönelmesi, Memleket Partisi ile baba evinde buluşması gerekiyor. Ki, MP'deki kaynaklarım bunun zor olmayacağını ifade ediyor. Aynı zamanda benzer ya sa yakın çevrelerle bütünleşme de gecikmeden sağlanmalı. Üye kampanyasına partide olmayanlar ve gençlere, aktif kadınlara öncelikle eğilerek hız verilmeli. Şunu söylemeli genel başkan Özel ilçe ve il başkanlarına Amerikalıların sevdiğim sözüne atfen: "hem yürüyüp hem ciklet çiğneyebilirsiniz; hem yerel seçim çalışmalarını sürdürüp hem de üye kampanyasını yürütebilirsiniz"
Böylelikle değişen, yenilenen, gençleşen ve kadınlara yaklaşan CHP daha da özgüven içinde seçimlere gider. İmamoğlu'nun "İstanbul İttifakı", bir "Türkiye İttifakı"na evrilir.
Başka avantajları da var CHP'nin; örneğin yerel seçimlerde genelde 3-4 puan fazla oy alması genel seçime göre... Metropollerdeki hayat pahalılığı, aşırı enflasyonun yıkıcı etkileri, anormal derecedeki konut sorunu, orta sınıfı bile cendereye sokan geçim zorluğu seçmeni iktidara tepki vermeye itecek gözüküyor.
CHP'nin "özel" bir manevra ile "ince" bir adımı çok olumlu gelişmelerin fitilini ateşleyebilir. Tabii tersi de geçerli; MP "ince" bir manevra ile "özel" bir adım atabilir.
Bekleyip göreceğiz...